- 2115 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
Kocasını tecavüzden... !!Tövbe estağfurullah..!!
Yazıkkk bee...
Ne acayip bakış açıları var ve ne ilginç düşünceler.. Ve onu alkışlayan eller!
Kocası tecavüz etmiş kadına, şikayetçi olmuş kadın!
Adamı tutuklamışlar!
Amcamda yazıyı yazmış...
Bu kadınların ne hali..
Dışarda uygunsuz giyinirmiş kadınlar ve tırnakları ojeli..
Eee adam gelmiş evine karısıymış helali..
İstemese de koparması normalmiş kıyamet-i....
Adam ne yapsınmış,
edermiş tecavüzi izdiva-i...
Haklı görmesi gerekirmiş kendisini.....
Hay allahımm sen akıl fikir ver yarabbi..
Birde cahil olarak görmüş bizleri...
Allahım sen görüyorsun bize cahil diyenleri..
Sen hem onlara akıl ver;
hemde arada kalmış olan bizlere;
ki peygamber efendimiz demiş ki,
acı cahiller içinde kalan alime...
ve
tövbe estağfurullah..
’’Ey nefislerine yazık etmiş kullarım, Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Kuşkusuz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O çok bağışlayan, çok esirgeyendir’’
Amca yazmışın ama; sen düşün esas bu ayeti.....
Amca sen düşün bu ayeti.....
Amca sen düşün bu ayeti.....
Amca sen düşün bu ayeti.....
YORUMLAR
Herkesee eyvallah...
Hepimiz farklı noktalrından bakmışız..
Ama benim düşüncemde şudur ki;
Milliyetçiyim, hümanistim, ATATÜRKÇÜYÜM, Dindarım, Özgürlükçüyüm, Vatanseverim...
Ve benim din anlayışımda yoktur zorbalık..
Bırakın geçin bu işlerii.. Yok neymişte, kadın istemesse lanetlenirmiş de falan da filanda.. Dini çarpıtamayalım..
En büyük din değilmidir insana saygı...
Önce ahlak denilmemiş mi?
Tecavüz ne olursa olsun sapıklıktan ve ahlaksızlıktan başka birşeye değildir...
Ve hiçbir dini vecibeyle açıklanamaz...
SAYGILAR...
Lanet olsun insanı insan görmeyen zihniyete......
Lanet olsun kadınları köle gibi gören zihniyete......
Lanet olsun inancı çıkarlarına alet eden zihniyete.......
LANET OLSUN DİN KİSVESİ ALTINDA TOPLUMU VE ÜLKEYİ BÖLENLERE.......
..........Madem EDEBİYAT değil işimiz, susturamazsınız...SÖYLEYECEĞİZ...........
****************BURASI************
DEMOKRATİK-LAİK-SOSYAL-HUKUK DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ
........................NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..................
ttttark'ın yazısını da okudum sizin yazınızı da. Aslında şaşılacak bir durum yok ortada. Yani kadına kocasını tecavüzünü hak gören anlayışların çok fazla olduğu bir ülkede yaşadığımız için.
Esas şaşırtıcı olan, kocasının kendine tecavüz ettiğini söyleyerek mahkemeye veren kadının haklı çıkıp, adamın uzun bir süre ceza alması değil mi?
Gerçekten toplum olarak hepimiz şaşkınlıkları yaşıyoruz. Dinde bile kadının kocasını redetmesinin yasak olduğu çeşitli ayetler örnek gösterilip ve kocaların kadınlarına tecavüzlerini haklı çıkartıyorsa söylenecek ne kalmıştır ki..
Kadın bir maldır, Erkek onun efendisi. Kadının ne duyguları vardır, ne kimliği ne düşüncesi. Vuracaksın beynine, istediğin an birlikte olabileceksin. redetme hakkını alacaksın elinden. Sonra diyeceksin kadına benimla olmazsan bende aldatırım seni diye.
