- 319 Okunma
- 2 Yorum
- 4 Beğeni
DUYGULAR FORA TERZİLER FORA
BU YAZIM SEVGİLİ ARKADAŞIM ELİF’E NAM-I DİĞER ŞİİRLERİN ŞAİRİNE GELSİN.
SEVGİNİN EŞLİĞİNDE EŞELEDİĞİM YÜREĞİMDEN SÖKÜN EDEN TÜM DUYGULAR TÜM GÜZELLİKLER VE DE SEVGİMİN EŞLİĞİNDE NASIL Kİ KALP KALBE KARŞI…
SENİ SEVİYORUM CANIM ŞAİREM.
Zirzop bir gölge muhtevası acıdan öte
Bir b/ölü iki iken aşk ve arayışı şaibeli
Devasa sandıkların lahzası
Kıyı köşe el divan pençe
Sözcüklerin kokusu nasıl ki şairin besini
Miladi takvim ve hicri bir yenilgi iken
Sevginin bedeli şimdilerde
Cüzdandan taşan paranın himayesi
Ve kepaze bir servetin siyah teni
Oysaki beyaz ve masumdu önceleri insan ve sevgi
Nakşeden güne
Muradını itekleyen kör gözlerle
Ve mizacına serili her imge
Şimdi hala vakit var madem
Geç olmadan dizmeli doğruları
Er ya da geç duyulacakken arayışın vukuatı
Özlem ve çürük düşler çekilmeden
Sahneden
Gerçeklerin rotası
Renklerinse en küskünü ve mahcubu
Pembenin teninde saklı himaye
Pembenin titrinde doğan güneşe
Ve aşka ve insanlara selam olsun
Olmasa da bir karşılığı
Olmazın olmazı değil elbet
Varsa yoksa insanın insana verdiği Allah’ın selamı…
Günü uyuttum sevgili kalbim ve düştüm yollara baş edemediğim hangi acı hangi zırnık yara ise yağmalanmış kalbime de dokundu mu nazarı yaman ellerin ve de yâdında dünlerin en etkili silah ve de ilaç iken aşkın zaferine eşlik eden içten ta yürekten gelen sevgi.
Issızlığınsa perde arkası illa ki bir şiire de düşerken yolum.
Acının saltanatı ölmeden boşalttığım o sefer tası elbet anne eli değmişken tenime elbet babamın şefkati ve de el pençe divan durduğum kodaman göğün korunaklı bulutlarına tüneyen çocuk kalbimdir ırksız yalansız kor acıların dahi sağaltıldığı sevgi pınarı.
Hizaya gelir mi gelmez mi bilemem masallar.
Bir masaldan daha firar etti mi anlatıcı ve işte şairin dimağı ve hayatın başkahramanı aşkın everdiği sözcüklerin kotardığı o sevgi sihirbazı gönlün de ummanlara denk düşen muhtevası.
Haylidir yorgun.
Haylidir de yollara dikmişken gözümü.
Kelamın zirvesinde baş göz etmişken selamı.
Kıvamsız bir ruh ve dalgalı bir ömür ve işte sitayişim kendime sirayet ettiğim kadar yalnızlığa başmisafir nasıl ki sevgi: edimlerden kaçan ruhları deşen bilinmezi bilindik kılan ve sözcüklerin çatısı çökmeden ve akmadan da ruhun yaşında dingin bir ömre meyleden umudun çağrısı ağrısız sızısız bir ömür ne ki insan şükretmedikten sonra…
Gıyabında evrenin.
Gaipten gelen sevginin radarına takılı bulut ve umut.
Çöl çiçeği.
Deve kuşu.
Belki de bir kelebek nasıl ki ömre tek güne denk düşen ve işte sihirli bir renk elbet palazlandığı kadar yüreğin pembesi payidar olmak adına kalemin yazılası binlerce şiiri binlerce güftesi nasıl ki yoktan var etti Rahman ve işte ilhamın sihrinde doğan gün ve şiir ve her hece aşka pervane döngünün de rengârenk himayesi.
Düş perim.
Kavalyemse kalem.
Dingin bir ömre meyleden gel gör ki yazmadığında kalem nasıl ki yazarıdır kurdeşen döken ve şifam yine Allah’ta siması tanıdık bir elem tutuklu kaldığım kadar aşkın gözlerinde ve sihirli bir mecra ve simyacı yüreğim ve de şiarım iken umut ve sevgi kalem neye meyleder ki yoksa meali sevgi olmasa.
