- 3529 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ÇIĞLIK ATMA ZAMANI
Bir hafta önce baba ve üç yaşında küçük erkek çocuğu "doğum günü" pastası almak üzere özel araçlarına binerler. Bursanın 20 km dışındaki otobanda bir kazazadeye yetişmekte olan ambulansa yol vermak için sola şeride geçmek için sinyal verir. Karşıdan hızla gelmekte olan başka bir araç ise, baba ve oğlunun aracına hızla çarpar. Görünmez kaza, işte buna denir. Altlarındaki araç eski tip Mercedes artık bir hurda olmuştur. Baba ve oğul başka bir araç ile devlet hastanesinin aciline yetiştirilir.
Üç yaşındaki çocuk kazanın şiddetinden bayılmış ve omuz kemiği kırılmıştır...
Aracı süren babanın ise; sol eli kırılmış olduğu gibi böbreklerine kaza esnasında almış olduğu darbe sonucu kanama geçirmekte, kaburgaları kırık ve hastaneye acil gittiğinde de "Beş Bin Türk Lirası" fatura çıkartmışlar.
Yanlarında yeterli miktar nakitleri olmadığı için tedavilerini de hastanenin acil bölümü üstlenmemiş.
Baba ve oğul, yanlarında ne kadar nakit varsa onu vermişler ve sadece oğluna baktırabilmiş.
Üstelik babanın sosyal güvencesi olan "emekli sandığı karnesi" olduğu halde, yeni çıkan "Sosyal Güvenlik Yasasının" acizliğine uğramışlar.
Komşuma "geçmiş olsun" ziyaretine gittiğimde bana;
"Emine Hanım, siz siz olun sakın hastaneye gittiğinizde yanınızda otuz bin YTLiranız olmadan gitmeyin."
"Aaa!"
Dediğinde ise ağzım bir karış açık kalmıştı. Öfke içinde;
"Bu nasıl olur?"
" Ben yıllarca okullarda dirsek çürüttüm ve mürekkep yaladım."
" Niçin?"
" Geleceğimi garanti altına alacak bir işte çalışmak içindi."
" Çalıştım, tam 25 sene."
" Niçin?"
" Üst dereceden emekli olmak için."
" Neden, üst dereceden emekli oldum?"
" Çünkü; eğer bir devlet hastanesinde tedavi olmak istersem ve tedavim hastanede yatma ile olursa, birinci sınıf odada, en iyi şekilde tedavi olmak için."
"Benden, tam 25 sene, emekli sandığına "sağlık ödemeleri" kesildi. Verilen hak geri alınır mı?"
" Eğer cebren alınıyorsa, benden tam 25 sene kestikleri bu parayı, yasal faizleri ile tarafıma geri ödemeleri gerek miyor mu?
" Eğer ben bir trafik kazası geçirirsem ve cebimde emekli üç aylığımdan başka hiçbir param yoksa, beni kanamalı bir şekilde hastane dışına mı, atacaklar?
"Beni tedavi etmeyip, ölürsem bunun hesabını kim verecek?
"Bu nasıl kanun?"
" Bu nasıl vicdan?"
" Bu nasıl Hipokrat Yemini ?"
Belleğimden bir dosya çıkarttım:
Yıl 1990.
Ülke Rusya.
Bir diş doktoru Moskova’da Uluslararası Diş Kongresine katılmak için gidiyor. Bir hafta sonra Türkiye’ye dönmesi gerek, ama ne gelen var ne de haber. Türkiye ve Rusya Konsoloslukları telefon trafiği başlıyor. Verilen yanıt;
"Biz araştırıyoruz...Henüz bir haber alamadık. Konuyla ilgili, mutlak size geri döneceğiz..." gibilerinden yanıt ile tedirgin bekleyişler sürüyor.
