- 2461 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Yozgatlı Yiğit Şairler Var!..
Yozgatlı yiğit şairler var
Lüzumuna binaen yazmak istiyorum. Bana verilen edep ve terbiye gereği insana ve insanın taşıdığı düşünceye saygı duyarım.
Çok konuşan biri değilim, iş yapan, yaptığı işlerle konuşulan biri olarak tanınmak isterim. Eleştirme, tenkit etme, başkasını çekiştirme hastalığım yoktur.
Emeğe saygı duyarım, alın teri dökene şükranlarımı sunarım.
Edebiyata sevdalı yiğit insan Gazeteci-şair-yazar Durali Doğan’la başlamıştık bu ulvi yolculuğa.
Yıl 1994 şiir şölenleriyle başladı çalışmalarımıza... Çiğdemli, Sorgun, Yozgat şiir şölenleri...
Rahmetli Göktürk Mehmet Uytun’la Yozgat Lisesi’nde bir toplantı düzenlemiştim. Göktürk Mehmet Uytun Hoca Yozgat’a bizim davetimiz üzerine birkaç kez geldiler.
Ondan sonrasını hatırlarsınız, 96-97 şiir şölenleri ve devamı...
Bu alanda Yozgat’ta ciddi bir toparlanma oldu. Halk Kültürüne ve şiire gönül veren yüzlerce arkadaşımızlar görüştük. Elbette çoğu bu işe amatörce başlamıştı.
Onları teşvik etme adına yine Durali Doğan Hocamla çok fedakarlığa göğüs gerdik.
Çile yumağını birlikte ördük.
Gün geldi, Yozgat çalışmalarını tamamladığımızı görünce il dışına açılmayı düşündük. Kendi halinde şiir yazan, sazıyla ozan vari çalıp-söyleyen arkadaşlarımızda önemli ilerlemeler gördük.
Onların şehirler arası yarışmalarda ilimizi temsil edebilecekleri seviyesine ulaştığını görünce dernekleşmeyi düşündük.
Yine çoğumuzun bildiği gibi 2006 yılında Yozgat Şairler-Yazarlar Birliğini kurduk. (Ondan önce Sorgun Ozanlar Derneğini kurmuştuk.) Yerköy Kültür Derneği-Yerköy Halk Aşıkları Derneği-Yerköy Abdallar Derneği derken bu alanda bir dernekleşme faaliyeti başlattık.
Şu anda bu köşede sayamayacağım kadar çok faaliyette bir araya geldik. Dernekleştikten sonra il dışına açıldık.
Yozgat-Sürmeli Konulu Şiir Yarışmaları, Şiir okuma-yorumlama yarışmaları ve İstiklal Marşını ezbere okuma yarışmaları ile şiire ve şairlere dikkat çekmeye çalıştık. Sanırım derneğimiz bu alanda bir otorite oldu.
Şiirin yanı sıra Yozgat’ı tanıtma görevini üstleneceğimizi ifade etmiştik. Arka arkaya üç yıl süreyle Kars Aşıklar Bayramına katılarak ilimizi onurla temsil ettik.
Arkadaşlarımızın şiirleri ve şiir yorumları Kars’da büyük yankı uyandırdı.
Kars Aşıklar Bayramı bizim için önemliydi, Uluslararası boyutta yapılan ve 250-300 Aşığın-Ozanın katıldığı bir yarışmaydı.
Yozgatlı şairler bu yarışmalara damgasını gururla vurdular. Onları kutluyorum, gözlerinden öpüyorum.
2006 Sürmeli Festivali şiir yarışması ve Şiir Şölenine 70’in üzerinde konuk şair- yazar katıldı. 2007 Sürmeli Şiir Günlerine 40’ın üzerinde Şair-Yazar, 2008 Sürmeli Festivali Şiir Şölenine de 30 kadar Şair-Yazar Arkadaşlarımız katıldı.
Bunların hepsi de illerinde ve bölgelerinde tanınmış, sevilen, sayılan insanlardı.
