- 909 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Siz hiç âşık oldunuz mu?
Siz hiç âşık oldunuz mu? Ben bir kere olmuştum Çocukluk aşkımdı benim onu.
En son gördüğümde 7 yaşındaydım aynı mahallede yan yanaydı evlerimiz, elimden tutup anneannesine götürürdü büyünce evleneceğiz biz yeliz ile derdi utanır kaçardım, ama çok seviyordum onu oda beni.
Beraber oynar beraber okula giderdik nerdeyse her şeyi beraber yapardık bir birimizi o kadar
İyi tanırdık ki sanki tek yumurta ikiziydik bir gün gözlerime öyle bir baktı ki bana kızdığını hemen anladım.
Yanına gittim beraber oynadığımız dayımın oğlu Ahmet i kıskanmış. Bir daha onun yanına gitme dedi
Sonra elimden tutup beni yan taraftaki boş bahçeye götürdü sana söyleyeceklerim var dedi.
Elma ağacının altına oturduk beraber ellerimden tuttu bir gün buralardan gidersem beni unuturumsun dedi ben ne demek istediğini anlamadan boş boş gözlerine bakıyordum neden gidiyorsun dedim söylemedi gözlerini kapattı iki damla yaş düştü.
Derken bir gün taşındılar İstanbul da bilmediğim bir semte, bilmediğim bir sokaktaydı o artık unuttu mu acaba beni. Onlar taşındıktan bir süre sonrada biz taşındık yine İstanbul içindeydik eski oturduğumuz yerden bir saat uzaklıkta bir yerde oturuyorduk, artık.
Aradan yıllar geçti artık ben genç ve güzel bir kızdım erkeklerin başını döndüren elimi tutmak için canlarını veren biriydim artık. Ama benim aklım hep tufan daydı.
Hiç haber almadım ondan hep içimde bir yerlerde yaşattım TUFAN ı kolay mı çocukluk aşkımdı benim tertemizdi harika bir sevgiydi o hep aklımdaydı ne zaman eski oturduğumuz semte gitsem bakardım evlerine sanki bir yerlerden çıkacakmış gibi içim bir tuhaf olurdu.
Tabi yıllar geçti aradan ben sözlendim ailemin hiç istemediği biriyle sözlendim, bende mutlu değildim aslında ama tufanı unutmam lazımdı belki dedim unuturum bu vesileyle ama sözlendiğim adamı hiç kabullenemedim.
Bir türlü unutamıyordum tufanı içim içimi yiyordu aslında onu bulmak konuşmak istiyordum acaba ne yapıyordu. O da beni unutamadı mı? Yoksa evlenip çoluk çocuğa mı karıştı kafamda hep soru işaretleri vardı.
Bir gün annem eski oturduğumuz semte gitti konu benim evleneceğimden açılmış derken komşumuz TUFAN ı anlatmış anneme evlenip ayrıldığını hasta olduğunu karısının onu bıraktığını anlatmış çok üzülmüş annem ve geldiğinde bana anlattı hasta olduğunu öğrendiğimde dünyam yıkıldı.
Annem e onu arasam konuşsam yanlış anlaşılır mıyım? Dedim yıllar sonra nerden çıktı bu kız demezler mi dedim, ara kızım bulabiliyorsan bul dedi dünya hali hastaymış belki bir daha konuşma şansın olmaz dedi, sabaha kadar ağladım o gün ertesi gün ilk işim telefonunu bulmak oldu eski komşumuzdan akrabalarından birinin telefonunu buldum arayıp TUFAN in ev telefonuna ulaştım.
Önce arayıp aramamakta çok tere tüt ettim acaba dedim hep kendime yanlış anlaşılır mıyım?
Oturdum bir parka bunları düşündüm hep acaba beni nasıl karşılayacaktı.
23.Temmuz 2005 saat 16.10 evini aradım annesi çıktı kendimi tanıttım çok sevindi çok mutlu oldu TUFAN ın hastalığını öğrendim dedim çok üzüldüm eski arkadaşım hatırını sormak istedim umarım yanlış anlamazsınız beni dedim,
annesi ağlamaya başladı bana TUFAN ın cep telefonunu verdi...
Saat:16.20 aradım TUFAN ı yıllar sonra duydum sesini
----Alo TUFAN
----Efendim
----Nasılsın?
----Tanıyamadım?
----Eski çok eski bir arkadaş diyelim hasta olduğunu duydum ve aramak istedim seni, yıllar geçti aradan hatırlamazsın belki.
----YELİZ sen misin?
----Evet, canım ama nasıl tanıdın?
----Hiç unutmadım ki seni ben
----Nasılsın TUFAN?
----İyiyim nerdesin sen nerde çalışıyorsun?
