- 1515 Okunma
- 24 Yorum
- 0 Beğeni
ELEKTRİKTEKİ VURGUN.....(A.D)-Ş
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
-Irak’a ADB’nin emri ile neredeyse bedevaya elektrik veren hükümet acaba kendi vatandaşını neden müşkül de bırakır ?
-Türkiye’nin % 35’i kaçak cereyan kullanırken-kayıt dışı işletmeler de malı götürürken / Adresi sabit-onurlu-vatansever-devletine bağlı-vergisini dürüstçe ödeyen işletmeciler/çalışanlar/emekliler/asgari ücretliler/dul ve yetimler vs. neden o kaçak ve yersiz kullanılan cereyan bedelini de ödemekle cezalandırılır..?
-Belediyelerin korkunç savurganlığı dikkate alındığında/görülen manzara şu/Türkiye’nin her bir yerinde elektrikler sabaha kadar açık.Gerekli/gereksiz alanlarda/parklarda/sokaklarda/mahalleler de/sokak aralarında ve de kamu kurum kuruluşlarında müthiş bir enerji israfı söz konusu.
-Dolayısı ile bu israfların telafisi bizden çıkarılmakta/halka mal edilmektedir.
-Dünyanın en pahallı enerjisini kullanmaktayız.
-Peki biz neden bu kadar enayiyiz?
-Biz neden savcılıklara suç duyurusu yapamıyoruz..?
-Biz neden parlamento önüne kamp kuramıyoruz..?
-Biz her şeye böyle sus/pus mu kalacağız..
-Aslında konuşanların/hak arayanların akıbetini gördükçe susmak en iyisi diye düşünüyoruz herhalde.
…Susmanın bedelini her konu da çok ağır ödüyoruz.
-İşte bu nedenle insafsız yetkililer,birde TRT payı eklediler elektrik faturalarına.
-TRT reklam gelirleri yetmiyor mu/her yayın başına fazlası ile sponsor/dahası Devletten aldığı o dev bütce, har vurup/harman savruluyor amma biz ceremesini çekiyoruz.
-Türkiye’nin tüm Belediyeleri TEDAŞ’a trilyonlarca lira borçlu iken ve de TEDAŞ bunları tahsil edemezken/bununla beraber Belediyelerin ve ilgili yerlerinin (şantiyeler-parklar) dahil hiç bir yerin cereyanını kesemezken bizler/bütün bir toplum olarak,böyle enayi yerine konuyoruz.Aslında çok sahipsiziz.
-Hele ki sıradan vatandaşlar,bu faturaları ödemekte geciksin anında keserler/ışıksız kalırsın para bulup açtırıncaya değim.Üstelik açma/kapama ücreti de yutulur cinsten değil...
TÜRKİYE’de ki HİÇ BİR FATURA YASAL DEĞİL/Demokratik ve Sosyal Adalette sağlamıyor.Bu konuyu tartışmaya açmak lazım.Gecikmişte olsak..
Bakın...56.04 tl lik elektrik faturam/nasıl 70.56 tl oluyor ve l5 tl cebimden haksız çalınıyor.Bu rakamları binlerce hane ile/binlerce iş yeri ile çarparak hesapladığımızda/karşımıza çıkacak rakamların büyüklüğü ürkütücü boyutlara ulaşıyor.
Enerji tutarı.......56.04
Enerji fonu......... 0.47.enerji tutarı zaten var/Fon kime hizmet ediyor?
TRT payı........... 0.94 resmi kurum/dev bütçe/sponsorlar/reklam gelirli.?
Bel.tük.verg........2.35 adı üstünde Belediye tüketir/sen ödersin..?
K.D.V..............10.76 hiç bir ülke enerjiden bu fahiş KDV yi almamakta..?
_________________________
Toplam 70.56...
Devletin bize vermiş olduğu % 2 zam ile kıyaslayın.Her ay gelen böyle daha nice faturalarla kanımız emilmektedir.
-Tamamen haksız ve dayatma faturalarıdır.
