- 509 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
SANALDAKİ DOSTLARIN BİR ARAYA GELİŞLERİ...
Tekirdağ etkinliğine gitmek için sabırsızlanıyordum. Günlerin geçmesini beklemekten başka çare yoktu.Yazar ve şair arkadaşlarımla kavuşacağım anın hasretiyle yanıp tutuşmaktaydım.
Pazarlarda uğraşıp dururken de aklımı Etkinlikten alıkoyamıyordum.
Bu insanlar,üstelik sanaldaki insanlar olup,birbirlerimize sadece yazı ve şiirlerimizle yakınlaşmış ve içimizdeki duyguları hep böyle paylaşmıştık.Neden şiir ve çeşitli yazılar yazıyoruz diye zaman zaman düşünmüş,arkadaşlar adına kendi kendimi sorguladığım olmuştur.Bazan da kendi kendime şöyle karara vardığım oluyordu:
“…Yaşamın absürd gel-gitleri içerisinde güçlüklerle başa çıkmanın,savaşmanın tek sığınacak güvenli limanın “yazmak” olduğuna inanan insanlar olarak toplandığımızı kabullenmiştik.Bu edebiyat sitesi,bizim için kurtuluş olduğu gibi edebiyat sanatı adına da toplumun aynası konumunda olduğumuzu sanıyorduk.
Bizler,en zor olanı başarmak için bu sanal sitesinde yerimizi almış ve her birey de bütün zorlukları göğüslemek adına kendi rahatından feragat etmişti.
Gündüzleri ve geceleri uykusuzduk.Antenlerimiz her zaman açık vaziyette halkın ve çevrenin üzerinde dolaşmaktaydı.Bulduğumuz ilginç anları hafızamıza kayıt etmemiz gerekiyordu…
Denize atılan taşın,küçük dalgaları,dairesel şekilde nasıl dalga dalga yayılmasına neden oluyorsa bizlerin de edebi özelliğinin çağrışımları ,o şekilde toplumun en ücra köşelerine dek yayılıyordu…
Eşime sürpriz olsun diye gideceğimizi söylememiş,son güne kadar saklamıştım.
“-Hadi,gidiyoruz hanım.”
“-Nereye gidiyoruz,canım?.”
“-Şairlerin Tekirdağ Etkinliğine”
“-Senin olduğun her yerde varım.”
İki gün tezgah açmayacak,pazara çıkmayacaktım.Etkinlik dönüşünde de İstanbul’dan hesaplı tekstil ürünleri alabilir miyim diye de düşündüm doğrusu.Böylece bir taşla iki kuş vurmuş olacaktım.
Cuma günü gecesinden Anadolu’dan gelen otobüslerle İstanbul’a geldik.(onlar daha ucuz getiriyorlar)Tekirdağ’ a giden otobüslerden birinde yerimizi almış,iki saat sonra da oradaydık.Organizatör “Kardanadam” la telefon bağlantısı kurdum.
“-Kardanadam arkadaşım,ben pazarcı Ayhan Sarıkaya.nerede buluşacağız?”
“-Kaptana sahilde ineceğinizi söyleyin.Bekliyoruz.”
Sahile geldiğimizde otobüsten iner inmez Kardanadamı,profilinden tanıdım.Hanımı da yanındaydı.O,sağa sola baka dursun,hemen yanına gidip sarıldım.Koklaştık.Yılların hasretini üzerimizden atıyorduk sanki.Kalplerimiz sanat ruhuyla attığı için anında kaynaştık.Bizi,öğretmenler evinin bahçesinde bekleyen diğer arkadaşların yanına götürdü.Arkadaşlara yanaştığımda herkes oturduğu yerden ayağa kalkıp sıradan kucaklaştık ve hasret giderdik.Birbirlerimizi ilk kez görüyorduk ama yıllar öncesinden tanışıyor gibiydik.Kimileri rumuzlarıyla,kimileri de gerçek isimleriyle kendilerini sunuyorlardı(.”-ben şuyum,ben buyum v.b.gibi)
Bayan arkadaşlardan su-misali rumuzlu olanı,
“-Sizi tanıdım,pazarcı Ayhan Sarıkaya’ sınız “ dedi.İşte böyle yazılarımızdan ne kadar yakın olduğumuz ortaya çıkıyordu.
Boşta kalan bir sandalyeye oturduk.Birbirlerimize hal hatır sormalarından sonra sarışın bir bayan geldi aramıza.Çerkezköy’denmiş.Yalnız geliyor.İşini gücünü,yardımcısına bırakıp koşup geliyor ve birlikte olmak için can atmış sanki.Gözlükleri,saçının üzerinde afili şekilde dururken kendisi,bizleri güldürmeye başlamıştı bile.Sanki bir anda güneşimiz olmuştu.Bura da şunu kendime göre yorumladım ki, coğrafi farklılıklar, o bölge insanını da olumlu ya da olumsuz etkiliyordu.Anlattıklarıyla bizleri güldürmeye başlamıştı bile.Bir anda yol yorgunlu
ğu falan kalmamıştı. Konuştuklarını da tam bir Trakya ağzıyla konuşuyordu. Zaten kendisini tanıtırken de:
“-A be bana Çerkezküylü Avva Keskin derler.”Havva’nın H harfini yutmuştu.Çünkü olduğu gibi görünmeyi seven bir insan olduğu belli oluyordu.Romanların,İstiklal Marşını nasıl okuduğunu o denli kendine özgü söylemiştiki ,o görüntüyü kaybetmemek için hemen kamaralı telefonuma davrandım..Onun peşinden de "sosyete "diye bir şiir patlattı ki sorma gitsin.Yavaş yavaş aralarımızdaki kontak artmaya başlamıştı.
Birazdan bir grup daha geldi…
Ayhan sarıkaya
(Devam edecek)
02.06.2009
YORUMLAR
Sevgili Ayhan abi beni yine güldürdün valla. Ne kadar güzel anlatmışsın. Ve orada olamadığıma daha çok üzüldüm. Ama yazın harikaydı. Önemli olan zaten, senin samimiyetin ve içtenliğin ve bu da yazına çok güzel yansımış. Çok sağol. Allah herkese senin gibi dost nasip eder inşallah.