- 25 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR GÜN ÖLECEĞİZ (bir gün seveceğiz)
BİR GÜN ÖLECEĞİZ
(bir gün seveceğiz)
Ve bir gün öleceğim, öleceğiz...
En büyük korkularımdan biridir; tek başıma evde ölmek... Yalnızlığın vermiş olduğu bir düşünce galiba…
İş yerine bir iki gün gitmeyince ulaşmaya çalışacaklar ya da hemen hemen her gün "yemeğe gel, çaya gel" diye arayan teyzem belki de benden ses alamayınca eve bakacak veyahut "karabatak gibisin yine nereye kayboldu kim bilir" diye düşünüp; öldüğümü dahi aklına getirmeyecek...
Ve bir gün öleceğim, öleceğiz...
Çoğu şeyi yarım bırakıp... Kütüphanedeki bitmeyen kitaplarıma sırtımı çevireceğim, rahmetli dedemden kalma seccadem duvardan başkasının ellerinin arasında bir koliye konulmak suretiyle kaldırılacak…
Yazamadığım en çokta söylemek isteyip, söyleyemedim o cümleler var ya, yarım kalmışlığı iliklerime kadar hissettiğim o dönemler; en çokta o yakacak canımı…
Birileri neden öldüğümün peşine düşecek çok az kişinin aklına gelecek "yaşıyordu, o yüzden öldü" cevabı... Bir elin parmağını geçmeyecek muhtemelen...
Yazı verdiğim gazeteler haber yapacak... Birileri belki de hiç tanımadığım birileri; klavyeciler "Allah rahmet eylesin" diyecekler...
Ve bir gün öleceğim, öleceğiz...
Ardımda ailemden insanlar kalmış olacak... Ağlayacaklar, bir kaç gün belki bir iki ay sonra unutacaklar...
Hayat telaşı... Meşgale bitmez ki... Herkesin kendi yaşantısı var...
Dostlarım... Onlar benden önce ölmez ise yâd edecekler...
Nerede, nasıl emaneti teslim ederim bilemiyorum. Belki yine uzak bir şehirde olurum... Cenaze işlemleri için son kez uğraşırlar... Babam motor kullandığım dönemde "senin dirin değil, ölün para eder" derdi... .Onun tek derdi, bir daha motor kullanmamam içindi. Maalesef bu konu da engel olmadı… Sonradan ne demek istediğini daha iyi anladım; mezar kazdırmak, Kur’an okumak paraylaymış… Gencim o zamanlar, elim ekmek tutmuyor. Haklı... Şimdi kimin umurunda... Kefeni bile belediye veriyormuş...
Ölmek kolaylaştı mı dersiniz…
Ve bir gün öleceğim, öleceğiz...
En sevdiğim insanların acısını göre göre. Kim bilir belki de ben onlardan önce...
Geriye bıraktığım bir şeyim yok. Kitaplarım, kalemlerim ve defterlerim dışında... Zaten ne zaman şehir değiştirmeye kalksam sadece onları aldım yanıma... Benden sonra ne olurlar bilmiyorum. Ben gittikten sonra çok önemli mi? Değil aslında... Olsun! İnsan yine de üzülüyor... Sağken bile kitaplarımın atıl duruma düşüren kardeşime küskünlüğüm hâlâ devam etmekte... Sağlığımda böyle yapan deyip susuyorum…
Ve bir gün öleceğim, öleceğiz...
Toprağa karışan bedenim olacakta ruhum hangi âlemde olur bilemiyorum. Gül bahçesinden, bir bahçe olsun diye dua ediyorum.
Rahmetli dedeme hiç doyamadım. Kim bilir belki de orada son bulur hasretlik. Belki de hocamın dostları ile karşılaşırım; onlar tanır beni...
Ve bir gün öleceğim, öleceğiz...
Yaptıklarımla, yapamadıklarımla... İyisiyle kötüsüyle tamamlayacağım vaktimi...
Ben hiç ölmekten korkmadım bu yaşıma kadar. Bilakis, ölmeyi yeğlediğim zamanlar oldu. Lâkin öldükten sonrasını düşündükçe durdum hep...