Ben anlamıyorum bu erkek mileltini. Nasıl nefislre sahipler. küçük bir tenden, boyalı dıdaklardan, ojeli parmaklardan, güzel yapılmış saçlardan etkilenebilecek kadar arsız nefislere mi sahipler. Kadın giyinik olsa bile bakışları ile elbisesinin altından çıplak tenlerini görebilen arsız ve haynani dürtülere sahiplar.
Erkeklere acıyorum. Kendilerinin ne kadar nefissiz bir insan olduklarını her yerde her alanda söylüyor ve deşifre ediyorular.
Bu sözüm tüm erkekler için geçerli değildir. Kendini bilen ve kadının bir et parçası olmadını onun da insan olduğunu kabul eden düşünceler bu acıdıklarımın dışındadır.
Teşekkür ederim. o kişiye güzel bir cevap olmuş yazınız.
Ülkemde kadına bakış açılarının değişmesini diliyor kutluyorum kaleminizi. Saygılar
283. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bir erkek karısını yatağına çağırır da karısı gelmez ve erkek ona dargın olarak gecelerse, melekler o kadına sabaha kadar lânet ederler."
Buhârî, Bed'u'l-halk 7; Müslim, Nikâh 122. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 40
Buhârî ile Müslim'in bir başka rivayeti şöyledir:
"Kadın geceyi kocasının yatağını terk ederek geçirirse, melekler sabaha kadar ona lânet ederler."
Buhârî, Nikâh 85; Müslim, Nikâh 120
Bir başka rivayete göre de Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, bir erkek karısını yatağa çağırır da kadın gelmezse, kocası ondan memnun olana kadar Kâinâtın Sahibi o kadına lânet eder."
Müslim, Nikâh 121
Açıklamalar
Yüce Rabbimiz kadını ve erkeği mutlu olmaları için yaratmış, bahtiyarlığı birbirinde bulmalarını istemiştir. Bunun için onları birbirine muhtaç kılmış ve kendilerine verdiği güzel duygularla bu ihtiyacı hissettirmiştir.
Bu birlikte oluşun âhenkli yürümesi için erkeği evin reisi yapmış, kadına da yuvanın huzuru için kocasıyla iyi geçinmeyi emretmiştir. Zaten dinimiz, birden fazla insanın bulunduğu yerde, içlerinden birinin başkan olup diğerlerinin ona uymasını prensip edinmiştir. Birliğin ve dirliğin sağlanması için bunu zaruri görmüştür. İşte bu sebeple kadın, dinî bakımdan yasak olmayan her konuda kocasının sözünden çıkmayacaktır. Kocasının sevmediği şeyleri yapmayacak, onu memnun ve mutlu etmeye çalışacaktır. Erkek de aynı şekilde karısını üzmemeye, onu kırmamaya, yapılması uygun olan isteklerini yapmaya gayret edecektir.
Peygamber Efendimiz bu hadiste kocanın cinsî duygularına değer vermenin ve bunun gereğini yapmanın önemini dile getirmiştir. "Yatağa çağırma, yatağı terk etme" şeklindeki nezih ifadeleriyle Resûl-i Ekrem, cinsî beraberliği anlatmak istemiştir. Kocasının bu yöndeki isteğini yerine getirmeyen kadının, ilâhî gazabı üzerine çektiğini ve dolayısıyla ağır bir günah işlediğini belirtmiştir.
Karı koca genellikle geceleri yalnız kaldıkları için hadîs-i şerîfte "geceleme, sabahlama" ifadeleri kullanılmıştır. Kocasını geceleyin öfkelendiren kadına ilâhî lânet sabaha kadar devam ettiğine göre, onu gündüz öfkelendiren kadına ilâhî lânetin sabahtan akşama kadar devam edeceği sözün gelişinden anlaşılmaktadır.