-Fatura tutarının değişiklik gösterdiğini de dikkate alırsak/sadece ben yıllık 250-300 tl elektrik ödemelerimde zarara uğratılmaktayım.Daha telefon-yakıt-egesel-k.kartları-kira-tük.kredileri-yiyecek/içecek vs.
-Devletin eli her daim bizim cebimizde.Bu gün yalılarda/saraylarda ve de residanslarda/plazalarda milyon dolarlık malikanelerde oturanlarla aynı kefede tutulmak büyük haksızlık/büyük hukuksuzluk.
-Adalet aramak/adaletsizlikte asla mümkün değil.
YORUMLAR
Sevgili dost ben elektrik kurumunda hem de fatura tahakkuk ta 23 yıl görev yapmış ve sonrasında büyük baskılarla emekliye ayrılmış biriyim.
Elektrikte soygunun nasıl olduğunu bizzat yaşayarak gören biriyim.
Bakın biz bu gün bu kadar yüksek elektrik paraları ödememizin nedenlerinin başında doğu illerimiz gelmektedir. Yıllık kaçak elektrik doğuda %85’ ler de ve buralardan alamadığı elektrik parasını gelen hükümetler bizlerden almakta ve kayıpları da bizlere yüklemektedir.
Bize yıllık %12 den fazla kaçak elektrik göstermeyeceksiniz diye emir gelir ve biz tahakkukçular günlerce oturur neyi nereye yükleyeceğiz de kaçak miktarını düşüreceğiz diye çalışırız ve bu hala böyle olmaktadır.
Berşah hanımın dediği şikâyet. Tedaş çalışanlarının hiç bir kusuru yok inanın bana. Her gün yeni bir yönetmelik gelir bizlere ve her yönetmelik bir diğerinden çok daha kötüdür. Evde olmadığınız zaman mutlaka TEDAŞ'A bildirecek vatandaş. Eğer Tedaş bunu bilmiyor ise bir ay bekler, ikinci ay bekler ve üçüncü ay SAYAÇ BOZUK kararını verir ve griye dönük tahakkuk uygular. Bunu memur uygulamak zorundadır. Eğer abonenin her hangi bir bildirimi yoksa ve memur bozuk tahakkukunu yapmamış ise memur cezalı duruma düşürülüyor. O nedenle özellikle bir aydan fazla evden ayrılanlar mutlaka TEDAŞ'A bildirmek zorundadırlar.
Yazlık aboneler de Yazlıkçı olduklarını her yıl yine Tedaş'a bildirecekler. Yoksa evde olmadıkları süre içinde onlara geriye dönük ortalama tahakkuk yapılıyor.
Atiye hanım. Hiç bir zaman konuyu tartışmaya açmayın bence. Çünkü değmiyor inanın. Bizler çalışanlar olarak aboneleri uyarır, yapılan yanlışları söyler ve bir dilekçe ile başvurmalarını isterdik ama hiç bir abone " ben bununla uğraşamam kızım" deyip çekip giderdi ve ardından bizler bir ton fırça yerdik aboneleri yönlendirdiğimiz için. Aboneler de dışarı çıktıkları anda " Şu memur dedi" diye de deşifre ederdi bizleri. Biz korkmazdık, kendimiz dilekçe verirdik ama bu gün hiç kimse bunu yapmıyor ve yapmayacak da. Yalnızca bağırıp çağırıyor ama üstüne düşeni de yapmıyor vatandaş.
Ben yıldım ve artık inanın bu konularda konuşmuyorum bile.
Daha fazla yazmak istemiyorum. O kadar doluyum ki anlatamam.
Kutluyorum kaleminizi ve seçkinizi. Sevgiler yüreğinize
Tebrikler duyarli yüregine ve kalemine benim tatli melegim,biliyorumki türkiyenin kayanayan yaralarindan yalnizca biri,keske elekrikle kalsa görsel basindan izledigim kadariyla türkiyede okadar haksizlik varki,iyiki türkiyede degilim diyorum zaman zaman,türkiyede yasayan canlarada allah kolaylik versin demekten baska care göremiyorum,nerede kaldi o temiz toplum,avrupayi bu yüzden seviyorum adaletliliginden dolayi sosyal haklarindan dolayi,türkiyenin bir avrupa olmasi icin bir 50 yil gerekli diyorum,ve o güzel duyarli yüregini seviyorum benim tatli prensesim,her daim sevgimde ve yüregimdesin,sevgilerimle..