Bu arkadaşlarımız tam üç yıldır Yozgat’ı anlatıyorlar. Yozgat onlarda bir sevda oldu. Yozgat onlar için kardeş şehir. 50 ilin üzerinde bizi ve arkadaşalarımızı dile getiren insanlar oldu.
Biz de bu şehirlerde yapılan sanat etkinliklerine, Şiir Şölenlirene, panellere katıldık ve Şerefle Yozgat’ı temsil ettik...
Araştırmacı Yazar-İhsan Işık’ın önce bir cit, sonra üç cilt, daha sonra da on cilt halinde hazırlayıp yayımladığı Türkiye Şairler, Yazarlar ve Edebiyatçılar Ansiklopedisine 100 ’e yakın arkadaşımızın biyografisini gönderip bu unutulmaz eserde yer almalarını sağladık.
Türkiye genelinde çıkan Sanat Edebiyat ve Şiir dergilerinde arkadaşlarımızın eserlerini yayımlattık. Araştırmacı-Yazar Durali Doğan Hocamın Yozgatlı Şairler ve Yazarlar Ansiklopedisi bu alanda çıkarılmış en mükemmel eser olarak yer aldı. Böyle bir esere saygısızlık etmeyi kendime yakıştıramıyorum.
Tenkit etme ve eleştirme hastalığımız yoktur, emeğe ve alın terine saygımızdan dolayı Türk Edebiyatına gönül verenlere destek olmaktan başka göreve talip olmadık, olmayız da...
Yiğit-onurlu Yozgatlı Şairler de var; ses getiren şiirleri de... Bakmak ve görmek isteyenlere çok şey anlatıyorlar. Şiir ve Edebiyat adına yazılanlara saygı duyarım. Ama emeğe saygısızlığa tahammülüm olamaz!.
Şiir ve şair benim tekelimde mi ki, insanlara “sen yaz, sen yazma!” diye hükmetmeye kalkışayım?..
Günümüzde binlerce şiir yazan hikaye, roman, deneme, makale yazan insanlar var. Bunlara siz yazmayın mı demeliyiz? Yoksa “Yazın” diye teşvik mi etmeliyiz. Biz teşvik etmeden yanayız
Düne ait hatırladıklarımız üç-beşi geçmez! Doğrudur, Sanatta ve Edebiyatta öne çıkanlar listeye girer, diğerleri unutulup giderler. Bu tarihin ve edebiyatın bir cilvesi-gerçeği olsa gerekir...
Kimsenin düşüncesine ipotek koyamayız. Edebiyat kimsenin tekelinde değildir.
Aldığım-edep ve terbiye anlayışım bana bunları, samimi, dürüst ve adam gibi yazmayı gerektirir. Bu köşenin dışındaki tenkitlerimi ve cevaplarımı kültür-sanat dergilerinde, internet sitelerinde yazarak saygı alanımı korumak istiyorum. Çünkü birileri benim muhatabım değildir, olamaz da...
Biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Müsade buyursunlar da bir iki şey yazalım bari olur mu?
Hani ne derler “Gölge etme başka ihsan istemez!” Şimdi çok iyi anlıyorum, birilerinin neden başarılı olamadıklarını..!
