- 2081 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
Üçüncü boyut aşağılaması!?.
’’Tek boyutlu cipsleri boşver üçüncü boyuta patos critosla gel...’’
Reklamlarda izlemiştim, kadının biri ve erkeğin biri bir bankta iki boyutlu romantik bir şekilde oturup otobüslerini beklerkene ellerindeki cipsleri yemeye başladıklarında önce kadın elindeki cips’i yiyip üç boyutlu oluyor ve nedense bu boyutlanma hikayesi önce kadının memelerinden başlıyor ve kadının memeleri birden bire büyüyor ve elbisesine sığmayıp düğmeleri yerinden fırlatıyor falan derken sıra cips’i yeme sırası erkeğe geldiğinde onun da üç boyuta geçme hikayesi tahmin edildiği üzere erkeklik organından başlıyor ve mutlu bir şekilde cips’lerini yiyorlar.
Şimdi reklam bundan ibaret gibi görünse de daha sonraları bu reklam sanırım sansüre uğruyor ve erkeğin organının büyümesi kısmı filmden çıkarılıyor. Benim burda hem anlayıp hem de ’’anlamadığım’’ neden erkeğinkinin çıkartılıyor olması?
Aslında bu reklamda olduğu gibi diğer bir çok reklamlarda da cinsellik teması üzerine kurulmuş bir reklam olup ve yine her zamanki gibi kadının aşağılanması söz konusu edilmiştir. Erkeğin organına değer verilip kadının organının değersizleştirilmesi, bayağılaştırılması söz konusudur. Ve yine kadını bir sex objesi gibi sunup bunun da çok normalmiş gibi gösteriliyor olması da toplum olarak kadına bakış açımızı acı bir şekilde gözler önüne sermektedir. Reklam ilk çekildiği biçimi ile kalsaydı yani sansürlenmeseydi kadının aşağılanması olayı belki o kadar da belirgin olmayacaktı, demek ki birileri özellikle öyle olmasını istiyor yani kadını kadın olarak değil de bir zevk aracı olarak görmeden, göstermekten sadistçe bir zevk alıyor ve bu bazı pazarların da işine geliyor tabiki, ne dersiniz?
Yine aynı ürünün değişik biçimde olan reklamında ’’Türkcell’le konuş kontör kazan’’ rezaletinde kadınların aşağılanıyor olmasındaki kadına bakış açısında olduğu gibi içerik ne yazık ki yine aynı...
Umarım kadınlarımız vücutlarının öncelikle pazar malı olmadığının farkına varıp bu tür saçmalıklara bir gün DUR demesini öğrenir ve tabiki erkeklerimiz de kadınına değer vermesi gerektiğini !
Sevgilerimle...
Güldane Dal (20091019)
YORUMLAR
saçmalık;
kadını zayıflatan unsuları gözardı edip kadını suçlamayınız.
eğitimden yoksun bırakıldık, cinsellikten korkutulduk,baba abi , sevgili koca sonrada oğul ağirliği.bugün birkaç çocuklu bir anne çocuklarıma ayıp olur diye kendini asla düşünmez ama erkek bunu umursamaz bile.
kadınları hakir gören onu nasıl bir ortamda nasıl bi dünyada yaşadığını düşünsün evvel.
bir lokma için yapılanları ailede başlayıp sokakta biteni yaşasınlar .erkek kadın ayırımını bilsinler.
kadın istemezse olmaz diyenler.insan manzaralarından bi haber gördüğünü duyduna inanan insanlar birde o insanın iç dünyasına ininde doğduğundan itibaren EZİLMEK nasıl birşeydir HİSSEDİN.
sokkakta mini etekli çok rahat dolaşanda bir insandır camide kara çarşaflı çıkan da bir insandır..hata varsada bizim bakışlarımızdadır.
insan yüreğe inmeyi bilmeyi yürekten seyretmeyi bilmeli ve vicdan sahibi olunmalıdır..kendi iç kirliliğimizi kimselere hele zayıflara asla mal etmemeliyiz.
saygılar
Çok haklısınız aslında, ne yazık ki toplumda kadınlara işte bu yönden bakılıyor ve bu yönden bakılması sadece kadınları rahatsız ediyor. Yani demek istiyorum ki bir erkeğin çıkıp da bu durumdan rahatsız olduğunu söylemesi durumu pek seyrektir.
