- 2537 Okunma
- 18 Yorum
- 0 Beğeni
BAŞBAKANA TEŞEKKÜR MEKTUBU!
1980’den Haziran 2008’e kadar teröre toplam 7 bin 848 şehit veren Türkiye’de, asker, polis ve geçici köy korucusu.
Saygı duyup şehitlere “kelle” dediğiniz için, Teşekkür ederim.
Adalet Bakanlığı’nda 9-10 Ekim’de toplanarak Evlenme yaşı için Tük Ceza Yasası ve Medeni Kanunda değişiklikler öngören bir yasa tasarısı hazırlama çabalarınız TCK Madde 104’te yapılacak yeni düzenleme ile mağdurun şikâyet yaşı 14’e düşürmek istediniz için Biri 14 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz edip, "Evleneceğim" derse suçu silinecek!
Tecavüzcüyle para karşılığı anlaşma yapan aileleri de çok gördük, düşünün bir çocuk koca bir adamın tecavüzüne uğruyor ve onunla evlendiriliyor bu çalışmanızdan dolayı Teşekkür ederim.
Deprem önlemleri almadığınız ve bilim adamlarını biz artık pes ettik diyecek durumuna getirdiğiniz için teşekkür ederim.
Türkiye çölleşiyor tabii kaynaklarımız tehlike sinyalleri verirken, Tarım’da Türkiye’nin Kendi Kendine Yetebilir 7 Dünya Ülkesinden Biri Olduğunu, Ancak Son Yıllarda Türkiye’nin Tüm Tarımsal Ürünleri İthal Eder Hale Geldiğini Yanlış Politikalar Nedeniyle Tarımın Bittiğini yani tarımı bittirdiğiniz için,
çifçi vatandaşınıza “AL ANANI DA GİT” dediğiniz için. Teşekkür ederim.
Kasım sonu itibariyle işten atılanlardan tespit edilenlerin sayısı 350 bin oldu. Bunun 30 bin kadarı sendikalı. Yılsonuna kadar 2008’de işten atılanların toplamının 400 bin kişiye ulaşması bekleniyor.
Türk-İş verilerine göre 5817 işçi kriz gerekçesiyle, 18.281 işçi de zamların etkisiyle olmak üzere toplam 24 bini aşkın sendika üyesi işini kaybetti.
Rapora göre kriz nedeniyle işten atılan işçi sayısı 6 bine yaklaşırken, elektrik ve doğalgaz gibi girdi verilerini yükselten zamlar nedeniyle işten atılan işçi sayısı 18 bini aştı. Şirketlerin yılsonu hesapları ve sonraki yıl planları nedeniyle işten çıkarmalar ve fabrikaların üretimin ara vermesi, 2009’la birlikte hız kazanacak.
Çaresiz kalmış oğluna iş isteyen bir babaya “SENİN OĞLUNDA İŞSİZ” kalsın dediğiniz için Teşekkür ederim
Şimdi ’hukuku icara’ adı altında, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Yargı organları ve MİT mallarının dışında kalan, Bakanlık binaları, KİT arsaları, otoyollar, limanlar, büyük barajlar, hastaneler ve lojmanlar yeni kurulacak olan kamu varlıklarını yabancılara satmaya çalışıyorsunuz. Türk devletinin bakanları Türk toprakları üzerinde yabancılara ait binalarda kiracı olacaklar.2009 Mart yerel seçimleri için devletteki bütün rezervleri tüketeceği, mart sonrasında ise krizin şiddetinin çok daha artacağı, Türkiye’yi bu hale getirdiğiniz için teşekkür ederim
Vatandaşı açlıktan kırılırken HAMDOLSUN KRİZ "bize" TEĞET GEÇTİ sözlerinize. Teşekkür ederim.
Artık satılmaya çalışılan, sadece ekonomi değil, Türk Devletinin tam da kendisidir. Teşekkür ederim
“YA SEV YA TERKET” çağrıları yapıp halkı silah kullanmaya çağrınızdan dolayı size teşekkür ederim.