Başarılı olanlara alkış tutmak bana yaraşır... “
Ahmet Sargın
Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı
www.ilerigazetesi.com
YORUMLAR
YOZGAT SEVDAM
Özümden derinden,derin sevdalar
Seslenirim yaban,ellerden Yozgat
Etrafım sıralı,çiçekli dağlar
Kokunu alırım, yellerden Yozgat
Çamlığın yalçındır, ses verir yeller
Dalında bin bir kuş, dilinde sesler
Aşığım toprağına,bedenler besler
Yılgınım özlemden, del eyler Yozgat
Manzarana çıkıp,aydan bakarım
Kabartır göğsümü, bayrak yaparım
Tarihine bakar, selam çakarım
Kem gözle bakanı, yakarım Yozgat
Oğuz boylarına, gözde oba yurt
Kıskanır düşmanlar,göz kor çakal, kurt
Savaşır dönmez hiç,Vatanına sırt
Yiğit delikanlı,kanı mert Yozgat
Meydanında gezer,selvi sunalar
Yaylalarda coşar, akar kurnalar
Mevsimi gelince,göçer turnalar
Gurbetçi doğurur, analar Yozgat
Ayaklarım sana, hevesle yürür
Düşlerim hayalde,hasretten ölür
Nidam söyler Türkü,sürmesi kömür
Yareler doludur,ah!ömür Yozgat
Arif BARAN
t Sevdası ile
Resmi büyük görmek için tıklayın Yozgat Sevdası ile Ahmet Sargın -3
Çarşamba, 28 Ocak 2009
Başta Sayın Valimiz Amir Çiçek, Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Başer olmak üzere Festivale emeği geçen pek çok arkadaşımız vardır. Şair ve Yazarların bizi teleffuz etmeleri bizimle muhatap olmalarındandır. Bu teveccüh bizim şahsımızda tüm Yozgatlılara yöneliktir. Biz de kendilerine Yozgat’tan selam ve saygılarımızı yolluyoruz.
İşte iki örnek daha: Sabiha Serin Hanım’la, Harika Ufuk Hanımefendinin Yozgat Sürmeli Festivali ile ilgili yorumları:
AHMET SARGIN’I
KARS’TA TANIDIM
Ahmet Sargın’ı dört yıl önce Kars’ta tanıdım. 5 Mayıs 2005’te Karslı Murat Çobanoğlu Âşıklar Bayramı’nda Yozgat’tan gelen seçkin şairler arasındaydı.
Ozanlar içinde Yozgatlı şairler; duruşları, efendilikleri ile dikkatimi çekmişlerdi. İlk kez yanlarına giderek konuştuğum grup yine onlardı. Telefon numaralarımızı verdik, internet adreslerimiz üzerinden haberleştik. yaptıkları güzel çalışmaları takip ettik. Salim Gülbahçe, Durali Doğan, Hacı Yiğit (Sancakî ) ve Ahmet Sargın gerçekten Yozgat’ı en iyi şekilde temsil etmiş, herkesin takdirini kazanmış mümtaz şahsiyetlerdi.
Onları tanımış olmaktan gurur duyuyorum. Zaten Yozgat denilince aklıma önce bu değerli isimler geliyor; arkasından Saat Kulesi ve Testi Kebabı, Arabaşı Çorbası gibi yöresel yemekleri…
Bu değerli ozanlar içinde Ahmet Sargın’ı tanıdıkça, yaptığı güzel ve faydalı çalışmaları gördükçe hep sevindim; mutlu oldum.
Son günlerde duyduğum bir haber beni daha çok sevindirdi. Ahmet Sargın’ İlin tanıtımı için ciddi çalışmalarda bulunuyormuş.
Sargın; Türkiye sevdalısıdır, Yozgat âşığıdır. Yozgatlı dostlarıma gıpta ediyorum.
Onun gibi değerli insanlar kolay kolay yetişmiyor. Ülkemizin ve Yozgat’ın AHMET SARGIN gibi çalışkan insanlara ihtiyacı çoktur. Üzerine aldığı her görevi layıkıyla yapan değerli bir kişidir.
Eğitimcidir, gazetecidir, hepsinden önde geleni ozandır. Hem de gerçek bir ozan... İnsan sevgisi ve hizmet aşkı ile yoğrulmuştur. Böyle bir yürek, yurt için atıyor. Ne mutlu bizlere...
Değerli dostum ve meslektaşım Ahmet Sargın’ı yürekten kutluyorum ve yolun açık olsun AHMET SARGIN diyorum.
Çukurova Halk Ozanları Kültür ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu adına Başkan
Harika UFUK
AHMET SARGIN’LA İLGİLİ
Ahmet Sargın bey ile ilgili olumlu yazılanlara katılıyorum. Kendisini de yürekten kutluyorum. O kadar doğru, o kadar samimi çalışıyor ki, hepimiz gıpta ediyoruz.
Arkadaşlarımız Yozgat ve Sayın Ahmet Sargın’la ilgili samimi ve gerçek duygularını yazıyorlar. Bu güzel yazıları okurken Yozgat’a olan özlemim bir kat daha artıyor.