Güzel bir konu ve cesur bir bakış açısıydı, kaleminize sağlık...
erkek pek seksi gelmiyor heralde izleyicilere.
hani soruyorlar ya
kadınların ve erkeklerin yaptığı ilk meslek ne diye.
cevap peki
kadınlarda fahişelik, erkeklerde demircilik. ne kadar çırpınsak da dünya kuruldu kurulalı kadın cinsel bir objeden öteye gidemiyor. en gelişmiş ülkelerden tutun da en geri toplumlara kadar hep aynı.
" iş başvurusu için kadın evraklarıyla birlikte müdürün odasına girdiğinde, müdür kadının evraklarından çok fiziğiyle ilgilenip, benimle yatarsan seni işe alırım" diyebiliyor. tabii ki kendisini para ve şöhret için teşhir edenlere " iğrençsiniz" den başka diyecek söz yok. ama çalışmakve çocuklarına bakmak zorunda olduğu için, işe başvuran kadına böyle bir teklifte bulunan erkeğe söyleyecek sözü bulamıyorum. onu da siz yazın artık.
sevgiler güldane
gül yanağından öpüyorum( cinsel bir taciz olarak görme, sadece sevgimden dolayı)
Kadınlar kendi kendilerinin yüz karası olmuştur artık. Kadın istedi ki o film çekildi...Ya da diğerleri....O kendini kullandırıyorsa, zaten basitse, reklamcılara söz söylenemez...
Bütün araba fuarlarında, acayip kılıklı kadın bozuntuları...Tanıttıkları araba değil e başka bir şey sanırsın...Reklamlarda onlar dizilerde onlar...Reyonlarda, sahnelerde onlar...Kadından daha ticari bir meta biliyor musunuz? Eşim hep der " Siz olmazsanız dünya ekonumisi çöker" Nerde zayıflattığını iddia eden bir ürün görsek dört nala koşaraız almak için. Bin liralar sayarız aptal gibi. " E Seda Abla çok methetti..."
Saçma sapan dizilerde görürüz kadınları. Kim kimin karısı belli değil. Hepsi de çok güzel (Bu yüzden hep düşünürüm, hayatın içinde çirkin kadın yok galiba). Biri diğerinden hamile kalır, gerçeği adamdan gizler, biz de dört gözle izleriz, "aman söyleyecek mi ona, aman ne gururlu kız, aman ne büyük sevda." Ama bunu gerçek hayatta yapanı görsek, adı belli ...O zaman ne diye aşkla iliyorsun o gerçekte tasvip etmediğini söylediğin karmaşık ilişkileri....İzleyen suçlu, hatta ahlaksız olan da o ahlaksızlığı kaçırmadan takip edendir.
Yani başına gelen her şeyden kadın sorumludur. Yüz yıllar öncesinden, bedenlerini geçim kaynağı olarak görmeselerdi, şimdi kadınlar da, erkekler kadar özgür ve dikti...
Reklamın sansürlenmesine de hiç şaşmadım. Eminim erkekler itiraz etmiştir...Kadın neden itiraz etsin ki o reklama, dekoltesi açılmışta ne olmuş, ekranda giyinik kadın mı var...Alışılmış yani kadının durumu. Ama erkeğin ki biraz daha alışılmadık. Utanmıştır adam...Sildirmişltir o kısmı....
Çok güzel bir konu, Güldane hanım, tebrikler.
Yıllarca bu ülkede bir haltmış gibi "evrim teorisi" tek gerçekmişçesine okutulup yaradan ve Onun düzeni inkar edildi. Uğruna kan bile döküldü. Şimdi bu veletler işte o evrim fikrinin canlı birer torunu olarak yenidünya düzeninin
vazgeçilmezidirler. Tükenince saygıdeğer olmayacaklar, çöpe atılacaklar. edepsizce, ölçüsüzce tükettikleri şeyler gibi. İnsanlar yaşını başını alınca mı görecekler neyin ne olduğunu. Bu gün dünden belli değil miydi?