Oy için vatandaşlarınızın açlık yoksulluk içinde yaşamalarına ve sonrada sosyal devlet adı altında erzakla kömürle insanlara yardım yaptığınız için Teşekkür ediyorum.
.
"KOMŞUNUZ AÇ YATARKEN BİZDEN DEĞİLSİNİZ" İslami bilginize!
Hayrünnisa Gül 65 Milyar liralık yüzük taktı.
(Tercüman-09.04.2008)
Emine Erdoğan, İngiliz kökenli Moda merkezi
Harvey Nichols’un İstanbul Kanyondaki lüks
Mağazasına ayın belli günlerinde giderek alışveriş yapar. O gün mağaza Emine Erdoğan için kapatılır, başka müşteri alınmaz.
(Vatan gazetesi-Mustafa Mutlu 02.01.08)
Tayip Erdoğan’ın çürük raporu ile askere
Gitmeyen oğlu Burak Erdoğan henüz 22 yaşında
Ve 4,5 milyon dolara bir gemi aldı.
(Gazeteler)
Abdullah Gül’ün 16 yaşındaki oğlu Mehmet Emre şirket kurmuş, taze mısır ticareti yapıyor.
(Gazeteler)
Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Una kıtan pastörize Yumurta ve Mısır ticaretinden sonra, şimdi de Gübre piyasasında Tekel oldu. Unakıtan’ın şirketi 2005 yılında 2,5 Milyon YTL Hazine teşvik belgesi aldı. Yumurta ticareti yaparken KDV oranı %18 den %8’e indirilmişti.
(Gazeteler)
Ulaştırma Bakanı BİNALİ Yıldırım’ın 24 yaşındaki oğlu
Erkan Yıldırım,1,5 Milyon YTL’YE Ro-Ro gemisi aldı.
"DURMAK YOK YOLA DEVAM"
(R.Tayip Erdoğan-Başbakan)
Türkiye Cumhuriyetinin bir Başbakanı Ordu, Yargı, Bürokrasi ve Vatandaşı ile kavgalı olmaz.
Yukarıda belirttiğim konulardaki davranış söylemleriniz ve çalışmalarınız için AKP ye yani size bir vatandaştan, Başbakana TEŞEKKÜRLER.
Zorluklarla kazanılmış toprakların
Mustafa Kemal’lerin sesi,
Mehmet olur kemal olur,
Ayşe olur Fatma olur,
Unutmayın!
O ses Anadolulun sesi
Anadolu, bizim sesimiz,
Samsundan afyona, afyondan
Ankara’ya, bir ovaya bir dağlara,
Unutmayın!
Geceleri deler çığlıklar,
Cumhuriyet olur yakar geceyi!
İz bıraktı sesimiz o ses!
Dalga dalga Cumhuriyet!
O ses Mustafa Kemallerin sesi!
Unutmayın!
****Geceleri deler çığlıklar Cumhuriyet olur yakar geceyi İz bıraktı sesimiz o ses Dalga dalga Cumhuriyet O ses Mustafa Kemallerin sesi*****unutmayın
denizkızı
Türkiye cumhuriyetinin 1 Atatürkçü Kadını
YORUMLAR
Türkiye Cumhuriyetinin bir Başbakanı Ordu, Yargı, Bürokrasi ve Vatandaşı ile kavgalı olmaz.
Anahtar cümle işte bu, herşey bu cümlenin içinde yatıyor.
Bütün bunlardan dolayı ben de kendilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum
ve sayın yazar, sizin bu duyarsız yüreğinizden dolayı!!! sizi kutluyorum.
SAYIN EROLBASCI,MİNE61 VE CİHAN61;
Erdoğan'ın son zamanlardaki ruh hali oldukça ürkütücü… Hiçbir öngörüsü yok… Hükümete geldiğinden bu yana söylediği, icazet buyurduğu her şey tutarsız.
Erdoğan'ın ruh hali Manik depresif bir durum… Ruh hali değişken… Bazen olabildiğince sakin, bazen olabildiğince saldırgan… Ama çözümsüz... Kararsız... Ve tek bildiği şey yok etmek… Vicdanını yitirmiş bir başbakan...
