0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
136
Okunma
Herkül ile Zaloğlu Rüstemin güreşleri;
Herkül,
Stadı dolduran on binlerce seyircinin alkışları arasında;
eli üstünde küreği tutmuş olarak güreş minderine çıktı…
Rakibini üç kez; “Rüstem!” adıyla seslendi…
Meydana çıkan kimse olmayınca…
Meydan okumasını tekrarlarken
Gaipten bir ses;
“Zaloğlu Rüstem!” namıyla seslen
dediği işitilip Herkül,:
“Zaloğlu Rüstem !..” deyince stadın
kapılarından biri gıcırtılarla açılır oldu…
Tüm gözler oraya kilitlenmişti ki
Herkül, kükreyip meydan okuyordu ki;
Toprak yarıldı, Stat sallandı...nefesler kesilmişti…
Herkül de korkudan titredi ama belli etmeme gayretiyle;
“ Haydi çıksana; yoksa korkuyor musun!..” demesiyle;
Stattan da; ”haydi!.. haydi!.” nidaları yükselirken;
yarılan yerden, yarı beline değin çıkan Zaloğlu.
bir daha Ikındı... daha fazla çıkamıyordu…
Seyirci neyin ne olduğunu bilmediği için
“ Haydi haydi..” bağrışmalarıyla stad sallanıyordu ki;
Yarı beline kadar toprakta kalmış olan Rüstem,
“ Herkül, yiğidim, sen beni, namını almış olduğun
Grekli Olimposta Zeusun oğulluğu
Heraklas’tan sor…”
Herkül;“Sorarım da, sen hele bir meydana çık …”
Seyirciden de yine “Çık, çık!...” nidalarıyla
Zaloğlu bir daha ıkındı çıkamadı
’Ey vah! toprak yaşlanmış, zapt edemiyor,
bağışla yiğidim!” dedi, Zaloğlu
Ağırbaşlı onurlu nurani yüzlüydü..
Herkül, havada tutmuş olduğu küreği indirdi…
Zaloğlu Rüstem’i saygıyla selamladı; yanına gitti;
Tokalaşıp, kucaklaştılar…
Koca stat alkıştan, yıkılacak gibiydi…
- Arşiv-
Yazılı menkibelerden adapte
5.0
100% (1)