Kanaviçeler renksiz bu gün sözcükler kayıp.
Ve contası olmayan ruhlar ve de gölgeler nasıl da kalleş.
Sevi dilinde yaşamak ve sevgiyi katmak hayata sözcüklerin peşi sıra sırıtan bir imge ve kim bilir hangi şiire yolculuktur şairin az sonra düşeceği yoldan mademki dönüş yok geriye ve iliklerine kadar ıslanan bir yürek adı bulutla özdeş.
Bir kuş bir bakış bir sayış:
Közünde ruhun özünde saklı arayışın gönül gözü ile de beraber yürüyen ilhamın kapsama alanında saklı iken kelam ve şiirlerin nuru ve işte hüznün doruğu kayıtlara geçsin diye de her duygu bir şiirin dahi yetmediği ve esen rüzgârı kapışan gönlün elbette tek derdi içinde saklı ve nasıl ki aşk da ilham da bir pekiştireç makûs talihin peşi sıra metruk hecelerle örülü aydınlık ve giz nasıl ki birbirinin zıddı ve korlarda saklı şairin erimeyen ruhundaki buz dağı.
Gölgem.
Hüznüm.
Esefle kendime yüklendiğim ömrün güdümü…
Sırlardan uzak.
Bazen yeknesak.
‘’hiçlikte buluşalım ben ki o zaman taşırım ahrazlara seni
karşımdaki masada seni görürken ben
dostumun gözlerinde mutlu olurken hüzünlendim bir seher vakti
söz verdim kendime dede mesleğinden kalma bir iğne ve iplikle
güneş sana yünden yazlık bir sako dikeceğim hem de naftalin kokulu ‘’(Alıntı)
Apaydınlık bir güne uyanmanın da romansı ve işte kalemin devrik nazı sitemi kendine aşkın eşleştiği gönül yarasını da dikecek olan elbet şairin ta kendisi ne de olsa duyguların eşleştiği tüm renkler tüm kumaşlar aşkın eseri ve şimdi nasıl ki şairin, kendi söküğünü dikemeyen terzi ve işte İlahi Aşkın şiarı bir şiire meyledip de sonsuzlukla yolu kesişti mi şairin:
Kalemle birlikte tuttuğu iğne.
Kendi söküğünü umursamayıp kimse yardımına koştuğu ve nice insan nice olgu nasıl ki şairin kapsama alanında misafir o halde duygular fora ve terziler fora: ilhamın beşiğinde salınan nazı değil niyazı ile ve umudun tekerinde saklı aşk ile peşi sıra düştü mü de yola peşinen dikilecektir tüm sökükleri nasıl ki zihniyeti sevgi ve içtenlik bir terziden de fazlası en çok da yamalı yüreği ile şiire ve insanlığa hizmet eden bir eda misali vedası yorgunluğun ve de şair veda ettiği kadar hüzne bir şiirlik de olsa siması tanıdık bir sevinç ve arkadaşlığın tininde saklı…
YORUMLAR
Yazmak sana iyi geliyor ve ben bunu ne kadar çok uzağında da olsam hissedebiliyorum.
Bu yüzden hiç kimse değer verip okumasa dahi (ki yorumlanmasını da bir tarafa bırakalım) fırsat buldukça hep yazmalısın.
Yani ben okuyorum senin şiirlerini. Ama açık söylemek gerekirse her yazını da okumak istiyorum ama maalesef vakit olmuyor. Şiirlerin haricinde bir dünyam daha var ki onlar en değerli şiirlerim, ailem. Bazen öncelik sıralamasında aslında hangisini arada ihmal ediyorum bilemeden ve bu hep içimde dertken işte, nasıl diyeyim gözümün yettiğince elimin yazdığınca paylaşımları da yorumlamaya çalışıyorum.
Sorumluluklar insandan insana değişken şeyler işte. Ve ben sorumluluklarımı seviyorum.
Sanırım hayatımda hiç kimse olmasaydı 7/24 şiir yazar ve okurdum ben :))
Ve o senin kendine sorduğun soruları bazen bende soruyorum kendime. Kimseden de bir değer beklentim yok. Ben yazayım da okuyan okusun yani.