Bir zamanların mağrur şairi şimdi edebiyatı katlediyor… Şiir okudu diye cezaevine giren, düşünce suçunu çok ilkel bulan ama bugün düşünenleri yok eden, tutuklatan bir Başbakan...
Çiftçiyi, köylüyü azarlayan, vatandaşa 'lan' diye hitap eden lugatı oldukça gelişkin bir başbakan...
Yıllar önce 'Bu anayasa ırkçıdır' diyen, fakat bugün anayasanın tek harfini oynatmayan bir başbakan…
Karikatürü çizildi diye dava açan ve davayı kaybettikten sonra neredeyse tüm Penguen neslini yok etmek isteyen bir başbakan...
'Askerlik yan gelip yatma yeri değildir' diyen, kendi askerliğini evci olarak yapan, kendi oğluna da çürük raporu aldırıp ve şu an ticaretle uğraştıran bir başbakan...
Bir vatandaşa 'Ana'nı da al git' diye oldukça argo bir dil kullanabilen bir Kasımpaşalı ama bir o kadar da eli maşalı...
Bazen tepesi atıyor 'Kadın, çocuk demeden güvenlik güçleri üzerlerine düşeni yapacaktır' diye hedef gösteriyor ve güvenlik güçleri üzerlerine düşeninde üstünde performans gösterip, Diyarbakır'da çocukları öldürüyor.
'Sivil toplumla birlikte, sivil topluma danışarak iş yapacağız' diyor, 1 Mayıs'ta sivil toplum temsilcilerine ve üyelerine gaz bombaları, cop uygulanıyor.
'İşkenceye sıfır tolerans' diyor, gözaltılarını geçtik, tutuklulara her gün işkence uygulanıyor, en son bir genç işkencede hayatını kaybetti...
'Bir ara 'Ordu siyasete karışamaz' diyor, sonra gidiyor paşasının başbakanı oluyor…
OHAL yasalarını tekrar çıkarmak için uğraşıyor. Polis kurşunuyla her gün insanlar ölüyor...
Alevileri kapsama adına onların yas tuttuğu bir oruçta görkemli bir yemek veriyor, düşkün aleviler oraya gidiyor, ama o düşkünler 'zamanında Karacaahmet Cemevini yıktırıyordunuz' demiyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...
Bazen darbeci oluyor, bazen suçu azmettiriyor. Nasıl bir başbakan tarafından yönetiliyoruz? Kimsede bunu sorgulamıyor…
2002'de 'Türkiye de Kürt sorunu yok' diyor.
2005'de 'Kürt sorunu vardır ve benimde sorunumdur' diyor.
Mart 2004'te 'Türkiye de bir Kürt, bir Laz, Abaza, Çerkez gerçeği varken, bunlar Allah göstermesin onlarca sorun doğurur. Geçmişte de böyle olduğu için bu sorun haline geldi.' diyen, Mayıs 2004'te (Romanya'da Türk Soydaş Derneği temsilcilerine) 'Dünyada ideolojiler bitti. Ne etnik ideoloji ne de dini ideoloji kalıcı oluyor' diyen, birkaç gün sonra, Mayıs 2004'te (Gürcistan gezisinde) bende Gürcüyüm, ailemiz Batum'dan Rize'ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir' diyen, Ekim 2005 (Siirt'te) 'Ülkemde birçok sorunlar var. Doğu sorunu, Güneydoğu sorunu, Kürt vatandaşların kendine ait sorunları vardır. Hangi etnik unsurdan olursa olsun, Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Arnavut, Boşnak ki; biz buna alt kimlik diyoruz, üst kimlik Türkiye cumhuriyeti vatandaşlığıdır' diyen, Kasım 2005 (Şemdinli'de) 'Türk Türk'üm, Kürt Kürt'üm, Laz, Laz'ım, Çerkez, Çerkez'im diyebilecek. Hepimizin üst kimliği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır.' diyen...
