- 871 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÖZLERİNDE HAYATA AĞLAYIŞINLA KALK
[]Hırsımızdı bizi olmadık yerlere sürgün eden ve kaybetmenin delicesine verdiği hazları alan.Bir tek ruhun isyanda değildi,bağlanmış içtenliğinin gözlerindeki sesine,nasılsa biliyordu seni kurtaracak yanlış yolun karanlığına saplanmayacaksın.Yüzlerin daha canlı daha masum bakacak insanlara.Ve hiç kibir olmayacak derinleşen çizgilerinde.Böyle bir hayatın acımasızlığı bizdeki üzüntüleri dahada arttıracak birbirimize daha sıkı sarılacaktık.İnsan vardı düşlerimizde ruhu bedenine yakın,farklı alemleri tanıyan,her saf duruşunda ayrı bir parıltı saçan.Ne güzel hayale dalmışız.Bak bizi hiç ummadık bir anda yakalayan acılarımız yine yanı başımızda.Kimlere huzur dağıtalım ki acılarımız doğal kalsın .
Eğer aşk diye bir şey varsa sıkı sarsın bizi çünkü biz yeryüzüne sürgün edilmişiz.Yalnız sen biraz daha sıkı sarıl çünkü daha hassassın.Sorgulayışın anlık mutluluklarında düşüncelerine daha yakın,insanı oluşturup hayaletine dalıyor.Her birinde ayrı elem farklı yürüyüşleri.Sana ‘kurtulmak’ demek istiyorum.Benden önce sen koştun yardımlarına haklıydında hepsi kardeşlerindi ve yalnız bırakmazdın.Bense önce okudum onları sonra çırpınışlarına koştum.Feryatlarını dinledim,sarıldım ortak bir denize doğru açtık özgürlüğümüzü.Dalgaların keskinliğinde limanların yabancılığında ama ayrılmayarak düşlerde oluşturduğumuz insanı hepsine tanıtarak.
Sadeliğe dokunur ellerimiz ,bizlerin asıl sevdikleri unutmamaya çalıştığımızdır.Yaşlanır bir gün ölenleri unutmamak için anılara dalıp bir daha aynı dünyayı yaşamak.Ve sende ölürsen benimle aranasın diye suratındaki acılara her birine isim verip öykülerini yazacağım.Gece mutsuzluğunu,sabah düşlerini fakat kaybetmek olmayacak.Gizli dünyaları aşacağız,karanlıkların güçlülüğüne son vereceğiz.Fazla sert oldu hayallerimiz.Değişmekten korktuk,kopmaktan.Yinede yakın olsun üzüntüler bize.Yapımızdır an gelir biriktirdiğimiz özlemlerin üstüne ağlarız.Nasıl sevgili acı çekerse bizde yaşlı doğup küçülerek acı çekeriz.Sonsuz mutluluğa heves duyar ben seninle yalana batarım.
Evet yoruldum artık sevgili senin yanında duraksamalarınla yoruldum.
Hangi konuşmamızı bu güne uyduracağımızı şaşırdım.Taşralığına sulanmış saçların yanımdan uzaklaşıyor.Öğrendim artık hangisi sensiz hangisi değil.Değişmişim anlıyorum artık.Sevgi nasıl zalimce eziyor beni inanamıyorum.Ben neyle kandırmıştım kendimi düşüncelerini yayan bir gezgin olarak mı?Dünyamı genişleteyim derken içimdeki boşluğum,kalbimdeki sızım,inançlarım.O insanlara bakıyorum bundan kesinlikle eminim acıları gerçekti onlara yapılanlarda saf kalbi ışıldayan tertemizlerdi.Yoksullukları bana çok şey öğretti,kendilerine çağırdığı benliğim bir tek onları özlüyor,seviyordu.Sevgi acıymış bana öğrettikleri yaşamışlık peki ya yoksulluk!...Aslında sevgili senin bana kattığın insanmış ne sana kızıyorum ne yaşama ikilem hayatta yeter ki unutamayayım ben dünyada saf kaldıkça.
NOT:Bazen bir ruh karmaşası içine düşüyordum.Eski hırslarmı arar olmuştum, fakat şükür ki yenilenerek geldi hepsi fakat üzdü bu beni şimdi yeni yazılarımla vs.. ile aranızdayım.Bu yazıda hayran olduğum çok özle birine...Sevgiyle...Dostça...Bülent Yalçınkaya...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.