O sıralar Rusya’nın en çetin ve kıtlık zamanları. Diş Doktoru arkadaşım, Türkiye’den giderken yanına "aç" kalacağım kaygıları için "ne olur ne olmaz!" misali, konserve dolusu valizle gitmiş. Kongre boyunca bu yiyecekleri tüketmiş. Üstlerindeki tarihe bakmadan almış olduğu konservelerden bazıları bozukmuş. Daha önce mide ülseri geçirmiş olan arkadaşım, Türkiye’ye dönüş yapacağı gün, hava alanında bayılıyor, Moskova Devlet Hastanesine acil kaldırılıyor. Sonuç:
"Akut zehirlenmeye bağlı mide kanaması!"
Kan grubu O Rh N egatif. Zor bulunan kan grubu.
Moskova Radyosu şu yayını yapıyor;
"Moskova Devlet Hastanesinde yatmakta olan BİR TÜRK HASTASI mide kanaması geçirmiştir. Ameliyatının yapılması ve kurtukması için acil kan gereklidir!.."
Bu radyo ilanı sonrası, hastaneye binlerce KAZAK TÜRKÜ geliyor ve kan veriyorlar. Kayıtlarda şu geçiyor.
"DEDELERİMİZİN ÜLKESİNDEN GELEN TÜRK KARDEŞİMİZE KAN VERMEYE GELDİK."
Arkadaşım, midesinden ameliyat olmakla kalmıyor. O zaman ki, tıbbın harikası olan ve henüz ülkemizde bulunmayan MR cihazlarından geçerken; bir bakıyorlar ki, "sol bacağının" alt extremitesinde bir damarın tıkalı olduğu da teşhis ediliyor. Hasta baygın olduğu için, öyle imza falan da yok hani, hemen müdahele ile tıkalı damarı da açıyor Rus Doktorları. Bir ay hastanede krallar gibi tedavi ve bakımı yapılan arkadaşım taburcu olacağı gün "kara kara" düşünüyor.
"Beş yıldızlı lüks bir hastanede hem çift ameliyat oldum, hem de bir ay boyunca, yedim, içtim ve yattım. Ben Türkiye’deki arabamı evimi satmış olsam, altından kalkamam."
Ve taburcu olma güne gelip, çatıyor.
"Fatura nedir?"
"Geçmiş olsun efendim.Bize borcunuz yok."
İnanamıyor. Aklı dumura uğruyor!
"Ama, nasıl olur? Bana iki operasyon yapıldı, tam bir ay hastanenizde tedavi oldum. Rus İnsanının ağzı açlıktan kokuyor.Bedava mı, bu tedavi?"
Rus Hastane görevlileri buruk gülüşleri ile,
"Evet, belki bizim ağzımız açlıktan kokuyor, üç ayda bir kalıp sabun tüketme hakkımız var, tek odalı evlerde oturma talihsizliğimiz var, tatile çıkamama gibi bir lüksümüz de var, ama daha doğmadan bir RUS insanının, anne karnında iken SOSYAL GÜVENLİĞİ sağlanıyor. Siz bu sosyal güvenlik yasasının a, maddesinde "acil" konumunda olan ve hemen tedavisi yapılması gerekli maddeden faydalandınız. Geçmiş olsun efendim!.."
Arkadaşım güler yüzle Moskova Devet Hastanesinden uğurlanıyor. Hem de eskiden sol ayağı üzerinde aksayarak yürümesi de olmadan, havaalanına gidiyor. Ailesine telefon açıyor, sağlıklı olduğunu bildiriyor.
Şimdi bu olay Türkiye’de olsaydı, ne olurdu?
"Kesin ölürdü!"
Duygularım bu mantıksız alınmış son günlerimizin talihsiz kararlarına takılıyor. Sosyal Güvenlik Yasalarına toslayınca aklım şaşıyor, sinirden beyin kanaması geçirecektim. Duymuştum ama "olamaz!" diye aklım/mantığım kabul etmemişti.
