Sana uzaktan (1)
Sana uzaktan, bir demet kablo ağlarının arkasından bakıyorum. Sana bakmak tarifsiz mutlu ediyor. Çevrim dışı olup gidince aklım da yüreğim de senin peşinden çevrim dışı oluyor. Yanında biri mi var? Onunla ne konuşuyorsun? Onunla gülüyor musun? İçim yanıyor!..
Evine ve işine gittiğin yollarda bende yanında geliyorum. Kızılay, Ulus, Tandoğan, Mamak peşi sıra sıralanıyor adımlarımda. Biliyorum ki yanında olduğumun sende farkındasın. Önünden geçtiğin evlere, gölgesinde yürüdüğün ağaçlara, her gün bindiğin otobüse bakıyorum. Senin gözünle bakıyorum. Sen yokken de o yollardan defalarca geçiyorum. Senin kokun, senin havan sinmiş havaya. Sanki seni soluyorum.
Akşamları ne yapıyorsun? Sofrada yanında kimler var? Bilmeliyim. Senin ile ilgili tüm özellikleri öğrenmeliyim. Çünkü ben de seni yaşamalıyım. Kurduğum yenidünyamda; seninle beni, benimle seni, sınırsızca, aşk dolu, sevgi dolu yaşamak için bilmeliyim.
Onca karmaşık yaşamın ortasında çevrim içi olduğunu hissettiğim anda daha seni görmeden çırpınmaya başlıyor yüreğim. Bir aydınlık çarpıyor yüzüme, bir ateş basıyor vücudumu. Anlıyorum ki sen varsın. Sen ordasın. Sen gelmişsin. Bakmadan, seni görmeden varlığının farkındayım.
Ey !..
Uzaktan baktığım, göz göze gelmeden, saçını okşamadan, değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sanal dostum. Bir aşk filiz verdi, fidan verdi, kök saldı içimde. Bu filizlenen yürek çiçeğini sana verebilmek gözünde parlayan mutluluğu görebilmek için neler vermezdim.
Derken aklıma düşüyor başka düşünceler. Nerdeydin 20 yıl önce, Neden yaşadığım şehirde veya ben senin yaşadığın şehirde değildim. Seni daha erken tanıyamamanın hüznü tıkıyor boğazımı. Nefes almam zorlanıyor. Medya player açıyor ve Sezen dinliyorum:
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.