- 930 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgilime Mektuplar 15. Mektup
Bu bahar mevsimin de her şey seni hatırlatıyor. Kainat aşkı, aşk seni hatırlatıyor sevdiğim. Dört mevsimde de sen varsın. Oysa sen yalnızca ve sadece bahar mevsiminde olmalıydın. Her şeyin ilk başladığı taze bir çiçekler güller içindeydin. Oysa şimdi dört mevsimde hep sen varsın. Düşen yapraklara yaşlı gözlerle baktığım sonbaharda, ateşler içinde kaldığım yaz mevsiminde, yokluğunda üşüdüğüm kış mevsiminde ve seni yeniden özlediğimde bahar mevsimlerinde sen varsın. Yeni açan bir çiçeğe bir çocuk kalbi kadar saf ve severek eğilip öpüyorum. Ne tuhaf bazen gülümsemeyi de hatırlıyorum. Kaç vakit önce içten derinden gülümsemiştim hayata. Ben dahi beni unutmuşken acaba diyorum bir hatırlayan var mı beni. Yoksa diğer varlıklarda beni ben gibi sen gibi unuttu mu. Her yanımda gurbeti hasreti görüyorum. Sılasını unutmuş kuşlara insanlara döndüm. Geldiğim yer gurbet. Şimdi gideceğim yerlerde yine gurbet yine gurbet. Ne zaman aşkın otağına dönersem varabilirsem o yere işte sılam işte yuvam işte yurdum diyeceğim o mekana. Şimdilik her yer gurbet oldu. Öyle ya sevene kainat gurbet geliyor. Acıda olsa tatlıda olsa sevmek daima sevmektir ey sevdiğim. Sevmek vazgeçilmez olandır.
Ben hiç sensiz kalamadım ki. Dünümde sen bugünüm de sen yarınımda sen yarınlarımda hep sen. Hep sen tek sen. Gözlerimde bir damla fer kalmamışken minicik bir umudumla yarım yamalak yürüyorum aşka doğru. Alev alev yanan gözlerim şimdi sular içinde. Sanki hiçbir şeyin faydası yok. İçimde belli belirsiz minicik bir umudum var. Artık hayata aşk uğruna o sırrı çözme uğruna katlanmaya çalışıyorum. Haklıda olsam, ben haksızdım diyorum. Aşk benden daha üstün olandı. Elbette haksızım diyeceğim. Beklide çocukça bir bahane. Gönlümü avutmak için beynimin uydurduğu bir söz. Belki de bir erdemlik. Hayallerimin umutlarımın ne zaman kanatlanıp uçup gittiğini bilmiyorum. Aylar mevsimler yıllar geçti. Güneş kaç kez batıp doğdu. Ama bir acı hiç değişmeden kaldı. Atsan atılmaz satsan satılmaz denen bir acı miras gibi kaldı bende. Ben yalnız seni sevdim, sende yalnız beni sevseydin diyemiyorum artık sana.
Kim bilir belki gün gelir siyah dışındaki renkleri de görür gönül gözüm. Renkli hayaller renkli rüyalar görürüm. En samimisinden en derininden mutlu olurum. Hayat ummadığım acıları getirdiği gibi belki ummadığım kadar büyükte bir mutluluk getirir. Belki yeniden sevmeyi sevilmeyi getirir. Sevmek anlamı çok derinlerde olan o büyük sır. Hasretle ateşlerle gözyaşlarıyla sulanan kavrulan, kavruldukça savrulan uzağa düşen sır.
Gönül duygu üreten kainatın en büyük fabrikası. Tek bir işçinin ürettiği çok büyük bir emek. Kim bilir senin gönlün kimin için neler üretiyor artık. Durmadan çalışan yorulmak nedir bilmeyen gönlümüz. Bizi nerelere sürüklüyor nelerle yüz yüze getiriyor. İnsanı sevinçlere elemlere kederlere huzurlara götürüyor işte. Diyar diyar dolaşıyorsun. Ama mutlu ama mutsuz. Ama tek başına ama kalabalık. Kim bilir belki sende anlamışsındır gönlün ne kadar güçlü ve büyük olduğunu.
Sende sevdiğim sende günahlar ve sevaplar dünyasında her insan gibi koşacak yorulacak mutlu yada mutsuz olacaksın. Değişmez değişmeyen bir kanun bu. Belki emeklerinin karşılığı umduğundan büyük bir mutluluk olacak, belki de emeklerinin karşılığında büyük bir acı ile mükafatlandırılacaksın. Her ne olursa olsun asla üzülmeni istemem. Göğsümde taşıdığım insan yüreğiyle sana edeceğim en büyük beddua yine mutlu olmanı istemek olurdu. Seven sevdiğine kıyamıyor işte.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.