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşıyım ve "İnsan Haklarımız İhlal edilmiştir."
Beni kötü yönetenlerin hastanelerde "Nazi Kamplarında" işkence görmemizi, sağlamaları hangi yasanın, hangi maddesine sığıyor.
Komşumu böyle aciz ve çaresiz görmekten utanç duydum.
ÇIĞLIK ATMA ZAMANI GELMİŞ DE GEÇİYOR BİLE...
Emine PİŞİREN/Bursa/08.05.2009
YORUMLAR
Ç OK GÜZEL BİR YAZI KUTLARIM SİZİ BUNLAR TÜRKİYEMİZİN ÇOK ACI DURUMLARI ...BEN DE 18 EKİM 2005 TE TRAFİK KAZASI YAPTIM DOKTOR ÜSTEĞMEN OĞLUMU ACİL AMBULANS ŞÖFÖRÜ VE DOKTORU YÜZÜNDEN KAYBETTİM OĞLUM SAĞLIK BAKANLIĞI PERSONELİ OLDUĞU HALDE ALTI AY SONRA AMBULANS PARASI İSTEDİLER GELEN YAZI KAYBETTİĞİM OĞLUMUN ADINA ONDAN ÖDEMESİ İSTENİYORDU...BİZ OĞLUMUZU KAYBETTİĞİMİZİ BİLMİYOR MUSUNUZ DİYE YANIT YAZDIK..BU SEFER DE BİZDEN PARA İSTEDİLER ÇOK ŞAŞIRDIK...ACİL AMBULANSI İÇİN NASIL PARA ÖDEMEMİZ GEREKİYORMUŞ GAZETELERE VERDİK ÖZÜR DİLEYİP ALMAYACAKLARINI SÖYLEDİLER BİR AY SONRA TEKRAR YAZI GELDİ 475 TL Yİ FAİZİ İLE ÖDEMENİZ GEREKLİ DİYE...ANNE VE BABASI DA EMEKLİ SANDIĞINDAN 1. DERECEDE EMEKLİ OLDUĞUMUZ HALDE BU PARAYI ÖDEDİK ÜSTELİK YAPILAN SORUŞTURMADA DOKTOR VE ŞOFÖRÜN HATASI BELLİ OLDU GÖREVDEN ALINDIĞINI BİLDİRDİLER YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMADA BAŞKA YERE TAYİN EDİLDİKLERİNİ ÖĞRENDİK......KENDİ DOKTORLARINA BİLE VERİLEN DEĞER BU KADAR...BU ÜLKEDE YAŞAMAK ÇOK ZOR...AMA BİZİM ÜLKEMİZ KİMLERİN ELİNE KALDI....BAZEN PARADA BİR ŞEY YAPMIYOR BİR HELİKOPTER AMBULANSIMIZ YOKTU BİZİM ÇABALARIMIZ SONUNDA ACİL HELİKOPTER AMBULANSI YENİ DEVREYE SOKULDU...BİZ YAVRUMUZU KAYBETTİK BUNDAN SONRA BAŞKALARI YANMASIN DİYE UĞRAŞTIK.......HAYAT ÇOK ZOR RABBİM KİMSELERİ SIKINTILI DURUMDA BIRAKMASIN DİLERİM...
