- 303 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
HOŞ GELMEDİN YETİMLİĞİM
Ölümün adı bile soğuktu..
İşte yoğun bakımda olan babası tam da orada yatıyordu.
Makinaya bağlı ve gözleri bantlı.
Evet gözleri bantlıydı..
Bunun ne demek olduğunu iyi biliyordu.Daha önce bir yakınını yoğun bakımı ziyaret sonrası doktora" hastamiz göz nakli mi oldu neden gözleri bantlı?" diye sormuş doktor da yoğun bakımda yatan hastaların özellikle ölüme yakın ise bir çoğunun bilinci iyice kapanıp gözlerini bile kıpırdatamadıklarını, bu nedenden ötürü gözleri kurulduğunu kurumasın diye gözleri bantladıklarını söylemisti.
Ah babammm dünya perden çekilmiş,ahiret kapın açılmış sana..
Dünya gözüyle gözlerinin içine bile bakamadan seni böyle görmek, böyle uğurlamak varmış bu ne büyük acı.!
Öylece yatıyorsun babam, nefes alıyorsun hala sıcacık ellerin ama bir iki saat sonra makineler sayesinde aldığın son nefes de duracak..
Doktor" bu son görüşünüz."
"Gerekli hazırlıkları yapın"dedi bize
"Neden babam neden değer miydi" derken
gözlerinden akan yaşlar babasının yüzüne damlıyordu...Evet neden bunca yıl onunla küs kalmıştı sanki.Babasının kapısından kaç kez kovulmustu.Sırf babasının istemediği biriyle evlendi diye.Yıllarca inadından ne onu ne eşini ne de cocuklarını kabul etmemisti.
"Babaaa bak bana burdayım".
Kücük kızın geldi.
"Beni duyuyor musun?" sana hasret geçen yılların özlemi sevgine hasret kokuna hasret işte şimdide buradayım.
"Seni böyle mi görecektim babamm...!!"
derken olabildiğince şefkat ile babasının kırlaşmış saçlarını okşadı.O’nu öptü kokladı
Nefes aliyorsun baba hala sıcacıksın, kokun o bilindik koku "baba kokusu" cenazeme bile gelmesin demişsin baba ama geldim işte..
Bak artık beni kovamazsın da.
Ama keşke burda yatmasan da beni kovsan,sövsen yine ama burada yatmasan yeter ki yaşasan iyi olduğunu bilsem.
Bu dünya gözüyle son bakış son veda sana..
Seni böyle yılların hasretiyle son kez "koklaya koklaya "öpüyorum.
Üşüyorsun biliyorum yorgan alıp üstünü örtmek isterdim yeter ki sen üşüme diye ama yoğun bakım burası izin vermiyorlar ki babam..
Ah babammmm sarı papatyan geldi burada yanında.
Kader de seni böyle sesizce ugurlamakta varmış..
Ah babamm geceleri gelirdin yanıma saçımı okşar operdin.Şımarmayayım diye .
Ben sırf biraz daha öp diye böyle şimdiki gibi sessiz kalırdım.
Hiç kıpırdamazdım.Simdi gece gibi karanlık gözlerin kapalı bilincin kapalı belki beni duymuyorsun ama ben senin babam olduğunu biliyorum ya bu yüzden içimi döküyorum.Seni "doya doya seviyorum" istediğim gibi kokunu ala ala ilk defa böyle sevebiliyorum öpebiliyorum.
Özür dilerim baba sana rağmen" sevdim işte" senden sonra ilk defa bir erkeği.
Keşke tercih nedeni olmasaydı bu sevgi.
Ya o ya ben diye..
Bak sen bana hasret ben sana hasret kaldık yıllarca..
Ölenler ölümü bilmez bilirim babam ölüm kalanlar içindir.Simdi ben sensizligin acısını nasıl kabul edeceğim..Hiç kimse bu dünyadan canlı çıkmıyor.
Ama bu çok acı baba hele sana kokuna sevgine hasretken.
Her çocuğun babası onun gözünde bir kahramandır, sen de benim kahramanımdın babam. Küçükken dünyanın en güçlü insanı olduğunu düşünür, birisi benim canımı sıktığında hemen beni korumaya geleceğini, görünmez bir şekilde tüm gün benimle birlikte olduğunu düşünürdüm.
Şimdi;
Bir sarı papatyam sözünü duyamadan helallik alamadan gidiyorsun öyle mi?...
Ve seni o kadar çok özlüyorum ki, gözyaşlarım anlatamıyor artık acımı.
Veda edilmeden gidilmezdi, veda etmeye geldim sana. Seni ne kadar sevdiğimi son bir kez duymanı istedim babam...
"Seni çok seviyorum"
Hoşçakal çocukluk kahramanım,
Hoşçakal koca çınar
Hakkını helal et hoşçakal babammm
Hoşçakal çocukluğum şimdi büyüme zamanı..
Ve ;
Hoşgelmedin hiç hosgelmedin yetimliğim.
17/01/2024
Nevin Aktekin Gülfırat
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.