- 929 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Koca Çınar’ın Sevdası Rüzgar
Toprağa düşen tohumdan önce fide haline geldi, öyle kolay değildi senelere meydan okumak. Bol sevdalı yıllarda geniş halkalarıyla tüm hücreleri ile aşka sevdalandı. O, en içteki özü acılarla dolu koca bir çınardı.
Tüm mevsimleri yaşadı doyasıya… Kökleriyle toprağa tutundu mecnunca, tüm sevdalar onu buldu ve hepsi de damarlarında hayat oldu. Ne aşklar yaşadı yüreğini yaralayan. Ne çığlıklar, ne aldanışlar, ne ihtiraslar…
Yıllar böyle gelip geçti…
Her mevsim kederlendi koca çınar, sevmelerin tadı kalmamıştı artık. Avuttu kendini dallarındaki kuşlarla. Nasıl olsa gün geçiyordu; ya geceler, ya sonbahar, nasıl geçerdi sevdasız. Günler geçiyordu elbette koca çınar göçüyordu içten içe. Yürek kanatan her sevdada bir halka daha yaşlanıyordu ve yıpranıyordu yaprakları. Her aşk zannedişin sonunda, boynunu büktü ayrılıklara heybetli koca çınar.
Bir gün uzak tozlu yollardan sevdalı bir rüzgar esti şiirce. Hayatı sevmiyordu rüzgar, ama ölmüyordu işte içindeki yaşama sevinciyle. Bir çok yürek gezmişti buraya gelinceye kadar, bildiği gibi değildi sevdalar. Koca çınar yaralı yüreğini rüzgara bıraktı. Kırıldı gökyüzü bir yerinden, bulutlar gitti. Kapı açıktı; koca çınarın en kuytusuna yerleşti hüzün rüzgarı. Korkularını attı içinden, dert faslında acılarını çıkardı. Sürgüne gönderildi yalnızlık. Felaketlerin ortasında beklenmedik bir sevda gülüvermişti koca çınara.
Rüzgarın hüznüne ağladıkça, aşka sevdalandı koca çınar. Ne kadar az yol almış sevda yolunda, rüzgarı tanıyınca anladı. İkisi de gök kubbenin altındaydı lakin çok geçti vakit, yürekte kanayan sevdalar vardı. Yeni bir şarkıya eşlik edebilirler miydi birlikte ? Aşk sandıklarını unutup, sevdadan yana yamalı yürekleri ile başlayabilirler miydi bu yola ?
Tüm soruları kilitledi zalim geçmişin sandığına rüzgar… Çıplak ayaklarıyla masum bir merhaba ile geldi, aşkı bulmuş gibi sarıldı koca çınara. Bir nefes aldı sadece; zaman geçse de acımasızca kokusunu sakladı derinlere. Hayata tutundu koca çınarın dallarında, yalnızlık tak etmişken canına… Gülerken ağladı; masalsı, alaturka bir sevdaydı.
Koca çınar düşlerindeki sevdaya kavuşmanın sevincini yaşadı yapraklarında. Biraz da kederlendi, yaşayamayacağı her güzellik kederlendirirdi onu… Bu güzelliği görmezden gelmek istedi bir an. Geceye sızan sevdalı şarkılar, düş kırıntıları ve rüzgarın gül kokulu dansı izin vermedi buna.
Rüzgara dokundukça, cansız bir huzur oldu geçmiş koca çınarın gözünde. İçindeki tılsımlı sese kulak verdi “sev” diyordu. Yüreğindeki yorgun ve kapalı tohumlar heyecanla canlandı. Koca çınarın kolları korunmasız rüzgarın tek sığınağıydı. Bir mevsimin ardından diğeri gelmedi. Tabiatın tekdüzeliği bozulmalı, hep sonbahar olmalıydı. Kavuşmanın yağmurlarıyla ıslanmalıydı rüzgarın saçları koca çınarın koynunda. Ancak böyle huzur bulurdu yürekleri.
İnce bilekleriyle, gece saçlarıyla rüzgar güneşe yalvardı doğmaması için. Tek isteği gecenin yıldızlı yorganlarının altında koca çınara sarılıp derin uykulara dalmaktı. Mutsuzluğun dokunamayacağı tek varlıktı sevdaları. Yüreklerindeki çaresiz boşlukların adı bile kalmamıştı. Ne kadar acıklı olsa da unutuşlar, bu ıstırabı ruhlarından çıkarıp attılar. Çaresizliklerin karşısında dimdik durarak minik tohumlardan imkansız bir gelecek çıkarttılar.
Tabiatın düzenine inat, gecesinden sonra gündüzü gelmeyen sevdalardan değil bu. Zamanın karmaşasını bir kenara bırakıp sadece sarıldılar birbirlerine. Günahların zehrini attılar içlerinden. Sözcükleri kirletmeden, aşkın yüceliğini ezdirmeden birbirlerine bağışladılar yüreklerini.
02/10/2007
Ayşegül TEZCAN
YORUMLAR
Sevdanın uçsuz bucaksız denizlerinde derin düşler coğrafyasıyla çevrilidir hayat, içinde emsalsiz mutlulukların halaylara durulduğu doğurgan bir yurttur. Çınar rüzgâra sevdalı, rüzgâr çınara döker dertlerini. Gün dökülür yapraklarından çınarın, gazel olur ve şiir olarak yeniden boy verir. Mükemmel bir döngüdür, aşk ki, ruhundaki yeli bulana dek yaşayacaktır. Şarkılardaki gibi; 'Her zaman aşk kazanır'..
Tebrikler şaire. Kaleminden olağanüstü bir yaşam öyküsü okumak inanılmaz mutluluk vericiydi...