Bir insanın tabiatı, yapısı vardı... Belirsizlikleri, beklemeyi hiç sevmem. Kader gayrete âşıktı. Ben hep çabaladım. Hep bir şeylerle uğraştım ama doğru ama yanlış. Önümü, yolumu görmek istedim. İçime sinmeyen bir şeyi yapmadım, yapmamaya çalıştım. Doğru bildiğim bir şeyi ise hiç bırakmadım. Birileri şöyle der, böyle der diye düşünmeden... “Allah biliyor” oldu, tek savunmam…
Hüzünlüyüm... Kıvranıp yattım yatağıma... Elimden yazma hakkını alan insanı düşündüm... Kızmamayı öğreniyor insan zamanla... Küsmemeyi... Affetmeyi… Mana yüklememeyi.
Ama geceleri uyku bölmeleri, yerli yersiz aşka düşmek yok muydu? ‘Öleceğiz, niye bu kadar uğraştırıyorsun?’ diyesim geliyor ama işte yabana gider diye korkuyorum... Susmak iyi...
Ben yabana değil gönülle söz etmeye çalışan biri oldum... Benim işim yürekle... Küçücük çocukta olsa, yetmiş yaşında ki biri de olsa önce gönül almaya çalıştım... Ne kadar başarılı oldum, muamma... Darmaduman ettiğim, ezip geçtiğim gönüllerde oldu. Hakkını nasıl öderim bilmem... Ödenir mi onu da bilmem...
Bildiğim tek şey ben bir gün öleceğim...
Biz bir gün öleceğiz...
Biri bir ara “ben senden büyüğüm” demişti... Her söylediği söze karşılık "anladım" desem de bunu diyen sadece dilimdi...
Eyvallah! Doğru söylüyorsun. İtirazım yok. Büyüksün... Lâkin ben bu büyüklüğünü yaşına bağlamıyorum... Eğilip bükülmez yanına, yüreğindeki merhamete, şahin gibi yüksekte uçarken birden bir kumru gibi oluşan yanına…
Ayrıca Kaç yaşında olursan ol, kaç yaşında olursak olalım ölecek yaşta değil miyiz?
Başka bir pencereden bakalım. Kaç yaşında olursan ol, kaç yaşında olursak olalım; sevecek yaşta değil miyiz?
Birini sevmeye, öldürmeye kadir miyiz? Ne kadar büyük olursan ol, Eyvallah!
İnsan ölümle sevgi arasında bir çizgi de... Sevmesini bilmeyen birine, yaşıyorsun denilir mi?
İster yedisinde ister yetmişinde... Yaş denilen şey rakamlardan ibaret... Ben dün en sevdiğimi toprağa bıraktım. Benden gençti. Bilmem ne zaman ailemden bir kaç kişiyi toprağa bıraktım, benden büyüktü... Ne oldu? “Allah sıralı ölüm versin” derdi, Rahmetli nenem... Sıralı mı geliyordu bilmiyorum ama sırayla gidiyorduk asıl âleme...
Hayat, Hayati çizgiyi bozmaya değmeyecek kadar kısaydı... Ve en büyük iş bir insanın gönlünde yer almaktı...
Ve ben bir gün öleceğim kiminin gönlünü almış kiminin gönlünü kırmış vaziyette...
Lafı uzatmanın bir manası kalmadı sanırım...
En büyük nasihat ölümdü... Ölüm!
Ben bana bahşedilen bu yaşamın hakkını veremedim. İnşallah, sizler bu beceriksizliğimi ders edinir de Hakkını verirsiniz...
Kırmayın, dökmeyin... Ölüm yaşa, başa bakmıyor tutup elimizden götürüyor... Bu yüzden çocuğunda olsa, ihtiyar bir gönülde olsa alın... Bir çiçeği dalından koparmayacak, koparamayacak zarifliği erişsin; yüreğiniz...
Yapabiliyorsanız ölmeden ölün! O zaman rahat yaşarsınız...
Tek bir duam var, yıllardır dilimden düşürmediğim. Rabbim onu nasip edip alsın da başka bir isteğim yok bu fani dünyadan...
Kendi hayatımdan bir şeyleri izah etmeye çalışıyorum; “kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” durumu olduğunu bilin! “Bana ne?” deyip geçen insanlara sözüm yok; okumasanız da olur…
Ismahan ÇERİBAŞI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.