SINIRSIZ VE MASUM 1.BÖLÜM
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben..
Ömer Hayyam
Kunduz’a..
SINIRSIZ VE MASUM
’Hayatımın yıllarca yanından geçtiğim bu kasabada değişeceğini tahmin edemezdim’ diye düşündü Toprak çaresiz bir biçimde oturduğu merdiven basamağında.. ’Başıma ne gelirse gelsin artık’ dedi ardından. Hayatının tüm amacının bundan yaklaşık onaltı ay önce Rüya tarafından öpülen avuçiçlerinden kaydığını düşünüyordu yine Rüya’nın yaşadığı evin kapısının hemen önündeki basamaklarında otururken.
Çoğu zaman insan hayatındaki büyük olayların bir kaderden ibaret olduğuna inanmazdı Toprak. Daha doğrusu inanmak istemezdi. Rüya ile Ankara’nın bu yorgun yüzlü ilçesi Polatlı’da büyülü bir biçimde tanışmaları gibi. Her önemli olayın aynı zamanda bir açıklaması da olabilmeliydi.
Toprak Polatlı’ya büyük bir şans eseri gelmişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın tarihinde çok önemli bir izi olan bu kente bir gezi sırasında gelmiş ve çocukluk arkadaşı Gökhan’ın isteği sonucu birkaç gün orada kalmış, bu kısa süre içinde tanıştığı Ahmet Alp ve Mesut Candemir’in teklifleri sonrası Polatlı’da kalmaya karar vermişti. Toprak bitirdiği Eskişehir’deki İletişim Fakültesi’nden sonra İstanbul’da medya sektöründe çalışmış ve kendini geliştirmişti. Gazeteciliğe yeni patronlarının teklifleriyle devam edecek ancak bu kez bu ilçenin en büyük yerel gazetesi için çalışacaktı. İşte bu büyük gazete ve göz açıp kapayıncaya kadar geçecek süreç Toprak’la Rüya’nın büyülü tanışmalarına da neden olacaktı.
Toprak gelen teklif sonrası yeni çalışma ofisinde çalışmalarını sürdürürken kendisine bu daha önce pek çok kez yanından geçtiği ilçede en büyük desteği Sevgi vermeye başlamıştı. Toprak’ın Rüya ile tanışmasına sonraları vesile olacak olan Sevgi yaklaşık oniki yıldır bu gazetede çalışıyor ve kimi zaman yazdığı öykülerle, kimi zamanda yazdığı köşe yazılarıyla gündem yaratıyordu.
Sevgi kırksekiz yaşında, yeni gelişmeleri sürekli takip eden, geçmiş yaşantısında çok büyük mücadeleler vermiş, Toprak’a göre iyi bir yazardı. İşyerindeki arkadaşlarıyla ilişkileri de iyi olan bu bayan aldığı düşük ölçekli maaşına rağmen bunu sorun yapmaz, hayattan kendi payına düşeni çıkarmaya çalışırdı. Sevgi’nin tüm bu özellikleri genç gazetecinin kısa sürede dikkatini çekmiş, bu da ofiste bulunan diğer kişlerden daha samimi bir ilişki yaşamalarına neden olmuştu.
Toprak gazetenin modern bir çizgiye ulaşması için çalışmalarını sürdürürken, Sevgi de yazılarını daha büyük kitlelere ulaştırabilmek için çabalıyordu. Bu arada geçen zaman içinde Sevgi sadece bir çalışma arkadaşı değil, bir yol gösterici olduğunu da Toprak’a göstermeye başlamıştı. Hayatla ilgili tecrübelerini, yaşanmışlıklarını minik dersler halinde Toprak’a aktarmaya başlamıştı. Sevgi bunu yaparken Toprak’ın kendisi hakkında ve hayatın ana döngüleri hakkında notlar çıkartmasını istiyor, bu puslu ve hüzünlü kentte onun yeni hayatına daha sonra iz bırakacağını bilmediği fırçalar vurmak istiyordu.
Sevgi ile Toprak’ın bu paylaşımları devam ederken gazete ile ilgili de gelişmeler yaşanmaya başlamıştı. Ahmet Alp ve Mesut Candemir, Toprak ile yaptıkları bir toplantıda yeni bir gazete çıkarma niyetinde olduklarını bu yüzden bir taslak planladıklarını söylemişlerdi. Toprak’tan istedikleri yeni çıkacak gazetenin yazı işleri müdürlüğünü üstlenmesi, dinamik bir kadronun kurulması ve bu doğrultuda işlerin hızlandırılmasıydı. Toprak bu toplantıda yapılan teklifi düşünmeden kabul etmişti. Çünkü yayın hayatına başlayacak yeni bir gazete aynı zamanda Polatlı’ya kazandırılacak yeni bir nefes demekti.
İşte her şey Toprak’ın hiç düşünmeden kabul ettiği bu teklif ve gazeteye Sevgi aracılığyla Toprak’la tanışmak ve yazdığı denemeleri hakkında görüş almak için gelen Rüya’nın bir yazısı sonra değişti..
Toprak’ın elinde tuttuğu kağıtta duran sözcükler tümünde bir yazıyı oluşturuyordu oluşturmasına ama, şu anda Toprak’ın okuduğu kağıtta yazılanlar ve karşısında ona bakan meraklı bir çift göz çok daha büyük bir anlam ifade ediyordu kesinlikle..
Bu hüzünlü kent, elinde tuttuğu kağıtta bulunan ’Zelal’ adını taşıyan öykü ve her şeyden önemlisi karşısında duran bu ürkek bakışlar sonrası bütün hayatı değişti Toprak’ın..
(1.Bölümün Sonu)