TENİNE DEĞMEDEN DÜŞLERİM

• 4 Şubat 2008 Pazartesi 00:00:00

Tenha’ydı odam,dışarı’dan baktığımda o anılarımı görebileceğim gibi gerçekçi.Sonraları seni düşlediğimde ne kadar amaçlarımdan uzaklaştığımı göremeyecek kadar sürrealist.Bırakman gerekirdi hayallerimde ki seni çünkü ben yükseleceğim ,yükseldiğimde kimseyi düşünmeyip bir daha yükseleceğim.Geleceğe baktığımda günlük huzurlarımı unutup o ana geldiğimde pişmanlığımın etrafımdakilerle paylaşacağım.Fakat bırak o sessiz saçlarını,gidersen kazanacağım.

Gerçek nasıldı!Benim odam mı? Senin sabahları küçülmüş gözlerin mi?

Sonra ben sabah’ı kendimde ki hayale çevirip bir kez daha kaybedecektim.(kandırma kendini biraz dürüst ol,mutluluk sabahtı senin için ,onu içinde kötüleştirip uzaklaştıracaksın.)Benim odamdı,kendime dokunduğum,kasıklarımda ki kıvranmayı hissedişim ,rahatladığımda bir kez daha ona sarılıp beni defalarca kendimden geçirmesini istediğim.(bunda haklısın,sen nefsinin kurbanı olmuşsun ve bunu gerçek zannediyorsun,gerçek buda değil.)

Şuan ellerimi tutuyorum,hissediyorum.(bunu sen görüyorsun)Düşler kurup benden uzaklaşıyorum.Yanına geliyorum.Yanağımı yanağına değdiriyorum,hissetmiyorsun bile,kıskançlığa kapılıyorum,nefretim büyüyor.(yine kasıklarına saldırıyorsun korkma)

Çalışmam gereken kitaplar geliyor.Bak ben geleceğim diyor.Bırak hayal kurmayı ben hem seni düşündürteceğim hem ‘de iyi bir yere gelmeni sağlayacağım.(bunları sen söylüyorsun,mantık bu değil.)

O bana büyüyeceksin,düşündürteceğim diyen somutlara bakıyorum,hissediyorum.(kayır görüyorsun)Büyüyorum o beni kazandırtıyor(herkesten her şeyden büyüksün öyle değimli.) ölümsüz oluyorum,hedeflerime ulaşıyorum.

Kravatımı bağlıyorum,ceketimi giyiyorum,şoförümü çağırıyorum.(sende yoksulluk kahve köşelerindeki konuşmalarında mı kaldı)Eşim beni öpüyor sonra işime gidiyorum.Bana imzalatılan belgeleri düşünemiyorum,sahiplendiğim kadın beni şehvete yenik mi düşürüyor diye geçiyor…(bu somut şeyler mi seni hayallere sürüklemiyor,çok tehlikeli hayallere sürükleniyorsun)

Tekrar bana düşünmem gerektiğini söylüyor.Yoruldum diyorum,dinlenmeye izin yok,ben senin kazancınım diyor.(şimdi işte o sesiz saçlın bir kez daha sevgilisiyle konuşuypr,hadi nefret et ondan,ama bunları kendinde uygulatma.)Uyumak istiyorum,evlerimi ,ölümsüzlüğümü düşünmek.Zamanı iyi kullan diyor.Hayat beş ay olarak algıla,gir ve kazan sonra yüksekler senin diyor.

Ben neyi düşünüyorum?...

Uyandım etrafımı çevirmiş hepsi.Dışarı çıktım ben,yağmurda ıslanmaya.Bak ben doğalım,yeşil gözlerim var,,uzayan saçlarım,ürküyorum sokaklarda,bunu düşünmüyorum,üstünede gitmeyeceğim.

O yağmur buğusunun içinden biri gözüküyor(evet yaşıyorsun bunu,mutluyum)yanıma doğru yaklaşıyor.Gamze’sinde ki beni görüyorum.O sessiz saçları.Umursamadan yine geçecek diyorum.Bakkala giriyor.Bende onunla birlikte.Gözleri soğuktan sulanmış.Bana ağlıyor diye düşlüyorum içimden.Elini yanağına koyuyor.İşte diyorum benim hayalimi yanındayken hissediyor.Elini yanağına sürtüyor ve geri çekiyor.(hadi şimdi o somut şeyler kurtarsın seni)Elini çektiği yanağının diğerinden daha kırmızılığının azaldığını görüyorum.(git konuş onunla bu gerçek ne o hayalinde ki su perisi ne somutlar yok et hepsini.)Gazetelerini alıp çıkıyor.Peşinden gitsem ama sevgilisiyle konuşuyordu.(senin kurduğun sevgilisi o)

___Burada somut olan ne varsa hareket etmez,sadece seslerin bize yönleri duyulur.

(Bak bu gerçekti hemde buraya kadar sorguladığın her şeyden.Seni hissetmedi gördü sen onu gördüğünde ölümsüzlüğünü mü düşündün yoksa kendi hayalinde ki su perisini mi düşündün.Yanındayken bir gerçeğin vardı,yanağına elini koyduğunda o sana tepki verirdi.Hayallerinde böyle bir şey yok.Sen hissetmiyorsun kullandığın kelime bu.Yok böyle bir şey.Sen istediğin gibi hayallerini yönlendirebiliyorsun.Somutlarını görmek zorundasın ama sana hayalleri o kurdurtmuyor,sen bunları gerçekleştiriyorsun.Hayalinde ki gibi sen onu sevmiyorsun keza ölümsüz hiçbir zaman olamayacaksın,gerçekte birbirlerine dolanmış düşlerin var.Sen bunu gerçek sanıp yaşıyorsun)

___Burada herkes düşünmeye başlıyor.Yeni öykülere farklı tanımları olmayan gerçeğe…

BÜLENT YALÇINKAYA