Kızsal muhabbetler(4)........................
-Çıkalım hadi ya!
-Offfffff Leyla noldu?Tamam çıkalım.Alışveriş yapılmaz senle.
-Seda beni uyuz etme.Görmedin mi salak kadını?
-Hangi kadın?
-Ayyyy canım bugün kırmızı çekiyoooooooo.Kırmızı bişeyiniz yok muuuuuuuu ?diyen.
-Evet oooooooo lar ve uuuuuuu lar bu kadar uzun değildi ama neyse.
Uzundu.Salak salak, gözleri baygın bir yandan da karşıdaki adama süzüyo.
-Bİze ne ondan?Leyla şu herşeye uyuz olmana ben uyuz oluyorum haberin ola.
-Sedaaaaaaaa sen kıyafeti alıp kabine geçince o salak kadının sesiyle ben kaldım başbaşa sen değil tamam mı?Görevli kız mağazadaki tüm kırmızıları sundu önüne.
-Eeeeeeee?
-Eeeeeesi ,yamyam kadın:
-Ayyyyyyyy bunlarda çok kırmızı yaaaaaaaaa dedi.Gelde öldürme.
-Öldüreceğine gül! Çünkü komik.Sahi öyle mi dedi?
-Valla öyle dedi.Lafa bak ya çok kırmızıymış.
-Neyse boşver, gel seni mutlu olacağın bir yere götüreyim.
-Neresi?Dağ başına mı gidiceğiz?
-Hayır canım aşağı kata.Kİtapçıya.
-Oleyyyyyyyyyyy. Yuppiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
Saaatler sonra,evdeler.
-Seda ya keşke çok paramız olsa binlerce kitap alsak.
-Ama yok.
-Aziz Nesin sever miydin sen?Onun kitabını niye aldın?
-Severim tabi.Sen solcusun ben faşist öyle mi?Sayın solcu Leyla hanım?
-Seda benimle uğraşma ne bileyim sen habire tasavvufla ilgili şeyler okuyosun Arabi,Mevlana bir de neydi Attar mı ne?
-Ya siz Leyla hanım Nazım’a takmıştın bir ara.
-Hiç de bile.Ben Piraye’yi seviyorum.Nazımsa uyuzun teki. Piraye gibi bir kadın aldatılır mı?
Seda yeni aldığı Aziz Nesin kitabının üzerine bir şiir yazdı,tarih attı.
-Ne yazdın?
-Al oku.
’’Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar’’
(Aziz Nesin)
-Güzelmiş.Seda ya çok mutsuzum.Onu çok özlüyorum.Bu şehirden gitmek istiyorum.Offffff ya.
-Ahhhh Leyla ah.Aşığa sorarlar ’’Şimdiye kadar çok şehirler gezmişsindir söyle ey aşık ,en güzeli hangisiydi?’’
-Ne demiş?İstanbul mu?
-Hayır.’’En güzel şehir içinde sevgilinin olduğu şehir’’ demiş.
Tam bu sırada Seda’nın telefonuna mesaj gelir:
’’Adını andığın an artık ben orda olmam.Ben neyim?’’
-Bu ne ya?
-Zehra göndermiş,bilmece manyağı kız.
’’Adını andığın an ben artık orda olmam’’Buldum ölüm.
-Seda saçmalama ölüm diyince ölüm yok mu oluyo?Ölüm değil cevap.
İşte gene geldi mesaj.Seda heyecanla bakmakta telefona.
’’Boşuna yormayın kendinizi.Cevabı bulamazsınız’’
-Uyuza bak ya buluruz.
-Bul ozaman.
Sustular.
-Eeeeeeeee düşün düşün ........işin.Buldun mu?
-Buldum.Az önce ne oldu ?Sustuk.Sonra sen konuştun.Cevap Sessizlik.
-Vay canına.Evet cevap sessizlik.
Yarım saat sonra.
Leyla da Seda da aldıkları kitaplara öyle gömülmüşler ki.Tam bu sırada Seda başını kaldırıp, Leylaya baktı.Leyla bişey okurken hep kaşlarını çatar.Seda:
-Leyla ya bütün kitapları anladım da,bu binbir gece masalları kitabını niye aldın?Hala masal mı okuyosun?
-O kitabın benim için anlamı çok büyük, kızıma saklayacağım.O benim hayatımda okuduğum ilk kitap.
-Hadi ya?OKuma serüvenin bir masal kitabıyla başladı öyle mi?
-Evet öyle.Masalları hala daha çok severim.Dur bir tane anlatayım sana.Ezop masallarını bilir misin?
-Anlat hadi.
-Ezop çirkin ucube bir köleymiş.Bi.......
-Dur ya.
-Noldu?
-Ses tonun çok güzel.Radyo programı gibi oldu.Dur Farid Farjat açayım.Keman sesiyle daha iyi gider.Haaaaaaaa tamam işte.Hadi anlat.
-Anlatıyorum.Ne demiştim.Ezop ucube,çirkin bir köleymiş.Bir adam onu köle pazarından satın almış.Ezop yıllarca özgür olmak için uğraşır ancak sahibi buna izin vermezmiş.Ezop çok çirkin fakat çok akıllı bir köledir.Bir gün sahibi onu hamama gönderir ve:
-Git bak hamamda kaç kişi var? der.
Ezop hamamın önüne gelir bir ağaca yaslanır ve hamamın girişini gözler.Az sonra bir adam gelir ,hamamın önündeki taşa çarpar,yere düşer.Adam yerden kalkar, üstünü başını silkeler ve hamama girer.Biraz sonra ikinci bir adam daha gelir o da taşa takılır ,düşer ,kalkar ,üstünü temizleyip hamam girer.Üç ,dört, beş derken hamama girenlerin sayısı bir hayli artar.Nihayet bir adam daha gelir o da taşa takılır, düşer fakat bu adam üstünü başını temizlemeden önce taşı kaldırır başka yere koyar ve hamama girer.
Ezop eve döner ve sahibine:
-Hamamda sadece bir kişi var der.
Sahibi hamamda kimselerin olmayışına sevinir ve hamama gider,adam hamama gidince bir de bakar ki hamam adam dolu,çok sinirlenir.Aceleyle ve sinirle yıkanır ve eve döner.Ezop’a:
-Seni özgür bırakmak bir yana kelleni uçurmalı.Yalancılığa da başlamışsın, der
Ezop olanları anlatır.
-Ben hamama gidip hamamı gözledim.Evet bir çok adam(!)girdi ama kendi düştüğü taşı kaldıracak tek bir tane adam girdi başka adam yok.
Güzeldi vesselam.Evet memleket insan dolu ama ADAM yok.
Şİmdi ne yapalım Leyla.
Hadi sen bana Leyla ile Mecnunu anlat.Duymaya ihtiyacım var....
Devamı...................