DOSTLAR VE İÇİMİZDEKİ BİZLER...
DOSTLAR VE İÇİMİZDEKİ BİZLER…
Yine telefonumun cep saati benden önce güne başlıyor.”Dudaktan Kalbe” dizisinin ve Toygar Işıklı’nın o güzel ezgisiyle her güne başlayışımda, Kınalı Yapıncak Lamia ve Kemani Kenan bey gözlerimde bir kez daha canlanıyor.Sevmiştim ben bu diziyi hem de çok…Bir Lamia havası yerleşiyor nedense üzerime.
Yatağımdan kalkarken gece okurken uyuyakaldığım bir şair dostumun kitabı da ani kalkışımla yere yuvarlanıyor.
Gözlerim sabah mahmurluğuyla bir an yere düşen kitaba takılıp kalıyor.
Bu bir şiir kitabı, hiçbir vitrinde olmayan (Kaderi baştan belli bir kitap)
Oysa şiirler ne de özeldir hayatımızda.Bir nevi sevdiklerimize kendimizi anlatmanın dilidir.İlk gençlik yıllarımızda hayatımıza giren dizeleri ne de hoş bir tebessümle hatırlarız.
Bende kendi şiir kitaplarımı veya denemelerimi acaba birgün kitapçı vitrinlerinde DNR’larda görebilirmiyim diye bir heyecan dalgası şöyle bir geçiyor üzerimden.
Artık güne başlamalıyım diyorum. Balkon kapısını açarak, gece yağmurdan ıslanmış sokağımızın kokusunu şöyle bir içime çekiyorum.İyi geliyor bu bana.
Atilla İlhan’a ait çok sevdiğim bir şiirinin dizeler dolanıyor dilime…
“Ben sana mecburum bilemezsin..Adını mıh gibi aklımda tutuyorum….Büyüdükçe büyüyor gözlerin…Ben sana mecburum bilemezsin…İçimi seninle ısıtıyorum…Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor,Bu şehir o eski İstanbul mudur ?...
Düşünüyorum da adını mıh gibi işlediğim hiç kimse,kimseler yok şu sıralar
Aslında diyorum ne de güzel sığınaklarımızdır şiirler ve o güzelim şarkılar.
Bu arada beni tanıyan dostlarım Tangoları ne kadar sevdiğimi bilirler…Değerli dostum Erdener Koyutürk’e de bir selam gitsin bu yazımla… Çok güzel albümleri ve çalışmaları var.
Son aylarda TRT İstanbul Radyomuzun değerli Koro şefi, kemençe virtiözü Sevgili Ahmet Kadri Rizeli beş şiirime o en güzel nağmeleriyle hayat verdi..Üstelik onlar birer tango artık.Birkaç radyo ve tv programında da yayınlandı…Koromuzda da şu sıralar Kürdi Tangomuz “Nehir Gözlerin”i geçmekteyiz.Hepsi birbirinden kıymetli benim için…
Hani bazı isimler vardır.O isimlerle karşılaştığınız an orada biraz durup, o insanları tanımak gerek. İşte Sevgili Ahmet Kadri Rizeli’de böyle derin bir insan.Ayrıca musiki kültürümüzü de yarınlara çok güzel albümlerle taşıyan bir müzik adamı…Ve benim çok değer verdiğim bir dost.
İnsanda bir şeyleri öğrenme hevesi yaratan paylaşımları ile dostluğu yücelten bir gönül özetle…
Balkondan içeri gererken bir an sabahın ilk saatleri olmasından tenhalık ürkütüyor beni.Sonra düşünüyorum kalabalıklar içindeki yalnızlıklardan daha iyidir bu yalnızlık belki de...
Keşke daha uzun kalıp yağmurdan ıslanmış sokağımıza bakabilseydim yeni ilhamlar gelirdi.
Ama gün ve işler beni bekliyor.Bu kök salma duygumu hafta sonuna erteleme fikri daha cazip geliyor..Nasılsa artık sonbahar yaprakları ve yağmuru bol bol seyredip hissedebileceğimiz bir mevsimdeyiz…Geçen Pazar şair-yazar arkadaşım Songül Zaim’le Yıldız Koru’su Malta Köşkünde yaptığımız Pazar sohbetlerinde bu şehirde tadına doyum olmayan manzara merkezlerine her hafta sonu vakit ayırıp ruhumuza yeni ilhamlar katmaya karar verip,birkaç poz da resim çekmeyi ihmal etmedik…Her şeye rağmen sonbaharın Sarı yapraklarını seviyorum ben..
Evde kalsaydım diyorum bu gün belki kendi his dünyama yeni yapı taşları eklerdim,kim bilir yeni bir şiire başlamak yada uzun süredir görmediğim bir arkadaşımla dostluk bağlarımı kuvvetlendirmek gibi…
Bazen bizi başkalarından ayıran duvarlar öreriz hayatımızda içinde kaybolup gittiğimiz…Sonra güzel bir şarkı veya dost sesi çıkarır bizi kendimizi bu içine hapsettiğimiz dört duvarın içinden ve açılan yeni pencereden yeni bir merhabayla ısınır yürekler.
Biz içimizdeki bizlere ulaşamadan, o dost sesi bize çoktan ulaşıp, hayata dair ne varsa fısıldar kulaklarımıza.
Ve onlar neler anlatır çoğu zaman, içimizde bizden başka bizlerin farkına varırız birden…
Yüreğiniz dostlarınızın sesleri,varlıklarıyla ışısın ve ısınsın bugün ve her daim
Sağlıcakla..
Münire Aksaray
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.