Saygıdeğer Ahmet Sargın bey ve Yozgat Sürmeli Festivali adına neler yazsak azdır. O öylesine değerli bir insan ki, Yozgat Sevdasını doruklara taşıyor... İyi ki, bu güzel insanı bu güzel yüreği ve Yozgat’ı, Yozgatlı’yı tanıdım diyorum.
İyi ki, YOZGAT 9.Sürmeli Festivaline davet edildim ve gittim.
Böylesine çalışkan, işini seven, misafirperver ve sorumluluk duygusu olan olağanüstü bir kişi sayesinde Yozgat’a olan sevgim, özlemim - bir başka yer- etmiştir yüreğimde...
Kusursuz organizasyon, olağanüstü misafirperverlik örneği gördük Yozgat’ta ...
Bizlere gösterilen ilgi ve hizmetten dolayı başta Sayın Ahmet Sargın beye, Yozgat Valimiz Amir Çiçek’e, Belediye Başkanımız Yusuf Başer ’e ve tüm emeği geçen kişi, kurum ve kuruluşlara tekrar tekrar teşekkür ediyoruz....
Toplum olarak keşke aramızda Ahmet Sargın gibi saygın, kişilikli , çalışkan, yüreği sevgi dolu, sorumluluk sahibi insanların sayısı çok fazla olabilse diye düşünüyorum.
Keşke bu tür değerleri hak ettiği yerlere getirebilme erdemliğini gösterebilsek,Keşke Ülkemizde yapılacak bazı hizmetleri Ahmet Sargın gibi değerlere emanet edebilsek.
Tüm Yozgat’a ve yüreğinde Yozgat sevgisi taşıyan herkese bütün yüreğimle kucak dolusu selam ve saygılarımı yolluyorum.
Sabiha SERİN
Araştırmacı, Şair, Yazar – SİVAS
Yozgat Sevdalısı Bir Yürek
Resmi büyük görmek için tıklayın TÜRKİYE SEVDASIYLA AHMET SARGIN
Pazartesi, 26 Ocak 2009
www.ilerigazetesi.com
Yozgat ve İlçeleri, özellikleri ve güzellikleriyle hep ilgi alanımda oldu çocukluğumdan beri. Lise yıllarımda Şebinkarahisar Sivas Yozgat yol güzergâhını takip ederek ve Kınık - Bozok havasını birleştirip soluyarak Pirimiz Abdi Bey aşkına varmıştım Yozgat’a.
Sanki o muhteşem Yozgat; Yozgat Lisesi, Yozgat Meydanı, Saat Kulesi ile ’Hoş geldin Hikmet, seni tanıyoruz; biliyoruz; seni Yozgat Beyleri gibi seviyoruz.’ der gibi basmıştı beni bağrına.
Sabahçı kıraathanelerini, börekçi salonlarını, sabah çorbalarını hazırlamış lokantaları ziyaret etmiştim bir sabah namazı sonrasında. Duruşları, engin ufuklu görüşleri kadar sağlam, söylemleri testi kebabı gibi lezzetli özellikleri de adam gibi adamlarınkine benzeyen; konuksever candan Yozgatlılar ile selamlaşmıştım, konuşmuştum. Sokakta, caddede, meydanda nerede rastladıysam işlerimi bitirip dönünceye kadar…
Üniversite yıllarımda yedek subaylık günlerimde ve daha sonraları asker, sivil, bürokrat, vakıfçı, dernekçi, öğrenci, siyasetçi, âşık, ozan, şair, şiir yorumcusu çok candan tanıdığım oldu. Nurettin Albayrak, Mehmet Gül, Durali Doğan, Şükrü Ünalan ve M. Yılmaz Uluğtekin gibi…
Yıllar sonra ’Türkiye Okuyor’ kampanyasına ’Okuyar’ diyerek yüzde yüz katkı yapmak adına Şebinkarahisar’ın Köprübaşı’nda Proje çalışması olarak özenle hazırlayıp okurların faydasına sunduğum Tanıtım Turizm Kültür Sanat Eseri Türkiye Sevdası’nın Yozgat ve İlçeleri’nde tanıtımını gerçekleştirecek bir tanıtım turizm kültür sanat elçisi ararken yeni bir isimle tanıştım Yozgat meydanlarında.