Bizler soymaya alışmış insanlarız herşeyi soyarak yutarız ilaçları ambalajından,armudu.portakalı mandalinayı,elmayı ,patadesi,salatalığı aklınıza gelen birçok şeyi soyarak yeriz ne yapalım biz küçükken alışmışız soymaya büyüdükce de devam ediyoruz hep soyuyoruz soyuluyoruz. İşin anlamadığım yanı soyuluyoruzda kimsenin kıkı çıkmıyor kimse meydanlara çıkıp soyulduk diye bağırmıyor insanlara bak kardeşim liderler soygun yapıyorlar hakkımızı kasp ediyorlar dendiğinde verilen cevap aynen şöyle ne olmuş yani başkası olursa çalmayacakmı.... insanlar soyulmaya alışmışlar ne kadar soyarsan o kadar saygı duyarsın soymazsan keriz olursun..
....Selamlarım size Atiye Hanım..
*Aslında çok sahipsiziz. *
*Aslında çok sahipsiziz. *
*Aslında çok sahipsiziz. *
bu küçük tümce, yukarıdaki yazıdan alınma.
dertleniyor, yakınıp duruyor yazarımız.
ve
diyor ki: ASLINDA ÇOK SAHİPSİZİZ.
bu üş sözcükle bütün yakınmalarını çürütüyor.
sen mal mısın ki, sahibin olsun.
birilerinin sahiplenmesini bekleyen bireylerin oluşturduğu toplumlar bundan daha iyi olamaz. şükretmeli bu günümüze(!)
TOPLU YAŞAM İÇİN ÖZVERİDE BULUNACAKSIN ARKADAŞ. SAHİP ÇIKACAKSIN KENDİNE-ÜLKENE-TOPLUMUNA.
VE
DOĞRUYU KABULLENECEK AHLAK VE KİŞİLİĞİ GELİŞTİRECEKSİN.
bağışlasın yazar mahsun prenses, yazısına edebi değil de içerik açısından baktım. zaten o da buna ağırlık vermiş,
sahipsizliğimize sahip çıkmış. kutluyorum.
saygılar
i.durmuş
Bence elektrikte yapılan soygun, diğerlerinin yanında hafif bile kalıyor. Telefon faturalarında görüşme ücretinin iki katını ödüyoruz.
Arkadaşlar ; bu iş basbayağı bir rejim meselesi . Türkiye 'de
demok / les'in kılıcı / rasi olduğuna göre, Maliye Bakanımız da ; Deli Dumrul olduğuna göre, başka ne bekleyebiliriz ki.
Bir de halk tabii böylesine sevimli kuzu sürüsü olursa zaten değmeyin eşkiyanın keyfine......
Günün yazısını ve yazarını kutlarım. Ayrıca halkımın güzellik uykusunu da kutlamadan duramam tabii !
değerli atiye,önemli bir konuyu işlemişsin ve tabiki bu adaletsizliklerin bir tanesidir...
iki gündür istanbuldayım iki gündür, kaldığım yerde beşkez elektrikler kesildi ve insanlar zarara uğratılıyor. bunun tazminatını ödeyen yok, elektrik faruraları derhal kapıya gelir! birkaç gün geç kalsan ödemede işin bitik!
elektrik hırsızlığı desen haddinden fazla bu ülkede...
ne diyeyim, yazdıklarının arkasındayım.. bu ülkede 5 bin cesaretli hak ve adalet arayan çıksa ve günlerce meclis önünde kalıp eylem yapsa ve yılmadan mücadele etse, sanırım ses getirir...
yürekten kutlarım yiğitçe ve şanlı yürüyüşünü...
saygılarım çok...
İstanbuldan selam..
Merhabalar Atiye hanım
Bugünkü yazınızda yine önemli bir konuya parmak basmışsınız,kanayan ve dinmeyen bir yaraya.