Yorumlara baktımda ne kadar haklı olduğunuzu daha çok anladım. Şu ana kadar bir tek erkek yorum yapmamış.yoksa söyleycek bir sözlerimi yok diye düşünüyorum.Bu tür reklam ,yazı ,şiir, fıkra vs. gibi eylemlerle kadınlarımızı aşağılayan bir zihniyetin ,toplum olarak var olabilmesi mümkün mü ki? Ki; en kutsal varlığımız anamız,en çok sevdiğimiz kadınımız.Düşünelim artık beyler .neden kalkınamadığımızı.( yarım bir elma ya kurur yada kurtlanır) .Duyarlı yüreğinize sevgilerimle.
munır tarafından 10/20/2009 2:23:43 AM zamanında düzenlenmiştir.
kadının sömürülmediği tek bir yer söyleyin bana? kaleme aldığınız gibi, reklamlar bilr kadının cinsel varlığının üstüne kurgulanıyor. kadının bedeni sömürülüyor. hiç, bir kadın tarafından, tecavüze uğrayan erkek duydunuz mu? kadının geleceği sömürülüyor. kadına başını örttüren erkekler. bunu savaş haline getiren de erkekler. ama aynı erkekler tahsillerine devam edebilirken, kızlarımız okuma haklarını kaybediyorlar. acı yanı da bunun farkında bile değiller. üstelik, dikkat ediyorum, nerde başı örtülü bir kadın görsem, yanındaki erkeğin gözleri fıldır fıldır. kadının ruhu sömürülüyor. sevgiyle başladığı evliliğinde bir erkeğin hayatını yaşamaya mahkum ediliyor. gitme-gelme-oturma-kalkma. bu noktada akıla şu geliyor : yapılmasına izin vermediğimiz hiç bir şeyi hiç kimse, bize yapamaz. sömüren mi? sömürüye izin veren mi???? ne dersiniz?..sevgiler.
sevgili gül;
oldum bittim, reklamlar bana hep itici gelmiştir. hepimiz için , her kesimdeki insan için aşağılayıcı aslında. örneğin yiyecek reklamları, acımasızca gösterilir. yoksulluk sınırında yaşayan insanların da televizyonu var..bir afyon gibi her gece açıyorlar, meşhur dizilerini seyrediyorlarr. ve düşünüyorum da, o yiyecekleri nasıl da özenerek seyrediyolardır. bı çok aşağılayıcı gerçekten de.
bir yerde okumuşdum. abdülhamit, istipdat döneminin padişahı, sokaklardan geceleyin bağaırarak dolaşan bozacılara yasak getirmiş.
hamile kadınlar, özenmesin diye...oysa günümüz kapitalizmi, asla acımaz, para kazanmak için her yol mübahtır.
kadınlara gelince, eskiden beri söyleriz , kadın bir metadır bu ekonomik sistemde., reklamda ,arabanın yanında bir de kadın bacağı avrdır, lastik tekerin yanında sarışın bir afet gülümser..
cips reklamı da aynı zihniyetin ürünü, erkek sömürüldüğü zaman rahatsız olunur..ama kadın için böyle bir kaygı yok ne yazık ki..
sevgili gül, teşekkürler, bu duyarlı yazı için..
gerçekçi kalemini her zamanki gibi konuşturmuşsun bitanem...kadın(lar)ın sadece sex sembolü olarak gösterildiğini ve değersizce mal gibi görülüp aşağılandığını ve gösterime sunuluşunu senin gibi ben de anlayabilmiş değilim...acı bir gerçek burda da su yüzüne çıkıyor her zamanki gibi...maalesef kadınlara verilmesi gereken değerler yazık ki verilmiyor...ve biz kadınlar da buna durun! diyemiyoruz bir türlü...
Canım benim yazılarını da çok özlemişim...hayatın içinden geliyor yürek sesin hep...ve ben seviyorum yüreğinin sesini...kucaklıyorum seni sevgiyle...kutluyorum emeğini...