Dedi çalıştığım yeri söyledim 16.45 de yanımdaydı yıllar sonra bulmuştuk birbirimizi bir aşk değildi ama bir özlem bir geçmiş bir çocukluktu.
Derken her gün gelmeye başladı bana her gün akşamları çıkışıma geliyor birer kahve içiyoruz sonrada evime bırakıyordu günde en az yirmi kere telefonla konuşuyorduk ne yediğinden ne giydiğine kadar her şeyi anlatıyordu bana. Evliliğini ayrılığını anlattı bana bende sözlendiğimi ayrılmak üzere olduğumu anlaşamadığımız ailemin sözlümü istemediğini anlattım ona ayrılmak istediğimi ama cesaret edemediğimi anlattım, çok konuştu çok anlattı cesaret verdi yardımcı oldu bana...
Sonra azalmaya başladı bana gelmeleri, aramaları ne olduğunu anlamadım. Ben aradım birkaç kez kısa konuşup kapatıyordu telefonu, her gün gelen tufan iki günde üç günde bir gelmeye başladı daha sonra haftada birlere düşürdü gelmelerini aramalar kesildi, kızdım inat ettim bende aramadım bir süre, anneme anlattım sonra aramıyor, gelmiyor bana dedim kızdım bende aramıyorum. anne dedim, annem dedi ki kızım hastaydı biliyorsun belki onun için gelemiyordur olsun dedim en azından arayıp söyleyebilir anne dedim, ama nerden bilebilirdim ki konuşamayacak kadar hasta olduğunu..
Dayanamadım bir gün evlerini aradım annesine sordum nerde TUFAN diye bana çok hasta olduğunu yatalak olduğunu konuşamadığını bitkisel hayata girdiğini söyledi,
Duyduğu nu gözlerini dahi açamadığını söyledi kimseleri tanımadığını söyledi.
HAYAT BİTTİ SANDIM O AN ÖMRÜM BİTMİŞTİ KAHROLDUM KENDİME GELEMEDİM. Ellerim titriyor sesim çıkmıyordu telefon düştü elimden. Oturdum bir ağacın kenarına kendime gelmeye çalışıyordum, bir ara yerdeki telefona takıldı gözlerim aldım kulağıma götürdüm annesi ağlıyordu. Alo dedim titreyen sesimle sonra annesine gelmek istediğimi onu görmek istediğimi söyledim gel kızım ama tanımaz seni dedi beni bile tanımıyor açmıyor kimseye gözlerini konuşamıyor dedi olsun dedim gelmek görmek istiyorum onu.
04.06.2006 gittim kapıyı çaldım annesi açtı. Odayı işaret etti dizlerim tutmuyordu sanki korkuyordum onu görmekten, ama bunu ona borçluydum görmem lazımdı son bir kez, odaya yaklaştıkça içerdeki hüzün ruhumu kaplıyordu. Odaya girdim gözleri kapalı yatıyordu, gözlerim doldu annesine sarılıp ağlamaya başladım, annesi beni teselli etmeye çalışıyordu ama gözlerinden o kadar yaş geliyordu ki sanki bir pınardı, kendime geldim odaya şöyle bir baktım. Tufanın başında bir kadın dua okuyordu.
Hiç sesimi çıkartmadan oturdum yatağın bir ucuna tuttum elini, çekti tekrar tuttum ve konuşmaya başladım ben geldim TUFAN dedim hafifçe bana baktı gülümsedi tanımıştı beni elimi sıktı hafifçe oda mutluydu orda olmamdan.
Eve geldim yemek yemeden odama geçtim, elbiselerimle yatağa uzandım gözlerimin önüne tufanın gülümsemesi geliyordu o akşam sabaha kadar ağladım. Sabah işe gitmek için hazırlanırken ağlamaktan kızaran gözlerimi saklamak için güneş gözlüklerimi aldım.
Kapıdan çıkmak üzereydim telefonum çaldı, korkarak telefonu açtım tufanın annesiydi tufan öldü kızım dedi. O an sanki bir kazan sıcak suyu üstüme dökmüşler gibi oldum yığıldım kaldım kapının kenarına annesi anlatıyordu ağlayarak tufanın son sözlerini.
Yeliz geldi anne dün rüyama ellerimi sıkıca tuttu gözlerime öyle bir baktı ki bütün acılarımı unuttum. Kalkmak istedim yataktan ama gücüm yoktu kalkamadım, sarılmak istedim boynuna.
Anne yeliz e söyle ben onu çok sevdim hiç unutmadım onunda beni sevdiğini biliyorum ben ölünce ağlamasın ben onu son yolculuğum dada gülerken görmek istiyorum.
Sizce böyle bir aşk unutulur mu bunu üstüne bir başkası sevilir mi? Ben tufanı hiç unutmadım ölünce ye kadarda unutmam.
Sedat alıcı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.