Ben biraz daha geriye giderek konuya girmek istiyorum,stratejik bir öneme haiz olan Enerjinin özelleştirilmesi konusu her türlü yaşanan sıkıntılara ve öngörülere rağmen enrjide özelleştirilme kapsamına alınmış ve kısmen özelleştirilmiş ve bu özelleştirmelerle birlikte neredeyse Türkiye nin toplam Elektrik üretim kapasitesinin yaklaşık %35 i doğalgaz a bağlanmış Hidroelektrik santrallerinde 1 cent ve daha altında bir maliyetle elektrik üretilirken,Termik santrallerde ortalama 4-5 cent e (kw/s) üretilirken oratalama 10 centlerde doğalgazdan elektrik üretilmektedir,tabi Rusya ve İran ın doğal gazı kestiğinde yaşanan sıkıntılar ve yapılan yatırımın riski cabası.
Ve yine kanayan bir yara olan Otoprodüktör santrallar yaklaşık 5-10-15 MW güçlerindeki özel firmaların işlettiği santraller ,hatırlanacağı üzere 1 temmuz 2007 de Bursa dan başlayıp Antalya ya kadar bu otoprodüktör santrallaerin çeşitli bahnelerle aynı anda üretimi durdurup şalter indirmesiyle elektrik sistemi saatlerce çökmüştür,
Yapılan Yap işlet santralleriyle uzun yıllar alım garantisi verilmiş olduğundan yapılan sözleşmeler gereği ,ister istemez oraları pahalıda olsa EÜAŞ alıma devam etmek durumundadır,mutlaka kendi öz ve yeraltı kaynaklarımıza dönmek zarurudir enerjideki bu çilenin bitmesi için ve güneş ve rüzgar enerjilerinin ülkemizde mutlaka yatırımlara başlanması gerekmektedir yoksa siz yazmaya, biz okumaya ve kabartılmış faturaları ödemeye devam edeceğimiz muhakkaktır,ehh bunlardan sonra birde sizin belirttiklerinin eklenince üstüne gerçekten ciddi elektrik faturalarıyla karşı karşıya geliyoruz ve gelmeye devam edeceğiz , sadece hat kayıplarının oranı yaklaşık %18 civarında şu anda ,buna birde kaçak elektrik kullanımını eklersek bunun üstüne varın siz düşünün gerisini artık,ve tüm bunlar senin benim sizinde belirttiğiniz gibi düzenli olarak ödeyen bir kısım vatandaşın faturalarına doğru orantılı olarak yansımamktadır,
Uzattıkça uzattım ,bu konuda hoşgörüne sığındım, iyi yazıyorsunuz ve sizi dikkatle ve keyifle takip ediyorum, başarılarınızın devamını dilerim,
Sevgi ve saygımla...
dördüncü cemre tarafından 3/16/2009 11:01:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili berşah seninkisi de başlı başına ele alınması gereken bir konu.Neye benziyor biliyormusun ilkokul öğrencilerinin henüz yeni başlayanlar için...sınıfta sıkışıp/tuvalete gitmeleri gerekir ya ve de parmaklar havada.Öğretmenim gidebilirmiyim...
-Eeee öğretmen dersi kesecek/insaf ta var/sınıftan çıkaracak...yani emir büyük yerden.
-Bundan sonra öyle yaparız.Değil şehir dışına/apartman dışına bile her çıkışımızda önce doğrrruuu Tedaş...
-Sevgili Tedaşşşş ben geldim işte bi kaç saat yokum aman haaaa kilovat falan yazmayın/beyanım asıldır.
canımsın ya 4 aydır evde yokum.Toplam gelen fatura 95.700
bu neyin nesidir hala anlamış değilim
evde kimse yoksa bu ne iş anlamış degilim
gidip araştırdım. Dedikleri aynen şu kullanmasan gelmezdi ...
iyide nasıl kullanılmış o zaman kaçak mı var dediğimde,
evde olmadığınızda dilekçe verilmesi gerekiyormuş atiye hanım bilgilerinize ...aklınızda olsun uzun zaman evden ayrılacaksanız... abugun kazı gibi yolunmayın sevgimdesin
selamlarımla