- 121 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EN ETKİLİ ÖĞRETMEN…
EN ETKİLİ ÖĞRETMEN…
Sokma akıl iki adım gider, diye bir atasözümüz vardır. Kişinin kendinde bir kabiliyet yoksa başkalarının yönlendirmesi, öğretmesi etkili bir sonuç vermez anlamında kullanılır.
İnsanoğlu ilk eğitimini annesinden, babasından ve diğer aile fertlerinden alır. Onların kabiliyetleri doğrultusunda çocuk davranış geliştirir, iyi ya da kötü işler yapar, nasihatlere dikkat eder ya da etmez. Kendine özgü kabiliyeti olan çocuklar da çıkmaz değil. Yani, çok eğitimli ailelerden kabiliyetsiz, bozuk davranışlı, yanlış işlerle iştigal eden insanlar çıktığı gibi eğitimsiz, bilgisiz, hatta bozuk davranışlı, toplum nazarında yanlış işlerle iştigal eden ailelerden de düzgün çocuklar çıkabiliyor. Burada, “ İstisnalar kaideyi bozmaz.” sözü devreye girer.
Doğumdan ölüme kadar insan, yeni şeyler öğrenir ve gelişme çağlarında da davranışa dönüşür. Çocukların iyi ya da kötü huylu/davranışlı olup olmamalarını başka yerlerde aramak doğru değildir. Bunun birinci sorumlusu öncelikle anne ve babalardır. Sonradan edinilen bilgi ve davranışlar çocukların ilgi ve kabiliyetleri doğrultusunda gelişir ve onları yönlendirir. Okul çağına gelmiş bir çocuğa okullarda verilen eğitim ve bilgi yine çocuğun edinilmiş davranışlarıyla alakalıdır. Öğrenme eğilimi olan çocuk her hâlükârda yeni bir şeyler öğrenme gayreti içindedir. Onu hiçbir engel bu gayretinden alıkoyamaz. Fakat aksi davranış içinde olan çocuğa da bir şeyler öğretmek çok kolay değildir. Soğuk demire şekil vermek gibi bir şeydir doğrusu… Trafikte insanların birbirine tahammülsüzlüğü, kanun ve nizam tanımaması, kendi hesabını kendi bildiği yöntemlerle çözmeye çalışması, kanun, hukuk tanımaması, yasaklara uymaması… Aile içi şiddet, kadın cinayetleri ve tacizler… Dünyayı kasıp kavuran pandemi dönemini yaşadığımız şu zor günlerde bilim insanları salgının zararını en aza indirme gayretindeyken bazı insanların vurdumduymazlığı; bütün görsel ve diğer uyarılara rağmen bazı insanların hiçbir şey yokmuş gibi davranması, eğitimin ne kadar kolay ya da zor olduğunu ortaya koymaktadır, diye düşünüyorum. Edinilmiş davranışları değiştirmek zordur, kişi bir de bu davranışını değiştirme eğiliminde değilse… Davranışların, doğumdan sonra anne baba ve aile tarafından verilen eğitimler sonucu oluştuğunu yukarıda hatırlatmıştık. Bencil, çokbilmiş, muhalif karakterli insanların son zamanlarda çokluğu dikkatlerden kaçmamaktadır. Bunun sorumluluğunu eğitimcilere havale etmek büyük tehlikeyi görmezden gelmektir. Eğitimcilere bile akıl vermekten çekinmeyen anne babaların ilerleyen yaşlarda çocuklarına söz geçiremiyor olmaları ne ile izah edilebilir? Yedi aydır her gün televizyon kanalları vasıtasıyla uyarılar yapılmakta, insanlar bilgilendirilmekte. Buna rağmen maske takmayı ve mesafeye dikkat etmeyi bir türlü öğretemedik.
Anne baba çocuğuna toplumsal bilinç aşılamamış, sadece kendi menfaatini düşünür halde yetiştirmişse siz böyle insanlara bir şey öğretemez, başkalarını düşünmesini sağlayamazsınız. Kul hakkının ne olduğunu bilmeyene siz başkalarının da hakkı olduğunu anlatamazsınız. Empati yoksunu bencillerden toplumsal tepkiler beklemek ne kadar doğrudur? Böylelerini ne yasalar ne kurallar yola getirebilir.
Eğitim çok önemli ve çok zor bir iştir. Anne baba bu zor işin en iyi öğretmeni olmak zorundadır. İlkokul birinci sınıfa çocuk verirken anne babalar en iyi öğretmeni arıyor. Öğretmenin iyisi kötüsü yoktur. Siz en iyi anne baba olmuşsanız bütün öğretmenler en iyi öğretmen olacaktır. Siz böyle değilseniz en iyi öğretmen sizin çocuğunuza sadece okuma yazmayı öğretebilir. Siz, çocuğunuza iyiyi kötüyü, hakkı hukuku, başkalarına saygıyı sevgiyi öğretememişseniz başka hiç kimse bu gün maske takmayı ve mesafeye dikkat etmeyi; başkalarının haklarına saygıyı, sevgiyi, empatiyi, paylaşımı, vb. öğretemez…
16.09.2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.