Eğitimci Şair Yazar Gazeteci Ahmet Sargın meslektaşımı buldum sora sora.
Şiir Yorumcusu Yasemin Doğru ile merhabalaştık daha sonra. Başarıyla tamamladılar Türkiye Sevdası için çok anlamlı ve önemli tanıtım görevlerini.
Kapsama alanında özellikleri ve güzellikleriyle Yozgat ve İlçeleri de bulunan Tanıtım Turizm Kültür Sanat Eseri Türkiye Sevdası’nın tanıtımı sırasında çok özel heyecan duyduğunu hissettim Ahmet Sargın’ın.
Bu sıcak ve samimi ilginin; tasarımını tamamlayıp, gelecek nesillere aktarmak için hazırladığı Ahmet Sargın imzalı Yozgat Sevdası ile irtibatlı olduğunu anladım derinlemesine konuştukça…
Binlerce çoğalttırarak şiir şöleni süresince şiir sevenlere Türkiye Sevdası armağanı olarak verdiğimiz Ahmet Sargın imzalı meşhur Sürmeli şiirine, Belediye Başkanı Yusuf Başer’in ve bazı İl müdürlerinin resimlerine Türkiye Sevdası’nın tanıtım sayfalarında yer verdik övünçle..
Eserin yeni bölümünü; okullara, kütüphanelere, kaymakamlıklara, belediyelere, kültür sanat dostlarına şiirli şuurlu canlara ulaştırdık ivedilikle.
Yozgatlı Şairler Şiir Yorumcuları ve Yazarlar Birliği Başkanı Eğitimci Şair Yazar Gazeteci Ahmet Sargın’dan 9. Uluslararası Yozgat Sürmeli Festivali Şiir Şöleni için protokol daveti alınca gönül dostluğumuz daha da sağlamlaştı, daha anlamlı oldu.
Zaten emindim. Şahittim.
Eğitimci Şair Yazar Gazeteci Ahmet Sargın’ın sadece Yozgat merkezinde, meydan cadde sokak mahalle ve köylerinde değil İlçeleri’nde de tanındığı sevilip sayıldığını biliyorduk.
3 gün 3 gece süren 9. Uluslararası Yozgat Sürmeli Festivali Şiir Şöleni ile ilgili etkinlikler kapsamında Valilik ve Belediyenin ortaklaşa gerçekleştirdiği programlarda Ahmet Sargın’ın Yozgat Sevdası ile üstlendiği görevleri nasıl başarıyla ve alnının akıyla tamamladığına bizzat yakından gözlemleyerek yeniden şahit olduk.
Cami avlularında kıraathane köşelerinde minibüs duraklarında medya kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarında yaptığımız söyleşiler sırasında anlamıştık bu güzelliğin sırrını.
Yozgat Beylerine yakışan kalıcı hizmetleriyle, örnek özverili özel yetenekli şiirli ve şuurlu eylemleri ve davranışlarıyla defalarca ispatlamıştı kendini Ahmet Sargın.
Öğrencileri de saygı ile belirtiyorlardı bağlılıklarını. 30- 40 Kişilik sanatçı topluluğu ile ilgilenirken 30- 40 bin duyarlı bir saygın topluluğu ile ilgileniyormuş gibi heyecanlanıyordu Yozgat Sevdası’nı tüm özellikleriyle aksettirircesine.
Kapalı ve Açık ortamlarda birçok yerde geceli gündüzlü beraberliğimiz oldu Ahmet Sargın ile.
Tüm Yozgatlıların huzurunda adeta test ettik, sınavdan geçirdik Ahmet Sargın’ı… Bütün Yozgatlılardan vekâletname almış gibi temsil ediyordu. Yozgat Sevdası ile Yozgat’ı ve Yozgatlıları. ’ Yediğin ekmek helal olsun!’ dedirtircesine.