Ve vurucu son söz, Kasım 20005 (İspanya gezisinde) 'İnsanların ben Gürcüyüm, ben Laz'ım deme hakkı var. Oradaki vatandaşın ben Kürt'üm demesini engelleyemezsiniz. Kürt'üm demeyeceksin ha! Dersen isyan başlar...' diyen,
Ve son olarak, Hakkâri de 'Tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik. Buna karşı çıktılar. Buna karşı çıkanın Türkiye de yeri yok. Buyursun istediği yere gitsin' diyen bir başbakan...
Geçen yılda 'gerçek milliyetçilik milletimi seviyorum demekle olmaz. Milletine hizmet etmekle olur. Hizmete göre biz daha milliyetçiyiz. Diğeri laf milliyetçiliği. Ya sev, ya terk et. Bu kullanılır mı? Ne demek bu? Seviyorum öyleyse burada kal, sevmiyorum o zaman terk et. Buraların sahibi sen misin? Bu ayrımcılık değil mi milliyetçilik adına bu ifadeler kullanılmaz.' Diyen bir başbakan…
Ben hiç bir yorum yapmayacağım...
Ayrıca İstanbul da göstericilere pompalı tüfekle ateş eden şahsı savunan, 'Vatandaşın canına, malına kastediyorsun, o da kendini korur tabii' diye linci meşru kılan bir açıklama yapan bir başbakan...
Peki, buraların sahibi siz misiniz Sayın Erdoğan? Peki, bu milliyetçilik, ırkçılık değil de nedir?
Erdoğan; yurttaşların, yurttaşlık haklarını ihlal etmiş, şiddet ortamının önümüzdeki günlerde derinleşeceği izlenimini oluşturmuş, ayrıca bireysel silahlanma ve linç kültürünün gelişeceği bir ortamın kaygısını yaratmıştır. En çok sorumlu davranması gereken başbakanın bu sorumsuz açıklamaları derin kaygı vericidir.
Şu açık ve net: AK Parti ve onun başbakanı kara, hatta kapkapkara bir siyaset yapıyor...
VE BUNLARDAN DOLAYI GERÇEKTEN BAŞBAKANA TEŞEKKÜR EDİYORUM.ROMANTİK ARKADAŞIMIN DA DEDİĞİ GİBİ HANGİ ÜLKEDE OLDUĞUMU ÇIKARAMADIM YARDIMCI OLURSANIZ EĞER SEVİNİRİM.
hazal seda tarafından 1/18/2009 1:10:12 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sn. cihan61
*TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ nasıl ki düşmanların işgalinden kurtararak bize armağn ettiyse yüce ATATÜRK*
*bir kaç yıl önce de bu ülkeyi işgal etmeye yeltenenlerden ve ettirenlerden de kurtaran sayın başbakanımıza*
Yukarıda ayırdığım iki bölüm size ait.
İlk bölüm aklıma takıldı.
Bilirsiniz... kıymetsiz dahi olsa insanımızın güzel bir adeti vardır... Armağanı gözü gibi korur, onu saklar, muhafaza eder, özen gösterir ve satmaz... İsterse işportadan alınmış olsun... maddi değeri değildir önemli olan... Önemli olan hatırlanmaktır...
Bu örnekten yola çıkarak, bu Vatan madem ki bize armağan... altında, üstünde ne varsa herşeyi yabancılara satmak ne kadar doğru olur ? Söz konusu olan VATAN
İkinci bölümde kasettiğiniz ülkeyi işgal etmeye yeltenenler kim ?
Bunları bilmek isterim doğrusu ?
Ülkeyi işgal eden yabancılar, işgalci gibi görülmüyor mu ?
Bilgilendirirseniz sevinirim
Saygılarla
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ nasıl ki düşmanların işgalinden kurtararak bize armağn ettiyse yüce ATATÜRK,işte bir kaç yıl önce de bu ülkeyi işgal etmeye yeltenenlerden ve ettirenlerden de kurtaran sayın başbakanımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.mademki demokrasi madem ki razı değiliz buyurun baylar bayanlar sandığa...
