- 1380 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
"DEVLET ANA"
“ DEVLET ANA “
Kendi çağımızı yaşıyoruz..Bu çağın anne olgusuna dolaylı ve direkt etki eden herşeyi yaşayarak görüyor duyuyor ve hissediyoruz..Algılarımız bu çağla sınırlı kalıyor bu çağın annelerini okurken..
Hayme Ana da kendi çağının annesiydi..Eşi Gündüz Alp vefat ettiğinde ağlayıp sızlanmaya vakit bile bulamadı ..Dağılmak üzere olan Türk boyunu toparladı ve Domaniç e yerleştirdi..Oğlu genç Ertuğrul da yanındaydı..
Oğluna yazdığı mektup Hayme ananın nasıl ayakları yere basan çağının zorluklarına rağmen bir Türk boyuna önder olma liyakatinda bir insan olduğunun en büyük delili..
Ertuğrul Bey gibi bir evladın annesi de ancak Hayme Ana gibi bir anne olabilirdi..
Osmanlı ve Türk tarihinde Hayme Ana nın önemli tarihçiler tarafından dışlanmasının çok da elle tutulur gözle görülür bir tarafı yok..Tarihçi yazar Murat Bardakçı Hayme ananın böyle bir misyon üstlenmiş olabileceğini kabul etmiyor..Yeterli veri olmadığını düşünüyor..Diğer tanınmış tarihçi yazar İlber Ortaylı biraz daha insaflı bu konuda..
Velhasılı şimdilerde Gazeteci yazarAyşe Böhürler’in Hayme Ana adlı bir belgesel hazırladığını duymuş olduğumuzu söylemekle iktifa edelim..Muhakkak ki Hayme Ana ile ilgili bilmemiz gereken her şeyi bu belgeselde bulacağız..
Devlet baba olgusu yerini devlet ana ya bırakacak belki de..Bu da toplumsal dinamiklerimize ancak şefkat katacaktır..Ki son zamanlarda olan bitenlere bakarsak eğer, buna da şiddetle ihtiyacımız var toplum olarak..
" HAYME ANA KİMDİR?- Tarihi belgelere göre, Ertuğrul Gazi`nin annesi ve Osmanlı İmparatorluğu kurucusu Osman Gazi`nin ninesi olan Hayme Ana, eşi Gündüz Alp`in göç sırasında Fırat Nehri`ni geçerken boğularak ölmesi üzerine dağılma noktasına gelen Kayı Boyu`nu toparladı. Kayı Boyu`nu, Aşağı Sakarya Vadisi`ne daha sonra da Domaniç`in Çarşamba köyüne getiren Hayme Ana, oğlu Ertuğrul Gazi ve torunu Osman Gazi`yi yetiştirerek Osmanlı İmparatorluğu`nun temelini attı. Ertuğrul Gazi, ``Devlet Ana`` diye de anılan annesi Hayme Ana`yı öldüğünde, Çarşamba`da her yıl çadır kurduğu bir tepenin üzerinde defnettirdi. Sultan 2. Abdülhamid de 1892 yılında Hayme Ana`nın kabrinin üzerinde bugünkü türbeyi yaptırdı. AA "
HAYME ANA ‘ NIN MEKTUBU
OĞUL;
Anayurttan ayrılalı yıllar geçti. Deli rüzgarlar önünde oradan oraya savrulduk. Beylik otağını kurduğumuz şu yaylalar, artık son durağımız, şon konağımız olsun.
Oğuz’un yurtlarına diktiğimiz ağaçların kökleri kara yerin derinliklerine, dallan gökyüzünün yüceliklerine uzansın.
Ak-boz atlara binip yağı üstüne yel gibi vardıkta Kadir Tanrı gözüpek yiğitlerimizi korusun.
Göğsü kaba yerli kara dağlar gibi duran erlerimiz ile; kır çiçekleri gibi saf ve temiz, ak yüzlü, ala gözlü kızlarımız Kutlu Kayı Beyu’muza gürbüz evlatlar versinler.
Altın başlı otağliarımız Çarşamba yaylasını bürüsün.
Kayı’nın ve diğer bütün bayların oğullarını Ertuğrul’umla bir tutarım. Onların hepsini soyumuz için Hakk’ın Kutsal birer emaneti bilirim.
OĞUL;
Boyundan - soyundan olsun olmasın insanlara adil davran. Adaletten ayrılma ki, insanların birlik ve dirlik kazansın. Yurdunda, obanda herkes gezsin.
Ululuk isteyen töreden ayrılmasın.
Bu dünya bir oturma yeri değildir. Yapacağın iyi ve doğru işlerle insanların hizmetinde bulunursan güzel övünçler senin olur.
Yüreğinden inancı, ağzından duayı, davranışından erdemi hiç eksik etme. Bir de sabırlı ol oğul, ekşi koruk sabırla tatlı üzüm olur.
OĞUL;
Beylik dermekle, ağalık vermek iledir.
Sofranı ve keseni yoksullara açık tut...