Kocanın cinsî arzularına kadının saygılı olmasını yadırgayanlar olabilir. Kadının bir robot olmadığı, kendisini eşiyle beraber olmaya her zaman hazır hissedemeyeceği, zira onun da bir dünyası, zevki ve arzusu bulunduğu söylenebilir. Bu itiraz doğrudur. Kadın da bir insan olduğuna göre, zaman zaman onun da sıkıntıları, üzüntüleri, sinirlilik hâlleri bulu-nabilir. Ama bu hâller ona kocasını öfkelendirme, yuvanın huzurunu tehlikeye atma hakkını vermez. Rûhî bir gerginlik içinde bulunuyorsa, bunu kocasına söyler ve ondan anlayış bekler. O zaman ilâhî lânetten de kurtulmuş olur. Sebepsiz yere kocasını reddeden, onu darıltacak şekilde davranan kadınlar haklı görülemez.
Konuya bir de şu açıdan bakmalıdır:
İnsanın maddî ve rûhî yapısını herkesten fazla onu yaratan bilir. Belli mâzeretleri dışında kadının kocasını reddetmemesi ısrarlı bir şekilde emredildiğine göre, cinsî arzuları frenleme bakımından erkeğin daha zayıf, kadının daha güçlü olduğu anlaşılmaktadır.
Burada bir başka gerçek daha hatırlanmalıdır. Âyet-i kerîmede "kadının erkek için bir elbise, erkeğin de kadın için bir elbise olarak yaratıldığı" belirtilmektedir [Bakara sûresi (2), 187]. Elbise insanı her türlü dış tesirden koruyan bir mahfazadır. Demekki eşler birbirini her türlü tehlikeden ve özellikle günâha götürecek kötü duyguların etkisinden korumakla yükümlüdür.
Hadis-i Şerîfi 1753 numarayla tekrar göreceğiz.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Kadın kocasının beraber olma isteğini geri çevirmeyecektir.
2. Kocasını reddeden bir kadın onu günaha itmiş olur.
3. Böyle bir kadın hem Allah'ın gazabına hem de meleklerin lânetine uğrar.
Riyazüs salihin
karışık bi yazı ;
konu kocanın kadına tecavüz etmesi ise durum şudur ki;eşi birliktelik istediği zaman hayır diyen kadına allah bugz eder melekler ve peygamber lanet eder ee mübareklerin lanetini yemektense e bacım he de gitsin yaw sonrada ortaya düşüyorsun yok herif bana tecavüz etti diye tövbe günahlarımaa...
yok iş boşayan herifin tecavüzüyse furun gitsin :)
rabbim nefislerine zulmetmeyen kullardan eylesin...
nedir nefse zulmetmek;günah işlemekte ısrar etmek helal varken harama meyletmek bi yerde...
selam ve dua ile...
sonsuz saygılarımla...
ehhh malasef, ülke nüfusunun azımsanmayacak bir ölümü bu görüşü desteklemektedir...
cıx cıx cıx...
ayıp yani hakime,
ne atıyorsun adamcağızı hapse,
ayali değil mi?
sever de döver de, tecavüz de eder, karnından sıpayı, sırtından sopayı da eksik etmez...
neden bahsediyoruz neticede değil mi
altı üstü KADIN...
güzeldi tebrikler
Amca yazmışın ama; sen düşün esas bu ayeti.....
Amca sen düşün bu ayeti.....
Amca sen düşün bu ayeti.....
Amca sen düşün bu ayeti.....
Düşünme yetisi olsaydı, Tecevüzden dolayı kocasını hapse attırmasına dünyanın sonu gelmiş gibi bakmazdı.
Tecavüzün anlamı tek tir.Yapan kişiye göre anlamı değişmez.
Harika yazınızdan dolayı sizi kutlar ayakta alkışlarım
Saygılar
Yazıyı pek anlayamadım.
Dışarda boyanan kadınlar evli erkeklerin evdeki kadınına saldırmasına mı yol açıyor?
Yoksa evli kadınlar kocalarına paspal dışarıya albenili giyinip süslenip gezmelerden döndüklerinde kocalarının tacizine mi uğruyorlar?
’’Ey nefislerine yazık etmiş kullarım, Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Kuşkusuz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O çok bağışlayan, çok esirgeyendir’’
Ve bu ayetin konuyla ne alaksı var?