GÜNEŞ’LE AY’IN VİSALİ
İrem bağında gezindik reftare sımsıcak,
Belâgat dolu Nâbi’nin bindiği salıncak. Belkıs’ın yanında ehvendir bu tılsım-ı nâz Gazâlinin virdinde, nur kapısıdır niyâz. Yürekler burkulurken duygular oldu harab Semâvî bir sükûnet var, gökte nedendir Yâ-Râb. Fuzûlî’nin divânı, nâr-ı gam’ından yanmakta, Su bulurken yolunu, âb-ı hayat sunmakta. İpek gibi bir bakış, ince ince gözleri, Sanki Bâkî’nin gazeliyle, haldir sözleri. Tanyeri ağarırken mercan yüklü bir kervan, Süzülür dağın ardından yükü elvan elvan. Tutuşur kalbin aşkı, nar gibi olur gözler, Bir semâvi güzellik ki; dilhun olur sözler Sürgün gittiği yerden, çıkar aşkın misâli Rüyâ gibiydi, Güneş ile Ay’ın visâli. ...andelip... |