- 141 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CEM.
CEM İBADETİ VE CEMEVİ
Cem, Alevilerin yapmış olduğu toplu ibadetin adıdır. Toplum ile yapılan ibadet, Alevilerde son derece önemli bir yere sahiptir. Cem, kelime manası itibariyle “toplanma, birleşme, birlik olma” anlamına gelir. Yol, erkân, edeb, ahlak, sorgu ve inancın bütün gerekleri Cem’de yapılır. Cem Alevi inanç ve kültür bütünlüğünün hemen hemen her konusunu işleyen kurumsallaşmış bir dini törendir. Cem, Hak meydanı olarak da nitelendirilir. Cemlerde Hakk’a ibadet yapılır, niyaz edilir, secdeye gidilir. Bununla birlikte toplumsal yargılama olur, dara durulur, rızalık alınıp verilir, lokmalar yenilir, paylaşım sağlanır, semah dönülür, saz eşliğinde deyişler okunur, Allah-Muhammed-Ali yolunun en temel esasları ve ilkeleri öğretilir. Mehmet Yaman Dedenin deyimiyle “Aleviliğin okuludur Alevinin doğumundan ölümüne kadar tüm yaşantısı Cem ile bağlantılıdır.
Cem Alevilere göre, Allah-Muhammed-Ali yoluna girildiği, musahip tutulduğu, erkânın görüldüğü ve sorgunun yapıldığı yerdir. Her şeyden önce rızalığın sağlandığı yerdir. Yani kırgınlığın, küskünlüğün, hoşnutsuzluğun olmadığı yerdir. Kul hakkına riayet edilen meydandır. Kimin kime hakkı geçmişse ya da başkasının hakkı kendinde kaldıysa helalığın alındığı Hak meydanıdır. Cem ibadetinde “Ölmeden önce ölünüz, hesaba çekilmeden önce hesabınızı görünüz, ahirete kul hakkı ile gitmeyiniz. Hiç kimseyle alıp vereceğiniz kalmasın. Alnınız açık, yüzünüz ak olsun. Dürüst, mert, iyi huylu olun. Döktüğünüz varsa doldurun, ağlattığınız varsa güldürün…” kuralları geçerlidir İşte bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi Cem ibadeti günümüzde tüm insanların üzerinde düşünmesi ve faydalanması gereken bir anlayış ortaya koymaktadır. Kişisel hırsların ve maddiyatın en ilk sıralarda geldiği, her şeyin içinde yaşadığımız kapitalist ekonomik sistemlerde parayla alınıp satıldığı bir dönemde, nefsin terbiye edilmesi, yani günümüz deyimiyle ego’nun kontrol altına alınması ve Hakk’ın, yani rızalığın sağlanmasını amaçlayan Cem ibadeti büyük önem arz etmektedir. İnsan tabiatı gereği iyiyi de kötüyü de içinde barındırır. Din terminolojisi bunu, rahmanîlik ve şeytanîlik şeklinde dille getirir. Önemli olan Alevi Cemlerinde olduğu gibi, rahmani olan cevheri insanda ortaya çıkarmak ve muhafaza etmektir. Hak-Muhammed-Ali divanı olarak kabul edilen Cem erkânınında kul hakkına saygı en başta gelen ilkelerdendir.
Cem’de icra edilen her davranışın bir anlamı vardır. Yapılan her ritüelin zahiri (görünen) bir anlamı olmakla birlikte batinî de (görünmeyen, iç anlamı) bir manası bulunmaktadır. Bütün faaliyetler birliğin ve dirliğin sağlanmasını amaçlamaktadır. Dünya ile ulu divanın, yani ahiretin birleşme, tamamlanma yeridir. Cem’de sunulan can’dır, haldir. Söylenen söz ve sergilenen özdür (Uluçay, 1993: 25). Yapılan secdeler Allah’ın huzurunda Adem’e ve dolayısıyla Hakk’a yapılır. Çünkü Adem’e secdeyi Allah yaratılış esnasında buyurmuştur. Hak meydanı denmesinin asıl sebebiyse bütün bu anlatılanlar ile yakından ilgilidir. Dünya işinin görüldüğü yer olmakla beraber, Ulu divanda durmak, ahireti de yaşamak gibi bir duygu halidir Cem Erkânı.
Hak makamında oturan Pir/Mürşit Hz. Muhammed Mustafa, Rehber ise Hz. Ali olarak kabul edilir. Bu durum öyle iç içe geçmiştir ki Muhammed-Ali söylemiyle ikisi adeta birbirinden ayrılmaz konumdadır. Batinî anlayışa göre aynı nurdan yaratıldıklarına inanılır ve onlardan şefaat beklenir. Cem erkânlarını Dedeler yönetir. Dedeler veya Pirler, Alevi anlayışında dinsel hiyerarşinin başında gelirler. Muhammed-Ali yolunu, Pir makamını temsil ederler. Posta, yani Cemin yapıldığı yerde, herkesin niyaz ettiği Pir makamına otururlar ve bütün Cem erkânını baştan sona on iki hizmet eşliğinde yönetirler. Muhammed-Ali makamı en saygın makam kabul edilir. Cem’e gelen canlar (insanlar), ilk önce eğilip Pir makamına secde edip niyazda bulunurlar. Arkasından ayakta selamlama vaziyetinde durarak, Pir makamından, Dededen dua alırlar. cemde gülbenkler okunur, Allah-Muhammed-Ali’ye salavat getirilir. Burada dedenin hizmet sahiplerine verdiği duanın bir kısmını ve tövbe duasının bir bölümünü örnek teşkil etmesi açısından aktarmak istiyoruz:
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.