Sn.toynak,hüzünlüşarkım,ŞİİR DOSTU,arkadaşlarım hepinize çok teşekkür ederim paylaşımlarınızdan dolayı.Saygılarımla
ayrıca sn.rom@ntik arkadaşm çok güzel bir rüya hayra karşı,gündüz ve akşam niyetine diyelim,yazdığımı sandığım ama gözümden kaçan ilavelerin için ayrıca teşekkür ederim.Saygılarımla
=-------------------..------------------------=
mine61 ( 1/14/2009 )
---------------------------------------------
slm arkadaşım kişinin düşüncesi ne ise karşısındakinide öyle algılayıp yorumlayabiliyor yazdığınız msjdan bunu anladım.size karşı herhangi bir sözümden saygısızlık algıadıysanız özür dilerim gene de. asla size karşı ve düşüncelerinize karşı değilim bunu yalnış anlamayın lütfen.bende sadece fikrimi söyledim ama belki fikrim sizi rahatsız etmiş demek ki bunun içinde özür dilemem gerektiğini düşünüyorsanız düşünceden dolayı özür dileniyorsa onuda dilerim .saygılarımla
sn.mine61 Hanımefendiye cevaptır:
Merhaba
fikirler görüşler saygı içersine tartışmadan yanayım ve her kese saygım büyük,siz yazımı kişileştirmenizden dolayı rahatsızlık duydum.Fikrinizi söylerken örnek gözlerimi doğru haberlere bakmam gibi sözleriniz ve iyi bir araştırmacı olmamı her yazılana inanmayın yanlı gazatelerin haberlerini dikkata almaktan esef duymanız gibi sözlerinizi.Ben fikirleri tartıştırmanın sizin doğru gördüğünüz haberleri yorumunuzda bana layık gördüğünüz sözcükleri yaparsam ben ben olmaktan çıkar mine61 olmamzmıyım?
Fikirleri tartıştırmayıp insanlara neyi doğru neyi yanlış yaptığını yazarsanız iş kişiseleşir olayları konuşur tartışabiliriz, kaşım gözüm yazılanlara inanıp inanma konusundaki özgürlüğüme saygı duymanız gerekirken beni sizin istediğiniz şekle sokmak isteğiniz beni rahatsız etmiştir.Kime göre yanlı madya kime göre doğru haber.Keşke sadece yazının içeriğini tartışsaydık saygıyla ama sizin tafsiyeriniz tamamen benim kişiliğime yöneliktir.İnsanlar konuları tartışabilir ama karşısında ki insana ne yapacağını söyliyemez konu bu.Saygılarımla
denizkızı
sn.denizkızı arkadaşıma cvb:
yazınızda kendi fikrinize karşı herhangi bir saygısız kelime sarfetmediğim kanısındayım siz böyle algılaydıysanız arkadaşım bu sizin düşünceniz.ben insanı düşüncelerinden dolayıda asla yargılayıp aba altından sopa gösteren bir zihniyete de sahip değilim.siz nasıl özgürce düşünce ve fikrinizi yazdıysanız ben de özgür olaraktan düşüncemi yazmıştım.asla da yazınızdan rahatsız da olmadım herkes nasıl düşüncesinde hür ve özgürse sizde ben de ve herkeste özgürdür değil mi ? özgürlükleri kısıtlayanlara olmalıydı bence sözünüz. sizi rahatsız eden bir düşünce yazısına cvb vermeyeceğinizi söylüyorsunuz ama görüyorumki benim yazdığım yorum bir hayli rahatsız etmiş ki cvb vermişsiniz arkadaşım .ayrıca düşüncelerinden dolayı da insanları yargılamak ne benim haddimdir ne de bir başkasının haddidir.
saygılarımla özgürce düşünen ve fikrini ifade eden tüm arkadaşlar...
not:yazdığım yoruma özgürce düşünüp fikrini yazan arkadaşlara da saygılarımı sunuyorum
mine61 tarafından 1/14/2009 4:21:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ne demeli butun Turkiye tesekkur ediyor.Hamdolsunla dualarla yonetiliyoruz.Yagmur dualarina cikiyoruz.Ulke hamdolsun cok iyi gunluk gulistanlik,issizlik yok herkese bolca is var,as var ,tatil var ,gelecek var ,ruyalarda guzel
yasamanin hamdolsunu var.Yabanci sermayaye satilmamis yer ,toprak,banka bina satilmis mi yok nirdeeeeeeeeeee.