Yozgat Valimiz Amir Çiçek, Yozgat Belediye Başkanımız Yusuf Başer,
İl müdürlerinin, öğretim görevlilerinin, vakıf, dernek, sendika, parti başkanlarının ve şiir dostlarının birlikte bulunduğu ortamlarda Yozgatlı duruşu ve Atatürk’ün özdeyişlerinde ifadesini bulan sanatçı tarifine uygun saygın davranışlarıyla adeta gözlerimizi yaşarttı. Gönül dostumuz meslektaşımız Ahmet Sargın.
Bilinenleri tekrar ederek sözü uzatmayacağım. Yozgat ve İlçeleri’nin özellikleri ve güzellikleriyle Yozgatlı âşıklar ozanlar, şairler, şiir yorumcuları bestekârlar saz ve ses sanatçıları gibi yakından ilgilenirken tanıdım Ahmet Sargın’ı… Halk önderi Halk bilimcisi olarak gördüğümüz,
Eğitimci Şair Yazar Gazeteci Ahmet Sargın için methiyelerin ve bu yazılanların asla yeterli olmadığına inanıyoruz. Yozgat Sevdası için yoğun emek sarf ederken, bazı durumlarda işi bitince de haydi ’teşekkürler git güle güle!’ denilerek sırtı sıvazlanıp kapının önüne kadar yolcu edilecek bir isim değildir Ahmet Sargın…
Yozgat ve İlçelerinin tanıtım Turizm Kültür Sanat etkinliklerinde en ön saflarda yer alacak, millet devlet kaynaşmasında gönül köprüsü vazifesi görecek bir öncü olarak görülmeli Yozgat’a, Yozgatlılara 25- 30 sene daha hizmet etmesine zemin oluşturulmalıdır.
Sadece Yozgat ve İlçelerinde değil; birçok il ve ilçede de etkin hizmetleri ve Yozgat Sevdası ile tanınan takdir ve takip edilen bir önemli isimdir.
Eğitimci Şair Yazar Gazeteci Ahmet Sargın… ( Kars, Artvin, Erzurum, Elazığ, Malatya, Gaziantep, Gümüşhane, Bayburt, Giresun, Görele, Şebinkarahisar, Sivas, Tokat, Çorum, Çankırı, Ordu, Samsun, Amasya, Ankara, Kayseri, Adana, Mersin, Tarsus, Muğla, Antalya, Isparta, Karaman, Konya, Kırşehir, Manisa, Akhisar, Salihli, Nevşehir, Ürgüp, Aydın, Muğla, Denizli, Kütahya, Bilecik, Söğüt, Eskişehir, Balıkesir, Bursa, Sakarya, Bartın, Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Çanakkale ve Afyonkarahisar…)
Yozgat Belediye Başkanımız Yusuf Başer’de ona sahip çıkmalı, bunu Yozgatlılar ve Ahmet Sargın kadar Yozgat Sevdası ile Türkiye Sevdası ile yanıp tutuşan "Dağların ve Çobanların Şairi" sıfatıyla biz de ( Hikmet Okuyar’olarak) istiyoruz ve bekliyoruz.
Yozgat Valiliğince Ahmet Sargın’ın uzmanlık alanına girecek bir kadroda Yozgat Sevdası ile görevlendirilmesini diliyoruz.
Mevcut durumlar göz önüne alındığında Ahmet Sargın’lara çok ihtiyacımız var ve daha çok ihtiyaç olacak. Yozgat merkezinde ve çevresinde el ele gönül gönüle şiir yüklü duygularla ibadet aşkıyla yapacağımız çok büyük önemli çağdaş ve projeli hizmetler var. Tüm Yozgatlılar ile paylaşarak, severek, üreterek çoğalarak hayata geçireceğimiz Yozgat güzelliğinde ve Yozgatlılar saygınlığında nice sağlıklı günlerde…
Sevgilerle…
Hikmet Okuyar
Gazeteci Şair Yazar-
SUŞİYAD Başkanı
SENİ ALKIŞLIYORUM SAYIN YAZAR (!)