Aldırma ve Yaz.
😍
Gülüm Çamlısoy
güneş sana yünden yazlık bir sako dikeceğim hem de naftalin kokulu ‘’(Alıntı)
Bak demek ki terzilere olur olmaz şeyleri yamalatan ve de diktirmeye çalışan tek kişi ben değilmişim. :)
Umutlar diyorum Gülüm ; Sanki herbiri kapkara bulutların içerisinde saklanan billur damlaları misali. Yağsa rahmet, yağmasa kasvet. Öylesi bir bekleyiş ki bu, her âna her güne her aya her mevsime ayrı ayrı yüklenen ve sağanak sağanak yağsın diye beklenen. İnsan hiç vazgeçer mi beklemekten? Bu dünyada kim var ki toprak kuruduğunda yağmur duasına çıkmamış!
Her ne olursa olsun umut etmek ne güzel değil mi?
İnsanlar bence yüreğinin köhne odalarına sürükleyip kapattığı çocuğu ( yani çocukluk anılarını) asla ama asla yaralamamalı...Hayatın tüm tılsımı onun yüreğinde saklı çünkü .Masumiyeti ise mümkün değil inkar edilemez.
Çocuk gülüşlerimizi çıkarıp yerinden dikmeliyiz yüzlerimize yeniden.İşte asıl aşk o çocukta saklı.
Epeydir kimse kimseye uzatmiyorken elini ve niyeyse göstermiyorken şapkasının altındaki kelini uzatsa birbirlerine kollarını, sakladığimiz yerden çikartsak da yüreğimizdeki çocukları ...
Sonra, Mutlu içi barış ve sevgi dolu bir dünyayı yamasalar terziler başka bir diyara..
İyi ki varsın ve iyi ki yazıyorsun canim.
Çok güzeldi Teşekkür ediyorum...
Sevgilerimle...❤️
Gülüm Çamlısoy
bu yazım da dikkate alınmadı değer görmedi.
hayalleri dahi çalınmışken bir insanın hayaller bile dibi gördüyse.
insan sevgim sonsuz sevgili Elif ama artık sevmeye de korkar oldum:
sevgi paspas olmuş insanların ayaklarının altında.
her yer herkes para kokuyor hep beklenti içinde insanlar.
suç da bende aslında çünkü yapmam gerekenleri asla yapmadım toplum kurallarından bahsediyorum bir de görmezden gelemezken.
maneviyat ve hassasiyet.
çürük düşler ülkesi.
çürümüş bir dünya ve insanların içi hem kof hem küflü:
yazmakla hata mı yaptım diye de düşünmüyor değilim:
ah be Elif umut sayesinde tutunuyoruz hayata ve de sevgi.
sevgi özürlü bir cihan saygının da yok sayıldığı insanın yok sayıldığı perdeli gözler kinayeli sözler.
benim annemle beraber bir başımıza verdiğimiz mücadele ve işte dank etti mi de kafama gel gör ki elden ne gelir?
dert sahibi insanları kimse ama hiç kimse sevmiyor en en yakınların başta olmak üzere.
söyleeyceğim çok şey var o yüzden daldan dala konuyorum.
nazire yazıyorum çok yazdım da ama muhatabı bile yok saydıktan sonra yazdıklarımı ben artık kime ne diyebilirim ki?
kırık kırgın.
umut ise kaygan ama tek tutamağım elbet ALLAH İNANCIm en başta gücümü saklı tutan yardım eden yüce Mevla:
kimler kimler döndü sırtını çekti gitti be güzel arkadaşım:
dedim ya severken korkuyorum hatta konuşurken bile.
telaşım coşkum sevgim fazla geliyor insanlara.
sağ ol var ol sevgili Elif...
terzi kim ben kim??
ev işlerinde zaten beceriksizim.
en iyi yaptığımı sandığımı yapıyorum ben de çok kaile alınmasam da yazıyorum işte kendimce başıma da gelmeyen kalmadı:
teşekkür ederim.
dün gece kötü bir geceydi annem yine korkuttu beni:
ve bil ki bilsinler ki bir şeyler bu yazılar şiirler kolay yazılmıyor çünkü 24 saat gözüm annemin üzerinde.
değer verdiğim kadar değer görmediğim bir dünyadan ve insanlardan ne bekliyorsam artık?
sevgimlesin