Kuru iftira .akp ve kadtrolaro yagma yapmaz.ormanlar sitila edilme hallac pamugu gibi satilmaz.hersey suer.Komurde dagitilmiyor ,ayakkabinin tekini secimden sonraya veririz de demiyorlar.makarna vs.dagitimi yok cunku alanda yok halk zengin ihtiyaci mi var alsin.Estafurullah.hamdulsun hersey yolunda.dolar uzerinden maaslar aliniyor.emekliler dunya turuna cikiyor
isciler ev is araba,tatil dunya turu yapiyor.hamdolsun duaciyiz baskanana tesekkur ne demek.super.dua,din iman muslumanlik gidiyor iste daha ne olsun yagmalamiyor yemiyorlar yedirmiyorlar satmiyorlar .hamdolsun yani.kuru iftira.Daha ne olsun abd nin,ab nin
piyonu degiliz onlarin her dedigini yaparmiyiz ne demek onlarda kimmis hih. supurur cope atariz ne demek onlar kimki.aklima gelmeyen daha pek cok sey var .haaa .bak mesela askerlerimiz
sehit dusmuyor aileleri aci cekmiyor gun ekmegine muhtac duruma gelmemis genc cocuklar topraga girmiyor.onlarin ailelerine birsey demiyor.ciftciye de anani al git demiyor.dermi ki ne munasebet.
ciftci urununun hasadinin karsiligini fallasiyla dolar uzerinden aliyor
hatta dis ulkelere borc verir durumda.huuuuuuuuuuuuu.hiiiiiiiiiii.
SIIR DOSTU tarafından 1/14/2009 2:35:54 AM zamanında düzenlenmiştir.
mine61 arkadaşa cevap:işte özgürce fikir ve esef
Yazımda hem kendi fikrimi hem belgeleride sundum günümüzde belge şart oldu.insanlar fikirlerini özgürce yazabilirler zorla kimse kimseye bir şey kabul ettiremez...neye göre doğru haberleri okumam lazım sizin doğrularınızımı?
İşte, sizin gibi benim düşünceme uymuyorsun doğru oku gibi ikaz yapan,saygı yerine esef kelimesini kulanan aba altından sopa gösteren zihniyette teşekkür etmiştim yazımda görüyorum ki rahatsız olmuşsunuz.Ben beni rahatsız eden bir düşünce yazısı varsa saygı duyar cevap bile vermem her kes özgürdür sayfasında yazılarını yazarak yayınlamakta ve ayrıca gözlerim hem güzel hem saglıklı çünkü ufkum baktığım yer Mustafa Kemal Atatürkün baktığı yer.Ben yinede sizede teşekkür ediyorum.Saygılar
Sn. denizkızı
mine61 adlı üye yerden göğe kadar haklı...
gözlerinizi daha gerçek haberlere yorun...
Doğru bilgiye ulaşmak için Hüseyin Üzmez'in gazetesini okuyun...
Mesela benim başbakanım şehitlerine "kelle" demez.
Benim başbakanım vatandaşına "ananı da al git" demez.
Benim başbakanım vatandaşı açlıktan kırılırken HAMDOLSUN KRİZ "bize" TEĞET GEÇTİ demez.
Benim başbakanım iktidara geldiği günden beri sanayide örneğine bir daha rastlanamayacak devrim yapar, işletmeleri birer birer üretime açar, barajlar, yollar, üretim ve istihdam için her fırsatı sonuna kadar değerlendirir.
Sırf yabancı sermaye gelsin diye "hazırdaki, kendinden öncekilerin kurmayı başardığı" tesisleri satmaz, bilakis yabancı sermayeye yer gösterir ülkede sıfırdan başlayarak fabrikalar yapılmasına vesile olur.
Benim başbakanım ordu, yargı, bürokrasi ve vatandaşı ile kavgalı olmaz.