Kendi yaşanmışlığım böylesi sağlık sorunu olmadı yurtdışında fakat yurt dışında yaşayan akraba,arkadaş çok bende,onlardan birinin yaşadığını aktarayım.Bundan tam 24 sene önce kız arkadaşım evlendi Almanya'da yaşayan bir Türkle,dişeti problemleri vardı burdayken ve o problem Almanya'ya gittiği ilk günlerde de tekrarlamış bir gece yarısı,aile doktoruna gitmişler eşiyle doktor hastaneye yönlendirmiş,hastane ilk müdaheleyi yapıp iltihap giderici ilaçları verip randevu vermişler şu tarihte gelin cerrahi müdaheleyi yapacağız.Dönmüşler eve verilen ilaçları kullanmış arkadaşım rahatsızlığı geçmiş(dişçi koltuğundan çok korkardı:)verilen tarihte randevusuna gitmemiş aynı gün telefon gelmiş hastaneden ve tatlı sert uyarmışlar tedaviyi bitirmezseniz sizi polisle almak durumunda kalırız diye(eşi olabilecekleri bilmiş uyarmış götürmek istemiş arkadaşımı ama dişçi koltuğu fobisi ağır basmış).Anlatıp anlatıp gülerdi nerden bileyim Türkiyede yokki böyle şeyler hastayı arayıp takip edecekler tedavisi tamamlandı mı tamamlanmadı mı?Tamamlanmadıysa polis gelip tedaviye götürecek derdi gülerdi.
Öncelik sistem sağlık sistemi arızalı,döner sermayeye teslim edildi,özel hastanelerde hastane yönetimi baskı yapar doktora tahlil röntgen vs.vs.uygulat hastaya para gelsin.Devlet ve SSK.hastaneleri doktorları yoğunluktan mesai saatlerinin uzunluğundan daha bir çok şeyden şikayetçidir.Randevulu sistem uygulamasına geçildi üstelik hastaya doktorunu seçme hakkı verildi,iyide nerden tanıyacak hasta doktoru ne yani özel muayenesinden geçipte mi gelmeli?
Daha bir hafta önce ufaklığa evime yakın bir devlet hastenesine(üstelik araştırma hastanesi)randevulu sistemi kullanarak internet üzerinden numara aldım doktor seçme hakkımıda hasbel kader birazda mantık yoluyla kullandım,3 doktor ismini ve randevularını inceledim 2 doktorun tüm randevuları benim baktığım saatte boştu,tek bir doktorun öğlen saatinde boşluğu vardı galiba bu doktor görevini hakkıyla yapıyorki hastalar tarafından rağbet görmüş mantığıyla aldım randevuyu.Randevu saatimizden önce hazırdık hastanede gelmeyen olabilir sıra erken gelebilir olasılığınıda düşünerek,başladık beklemeye,içeriye giren her hasta anında çıktı yüzleri kızarmış burnundan soluyarak,sordum niye çıkıyorsunuz doktor yerinde değil mi?Yerindey miş!Ben çağırmadan gelmeyin ne geliyorsunuz diyor muş!İyide niye butona basıyorsunuz o zaman.Dişlerimi biledim bende önce tüm azarlanan hastaların intikamını alacaktım:)Dua ettim beni de azarlasın diye bu arada sesimin volümünü yükselterek bütün tepkimi dile getirdim muayene kapısının önünde ve içeri girdim sert sestonu ve tüm öfke yüzümde aaaa ne olsa beğenirsiniz?Tek kelime olumsuzluk yok tak aksine oldukça ihtimamlı ve dikkatli detaylı muayene tahlil ve röntgen isteme eee psikopatda değildim durup durduk yerde sataşayım:))çıktık kapıda bizden önce azarlananlar merakla bakıyor inanın dedim tek bir olumsuzluk yaşamadım eğer yaşasaydım hepinizin intikamını almaya kararlıydım hayret dediler belkide duydu sizi başhekime gitmenizden falan bahsettiniz ondandır dediler doktor ne düşünmüştü bilemiyorum ama ben kararlıydım.Sevmiyorsa yapmasın o mesleği insana hizmet sevgiyle başlar.Sanırım eskisi gibi idealist insanlar yok denecek kadar azlar ya da ideal realitenin altında eziliyor mu ne?
Önce sağlık sisteminde reform sonra sonrası düzelecek derim.....Kimbilir belki yine gelirim....Sevgiler....
Eş:)Hülya tarafından 5/8/2009 1:24:51 PM zamanında düzenlenmiştir.