- 738 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MESAJ
Efendimiz`in bizzat tatbik buyurduğu ve bize de bildirdiği şöyle bir sözü vardır:
«Herkese hitâbınız, aklı ölçüsünde olsun!..»
İşte bu sebeple gerek devr-i risâlette ve gerekse daha sonraki devirlerde yaşamış olan «Bilenler» ve «İdrâk ehli», daima birçok önemli hususları mecaz yollu işaretlerle ile ifade etmişler, zevk ehli olarak yaşamışlardır.
Hiçbir zaman gerçekleri izah ve açıklama yoluna gitmemiş, kendilerine devrolunan bilgileri, "sırları" açıklamaksızın, bir sonraki ehil kişiye devretmişlerdir.
Bu yapacağımız yolculuk süresince, nasip olduğu kadar gerçekleri açıp izah etmeye gayret edecek; gerçeği, elden geldiğince idrakınıza takdime çalışacağız.
Seslenişe kulak verenlere, son defa şöylece hitap edelim, mevzua girmeden evvel:
-Oku ve idrâka çalış!.
- Mutlaka söylemek istiyorsan bir şeyler, önce kendini tanı!...
Bu bâbda bazı yanlış anlamalara meydan vermemek maksadıyla şunu da ilâve edelim ki, gerçeği bilen kişi için, yaratılmışlar arasında katiyyen tefrik yoktu... her varolan özel bir değerdir.
Değerli veya değersiz ayırımı tabirleri, yaratılanlar arasında ve onlara göredir.
Yaradanın indindeyse sadece yarattıkları vardır!. A.H.