Padişahım Çok Yaşa/ 2
Bu günlere kolay gelmemiş, yorucu bir yolda yürümüşsünüzdür. Bundan sonra sizi o tahttan indirmeye çalışacak kim olursa olsun tanımayacaksınızdır. Çünkü siz kendi yarattığınız yalan dünyanın efendisisinizdir. Başınızı o yalandan çıkarttığınız anda koskoca bir hiçle karşılaşmaktan korkarsınız. Onun için kendinize bile itiraf edemezsiniz yalanlarınızı. Öyle ki yalan ve doğruyu karıştırır olmuşsunuzdur.
Birde kılıf uydurmuşsunuzdur kendinize. Siz yardım gönüllüsüsünüzdür. Manevi evlatlarınız olan çocuklara bakıyorsunuzdur. Halbuki nafaka ödüyorum diyemezsiniz kimseye..! Cebinizde pasaportunuz yoktur ama hep yollardasınızdır. Çok yoğun Yurt(içi)dışı(!)gezilerinden dolayı cebinizde metelik kalmaz hasta ziyaretlerine... Gerçi buna da bir çözüm bulmuşsunuzdur siz. Dava uğruna o kadar çok harcama yapmışsınızdır ki üç kuruşunuz kalmamıştır cebinizde. Bulursunuz nasılsa "karşısında ağlayacak birini"!!!
Her zaman b/c/d planınız vardır sizin. Biri işlemezse ötekini uygulamaya koyarsınız. Siz doğru, başkaları hep yalancıdır. Çünkü mevkii ve görev derdindedir onlar! Size karşı kumpas/komplo kuruyorlardır. Ne diyelim? Haklısınız... Herkesi kendiniz gibi zannediyorsunuz çünkü. Biri sizin hakkınızda bir şey demeye görsün, hemen sayfalarca itirazlar eder, yalanlarınızla kandırdığınız diğer kişileri "vurun kahpeye" misali ona karşı kışkırtırsınız. Açığını ararsınız sürekli, izlersiniz/izletirsiniz.... Bulduğunuz anda da acımaz, deşifre edersiniz başkalarına, bire bin katarak. Bir de şunu eklersiniz cümlenizin sonuna " bunu bir tek sana anlatıyorum" Böylece her insan kendini özel hissederek asla şüphelenmez sizden.
Bilmek ve bilmemek arasında sessiz kalanlarda yok değildir aralarında. Kimin ne yaptığını, sizin kim ve ne olduğunuzu bildiği halde susan ve "bana dokunamaz nasıl olsa, kime ne yaparsa yapsın beni karıştırmasınlar" diyerek kendi paçasını kurtaranlar da vardır. Öyle ki durumdan faydalanarak bambaşka bir menfaat çıkartmış ve karşılıklı çıkar ilişkisi içine girmişlerdir aralarında.
İşte bu noktada doğru ile yanlışın iç içe geçtiğini, doğrunun bile artık kendinden şüphe etmeye başladığını görürsünüz. Doğruların kim ve ne olduğunu bile bile susanlar, susup da buna göz yumanlar, bir gün o yalanların kendi ayaklarına dolandığını hissettikleri zaman bu kadar kolay susabilecekler midir sormak lazım. En önemlisi bu dünyada yapılan her iyiliğin bir ödülü olduğu gibi yapılan her kötülüğün de bir cezası olduğunu ne çabuk hatırlarından çıkarttıklarıdır.
Unutmamalısınız; hiçbir şeyin garantisi yoktur. Kazandığınızı düşündüğünüz anda bile kaybedeceklerinizin de var olduğunu bilmelisiniz... Bugün varsanız, yarın yoksunuz.
İlgilisine: İnterneti kendilerine kalkan yaparak din ve vicdan istismarı ile zimmetine para geçiren, dolandıran ve tehdit ederek şantaj uygulayan, hakkını aramak isteyenleri de sindirerek susmalarına neden olan suçlulara ithafen yazılmıştır.