- 1085 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
YANIK TENLİ SON BAHAR
[Kalin] [italik] [içeri]
Aslında bu bir zamanlar kendi kavgaları dahil her kavgadan galip çıkan, ama daha sonra
Hayat kavgasında Aldığı darbeden dolayı zayıf düşüp tökezleyen, ardından öfkesi sayisinde
Tekrar ayağa kalkıp doğrulan ve davasına kaldığı yerden daha güçlü devam eden bir kandırılmışın hikayesi .. hikayem.yada öz benim eleştirim ne derseniz deyin.
sevgili dostum ...
gitmelerde yenilmiş zaman ve onun Getirdiği dayanılmaz sandığımız acıların çöküntüsüydü yaşadıklarıımız.aslında çıkışı bulup çıkmak varken kendi elimizle kapadığımız o çıkışın kapısının ardından kendimize Ettiğimiz eziyetin ..
aslında bir coğumuzun yaptığı yanılgıydı bu.
Verdiğimiz hak etmediği değerdi aslında yüremizdeki küllenmiyen ateşin yakıcılığı .. oysa içimizdekilerini dilimize dilimzdekini karşımızdakine dökebilseydik bu kadar yanmayacak belkide bu kadar acılar cekmeyecektik.bir selvi ağacı gölgesinde acmayacak yatağımızı, kendmizi kendimizde öldürmeyecek, gerekirse kendimizden alıp ona her şeyi öldürebildiğimiz gibi Onuda sevgisinide öldürebilecektik.ne Yanık tenli sonbahar nede ayyaş ruhlu kışlar ezemiyecekti bizi .. ama yapamadık.kendimize vermedeğimiz sevgi ve değeri ona verdik. O cüçeyken karşımızda, boy aynasında dev ettik onu .. aynanın karşınsda onu baktığımızda her seferinde bir kez daha küçültürken tavırlarımızla Kendimizi onu büyüttük yüreğimizde .. belki gercek sevgiydi bu ama, Ettiğimiz kendimize zülmünde diğer adıydı .. bir işkence kendimize.
Oysa onu o kadar Vaz geçilmez yapan biz, yani İçimizdeki sevgi değilmiydi.her yalanına, sırf kendimizi kandırmak onu yüreğimizin tahtından etmemek ve vazgeçilmez kılmak için sözde bahaneler üreterek haklı gösteren biz değimiydik.yüreğimizdeki kıyılarda onu karaya vuruşunda tekrar sevgimizle hayat döndüren, yaşattıklarını hiçe sayıp haketmediği değeri veren
hasreti içimzde KOR Aleve çevirip, vitrinsiz hayatın sarhoş sokaklarinda kendimiz kaybedip, Hüznün göğsünden ayrılığı Sagan gen biz değilmiydik.Bizdik tabi.ta kendimiz.
Bazen düşünüyorum da onun ne sucu vardıki
omu dedi bunları yap diye Yanlızca gitti dönmeyeceğini söyleyerek .. kendi yolunu çizip kendi hayatını Yaşayarak
Bizse isyan bayrağı cektik ... ağlamaktan kuruttuk gözyaşlarımızı, kuruttukta astık rüzgarlara, bir daha görmesin diye hiç bir şeyi.güneşin kuytularında sakladık gülüşlerimizi, üc Sigarayı pakate çıkartıp, gecelerimizi boşalan şişelerin sarhoş Yalanlarına hapsetik.neye değdi o güldü eğlendi biz kendimizi yedik birtirdik, diri diri gömdük YAŞARKEN ..
yetmedi bu kadar eziyet,
meze ettik ömrümüzü bir anlamsızın ardından ayrılık ateşine, bir mum yakıp geceye bekledik dönüşü .. oysa hiç dönmeyecekti.bir kere gitmişti bizden bir daha gelmeyecekti ..
yüreğimiz, dilimzdeki kör kurşunda .. Vurulduk kurşun her gece yokluğunda sikti yüreğimize
Sol yanımız kurudu sol yanımız çürüdü .. ama anlamadık
düşlerimizin düşmesine, hayatımızın bir veda türküsü gibi avuçlarımızın arasından kayıp gitmesine izin verdik.düşlerimizin çıkmazında kaldı Kalbimiz.
en büyük ihaneti gen o değil kendimiz yaptık kendimize .. gerçeği göremeyerek .. neye yaradı .. döndümü .. gördümü
şimdi soruyorum kendime ve kendim gibilere Kimiz biz ..
asılsız bir duyguya, değmeyen bir vefasıza köle, bir açizmi .. yoksa gercekten sevenmi .. cevabı olmayan bir soru bu aslında .. sevgi Hak edeneyse, vede hak etmiyorsa neydi yaşadığımız acizlikmi. peki.sevgi Fedakarlık ve Karşılıksız sevmekse o zaman neydi bu, gercek sevgimi .. bu neydi ha neydi söyleyin. bir çelişkimi bilmiyorum ..
ama bldiğim bir şey var artık. Gercek sevgi yunus balıklarınınki gibi olmalıdır .. bir ölünce öbürüde yaşayamamalı, ölebilmeli.
yani ölümüne sevebilmeli ..