Yozgat'ta tanıdığım, sonrasında sık sık bir araya gelerek edebiyat sohbetlerinde bulunduğumuz değerli yazar Ahmet Sargın'ın YOZGAT'IN ŞAİRİ BOL, ŞİİRİ KITMIŞ! başlıklı yazısı elektronik posta ile bana ulaşana kadar yeni araştırma kitabım üzerine çalışıyordum.
Araştırma kitabım dedim de kısaca bahsetmeden geçemeyeceğim. Q ve F Klavye İle Onparmak Bilgisayar Öğrenme Teknikleri isimli kitabımı yeni bitirdim. Bir ay sonra çıkıyor. Eğitim tekniği bana ait olan bu kitabın aynı zamanda
Sağlık Meslek Liseleri müfredat programına göre yazdığım Daktilografi 1 ve 2 kitaplarının eğitim tekniği ile hazırlanmış ve Türkiye'de bir ilke imza atılmış önemli kitaplardır. 1999-2000 yıllarında yayınlandı ve Yüksekokullarda da okutuldu.
Üzerinde çalıştığım son kitabım ise Gerçekleşen Rüyalar üzerine bir araştırma kitabıdır.
Ben kim miyim? Kamu da uzun yıllar üst düzey idareci olarak görev yapmış, 1983 yılında başlayan gazetecilik öykümün Yazı İşleri Müdürlüğü'ne kadar götürdüğü, halende fırsat buldukça gazetelere yazan, Türkiye Yazarlar Birliği ve Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği üyesi bir edebiyatçıyım.
Evet, aslında Sayın Ahmet Sargın'ın bu yazısına hiç cevap vermeyi düşünmüyordum, ama yazıdaki bazı cümleler beni incitti! Zira artık ben de bir Yozgatlıyım. Üç yıldır Akdağmadeni ilçesinde yaşıyorum. Edebiyat çalışmalarımı bu ilçeden yürütüyorum.
Türkiye genelinde davet edildiğim her etkinliğe mümkün olduğunca katılmaya çalışıyorum. Benim gibi bu etkinliklere katılan şair ve yazarlar çeşitli bölgelerden gelerek eserlerini değerlendirmeye, diğer bölgelerden gelen kültür adamları, edebiyatçılarla tanışıp kaynaşmaya, bölgeler arası kültürel unsurları tanımaya ve kendi bölgelerine taşımaya gayret gösteriyorlar ki, bunu yaparken hiçbir kurum, kuruluş veya kişiden herhangi bir ad adı altında ücrette talep etmiyorlar ve almıyorlar. Kendi imkânlarıyla ve tamamen Türk kültürüne hizmet ve katkı sağlamak amacıyla yapıyorlar.
"Evet biz Yozgat'tayız, şiirin kıt olduğu gittikçe çölleşen bir bölgedeyiz... Festivali tertip edenler oturup düşünmelidirler...Türkiye'nin dört bir tarafından insanları topluyorsun, ceplerinden bir kağıt çıkarıyorlar, iki satır bir şeyler okuyorlar, buna şiir şöleni diyorsun!" Bu lafı her kim etmişse önce ayıp etmiş demek lâzım. Bu söz haddini aşan bir sözdür. Yozgat'a davetli olarak gelen edebiyatçılara bir hakarettir.
Yozgat'a gelen edebiyatçılar medyanın arkasında olduğu insanlar değildir. Medyanın şair yaptığı kişilerden hiç değildir.
Bunlar gerçek şairlerdir. Görünmeyen, ön saflarda yer almak istemeyen, medyanın maymunu olmaktan hayâ eden insanlardır. Onların eserlerine bir kâğıt parçası gözüyle bakmak önce bu değerli edebiyatçılara, sonra Yozgat'ta edebiyat adına hiçbir beklentisi olmadan hizmet etme gayreti ve çabası içinde olan diğer edebiyatçılara bir hakarettir.