Benim başbakanım yabancı sermaye gelsin diye ülkedeki tüm bankaların özelleştirilmesine ve vatandaşının kredi batağına düşüp elindeki her imkanı yabancıları göz göre göre zengin etmesi için heba etmesine vesile olmaz... ayrıca ülkenin elinde kalan son üç devlet bankasını da yabancılara özelleştirmek için çaba sarfetmez.
ııııhhh ıııhh... pardon şimdi uyandım... rüyamı yazdım... siz yorumlayın gündüz niyetine... hayra gelir İnşallah
Hangi ülkede olduğumu çıkaramadım... Rüya ya...
Saygılarla
Sizin vurgulamak istediğiniz gerçekleri işine gelmeyenler konuyu değişik yerlere dayandırıp bahane üreteceklerdir.
Birebir yaşayan olarak, gazetelere ihtiyacımız da yok.
Yalnızca bu hükümetin yönetiminde olmadı her türlü yolsuzluklar, öncesi de var bunun.
Bu gün ortaya çıkan bu çetelerin demirden ayakları çok uzun yıllar öncesine dayanıyor olmalı.Çorap söküğü gibi sökülüyorda ucu nereye gider,ya da gidebilir mi o bilinmiyor belki de hiç bilinmeyecek.Faili meçhul cinayetleri kimlerin neden üzerini örtüldüğü de malum.
.......
Ama şunu milletçe söyleyebiliyor muyuz onu çok merak ediyorum.
''Dini neden istismar ediyorsunuz kardeşim ''
Yaptığınız her türlü kirli işlerinizi nasıl oluyorda islam anlayışı ile bağdaştırabiliyorsunuz?
Ben sizin yazınızla birlikte
şu anki ve önce ki bütün yöneticilere Teşekkür ediyorum.
Bizleri böylesi anlaşılmaz ve alaşmaz kıldıkları için.
kendince haklı olabilirsiniz yazdıklarınızda ama lütfen iyi bir araştırmacı olup gerçekleri araştıraraktan fikirlerinizi yazmanızı dilerdim.her yazılana inanmayın bir kısım yanlı gazetelerin haberlerini dikkate alıpta böyle bir izlenime varmış olmanızdan gayet esef duydum.umarım gözlerinizi daha gerçek olan haberlere yorarsınız..
saygılarımla
Bilgilerin çoğu yanlış.
Hepsinin doğrusunu izah etmek uzun süreceği için 2 konuyu kısaca özetleyeyim.
TCK da yapılması istenen ilgili konudaki yaşın 14'e düşürülmesi husundaki öneri "Yargıtay" önerisi..
:)
Adalet bakanlığındaki ilgili komisyon toplantısına katılan Yargıtay 5. dairesinin önerileri sizin bahsettiğiniz..
Adalet bakanlığı ve hükümetle tek ilgisi toplantının orada yapılıyor olması. Öneri Yargıtaydan geldi. Daha bir çok değişiklik önerisi de var Yargıtayın.
Örneğin;
Evlilik yaşı 14 e insin,
15 yaşından küçüklerle rızası olsa dahi ilişki kurmanın cezası ile ilgili yaşı da 14 e insin,
Eşe tecavüzde verilen 7 yıla kadar hapis cezası da 1-6 yıl arasında olsun gibi..
*******
"ya sev, ya terket" çağrısı da yanlış.En azından iktidar kanadından öyle bir çağrı yapılmadı.
"Tek bayrak altında, tek vatan olarak, tek millet olarak yaşamak istemeyenler istediği yere gitsin" söylemi, bahsettiğiniz anlama gelmiyor.
Diğer deyişle, hem bayrağı istemeyeceksin, hem vatanın bir bölümünü isteyeceksin, hem de tek millet olarak yaşamak istemiyorum ben ayrılacağım diyeceksin. O zaman dilediğin yere git demektir.Sevmemek ayrı, aynı bayrak altında, aynı topraklarda başka bayrak, başka devlet arzusu taşımak başka şeydir.
Bazı medya organları bu tür haberleri maksatlı yapıyorlar, tek yanlı ve taraflı okumak da bazen yanıltabiliyor insanları..
Selamlar...
erolbasci tarafından 1/13/2009 8:28:23 PM zamanında düzenlenmiştir.