Oysa tam tersi şimdi ki hayat.sen kapayamadığın hüzün penceresinin ardından bakıp şirler yazarken, o kendi geleceğinin kaygısında, kendini kurtarmak için seni kallanarak bir adım daha öne hayatın geçtiği, kendini asilsizliğine kurban ettiği sarhoş yaşantısının zafer sarhoşluğunda ..
Oysa gerçek sevgi bu değil dost .. gerçek sevgi seni Ateşlere atýp Geçip karşına yada cekilip bir köşeye seni seyretmesi değil, senin yandığın yakanve yanan o ateşte senle beraber onunda yanabilmesidir.
gerçek sevgi bu dur.
ömrüde acıyıda Hayatı paylaşabilmesidir ..
tabi anlayana .. ben anladım ama gec anladım şimdi öfke ve kin çiçekleri büyüttüyorum ona karşı .. ama gec kalınmışlığın hengamesinde.
istedimki sizde gec Kalmayın, sizde gec anlamayın benim gibi. Sizde yanmayın.önce kendinizi sevin yol yakınken
o zaman kurtulacak belki hayat kendi çıkmazından.
Benden bu kadar
sevgiyle dost sevgiyle
YORUMLAR
Gercek sevgi yunus balıklarınınki gibi olmalıdır..bir ölünce öbürüde yaşayamamalı, ölebilmeli.
yani ölümüne sevebilmeli..
BU SATIRLARDA KOPTUM BEN SEL OLDU GÖZYAŞLARIM
VAR MIDIR BÖYLE SEVDA SEVDALISINI ÖLÜMÜNE SEVEN
BEN VARDIM TOPRAK OLDU SEVDİĞİM
ŞİMDİLERDE KALMADI BÖYLE SEVGİLER
SİZİ TAKTİR ETTİM BİR O KADAR DA ÜZÜLDÜM NEDEN Mİ
EN BÜYÜK SEVDA BİZİZ ÇÜNKİ KOCAMAN YÜREĞİMİZ
SAYGILAR SELAMLAR YÜREĞİ GÜZEL İNSAN MUTLU KAL.
Sevgili Hemşehrim;
Az önce kendi şivemizle bir mesaj yazdım sana. ('Ablam' diye hitabettiğin için olacak 'Sen' hitabını kullandım. Rahatsız ettimse özür diliyorum.)
Geçen yıl;'Bugün En Mutlu Günüm Dostlar' veya benzer isimle bir şiir yayınladım. Okuyan bir dostum: 'Mutlu insanlar şiir yazmaz, gider o mutluluğu yaşar. yazılsa da inandırıcı olmaz.' demişti.
Görüyorum ki gerçekten şairlerin çok büyük kısmı, belki de hepsi iç dünyalarını şiirlere döküyorlar. bunun yanında kurgular da yok değil doğal olarak.
Şiirlerinde ve okuduğum bu yazında gördüğüm kadarıyla duygularını kaleme dökmekte çok başarılısın. Kutluyorum bu yönünü.
Diğer yönden; bu ortamda art niyetli kişilerin olabileceğini, durumundan yaralanmak isteyebileceklerini de gözardı etmemelisin.
Yeni bir yara almanı inan ki hiç istemem.
Haddimi aştımsa özür diliyor, selam ve sevgilerimi bırakıyorum.
kendimizin kendimize ettiği zulum
ateşi yakanda yananda biz
varsın böyle bir acı yerleşsin yüreğimize
belki ozaman gerçekten
bize değer veren bizi bizden çok seveni daha iyi ayırt ederiz
sevgilerimle
Hani bir söz vardır.hiç kimseye hak etiğinden daha fazla değer verme.zira değersiz olan sen olursun diye.
ama yüreğe tutku derecesinde bir sevda düştümü mantık devre dışı oluyor.ancak insan çok canı yanınca mantığının sesine kulak verir.dinler mi bilinmez.sonuçta insan yine yüreğinin sesini dinler.ne kadar acıda çekse,nefret edercesine sevsede ,öfke ve kin çiçekleride büyütsede içinde bu O'na karşı hissettiği sevgisinin büyüklüğündendir.çünkü hala yüreği onun adını söyler.bu acizlikmidir dersen inan bende bilmiyorum.bildiğim bir şey varsa aşkta mantık aranmıyor.ve bu duygu insanın elini kolunu bağlıyor.bunun adı acizlikse zaten gerçekten seviyorsun demektir.
sevgili arkadaşım umarım yüreğin hak ettiğin sevgiyle dolup taşar ve hiç üşümez.
çok güzel bir paylaşımdı...
yüreğine sağlık....
sevgimle,,