Yukarıda da belirttiğim gibi üç yıldır Akdağmadeni ilçesinde yaşıyorum. Bu büyük (!) lâfı eden şahsa şunu sormak istiyorum: Yozgat'ın herhangi bir ilçesinde ya da Akdağmadeni'nde, çeşitli bölgelerden gelmiş elliye yakın şair ve yazarın katılımıyla 350 kişiye şiir dinletisi düzenlediniz mi?
Böyle bir ilçede her türlü zorluğa ve kıt imkâna rağmen bir edebiyat dergisi çıkardınız mı? Cebinizden para harcayarak böyle bir ilçeden kalkıp hiçbir beklentiniz olmadan çeşitli bölgelerdeki etkinliğe katılmak üzere yaz-kış demeden çantanız elinizde kendinizi yola vurdunuz mu?
Yozgat Sürmeli Festivaline ilk kez katıldım. Festivalde çok değerli edebiyatçılarla tanışma fırsatım oldu. Çıkan kitaplarını inceledim. Birçoğu yaptığı çalışmalarla bölgesinin dışına taşmış şahsiyetlerdir.
Bunları tanımış olmak şerefine nail oldum, gurur duyuyorum. Yozgat'a gelen şairlerin okuduğu eserler için "CEBİNDEN ÇIKARDIĞI KÂĞIT" tanımlamasını yapmak size düşmez. Doğrusu sizi tanımıyorum bile.
Ama festivale katılan şairler için böyle bir tanımlama talihsizliğinde bulunmanız bile sizin edebiyat ile uzaktan yakından bir ilginiz olmadığını, alakanızın ise hiç bulunmadığını açıkça göstermektedir. Zira edebiyatla ilgisi olan bir kişi –dikkat ederseniz sizin için yazar tanımlamasını kullanmıyorum- başka bir edebiyatçının eseri hakkında alay derecesinde lâf etmekten hayâ eder.
Türkiye genelinde şahsımın yaptığı edebiyat çalışmaları yakından bilinir. Birçok internet sitesinde, çeşitli dergilerde bu çalışmalar yayınlanmaktadır. Halen bir edebiyat dergisinin editörlük görevini yürütüyorum.
Genel Yayın Yönetmenliğimde üniversite öğrencileri ile birlikte başka bir edebiyat dergisi çıkardım. Yavuz Bülent Bakiler, Mustafa Miyasoğlu, Muhsin İlyas Subası, A. Vahap Akbaş, Mehmet Nuri Yardım, Alemdar Yalçın, Vedat Ali Tok, Ali Çetin, Bülent Özcan, H. Çiğdem Yorgancıoğlu, Semih Sergen gibi tanınan şair ve yazarlarla aynı edebiyat dergilerinde yazılarım yayınlandı.
Şimdi siz Ahmet Sargın'ı eleştirirken –aşağılarken demek daha doğru olacak- benim gibi bir edebiyatçıya hakaret etmiş olmuyor musunuz? Kaldı ki şiir tahlili çalışmaları Türkiye genelinde bilinen bir Halkbilimciyim.
Kimin şair olduğunu, kimin medyanın maymunu olduğunu çok iyi bilen, bunu irdeleyebilen yetenek ve bilgiye sahip bir edebiyatçıyım. Eğer sizin şair olarak görmediğiniz bu insanların eserleri hakkında basit bir KÂĞIT tanımlaması yapılacaksa onu ancak ben yapabilirim, siz değil. Halkbilimci sıfatıyla bu hakkı kendimde görebilirim. Ancak sizin böyle bir yargı hakkına sahip olduğunuzu düşünmüyorum.
Davet edildiğimiz takdirde Yozgat Sürmeli Festivaline yine geleceğiz. Tüm bölgelerden değerli edebiyatçılarda benim gibi geleceklerdir. Bu nedenle sizin Anadolu insanına yaraşır bir tavır sergilemeniz gerekir. Bu sözlerinizle konuklarınızı yaraladınız ve üzdünüz. Anadolu insanına yakışanda özür dilemektir. Özür dilemek ise insanı küçültmez, aksine erdemli bir duruşun göstergesidir.
Çelebi ÖZTÜRK
Araştırmacı-Yazar
Şair