VESAİRE -Roman -12'NCİ BÖLÜM
12’NCİ BOLUM
Sırrı, Hülya’nın ziyaretine gelmesiyle içi sevinçle dolmuştu. Hapishanenin dar koridorlarında ve koğuşta atmosfer birden değişmiş,çekilmez olan koğuşun havası değişmiş her yer güllük gülistanlık olmustu. Yüzünde uzun süredir göremediği bir tebessüm vardı.Hakkı da bu durumu fark etmişti. Ziyaret sırasında Hülya ile sohbet etmek ve onunla vakit geçirmek, Sırrı için büyük bir mutluluk kaynağıydı.
Ziyaret esnasında Hülya Hakki’ya kitabın macerasını anlatınca Hakkı iyice saşırmıştı.Hastanedeki Mert doktordan sahafa, sahaftan Nuri’ye ,Nuri’den Hülya’ya ,en sonunda Hülya’dan Hakki’ya teslim edilen kutsal bir emanet gibi süreci dinleyen Hakkı Hülyaya "Bacım az bi aklım kalmıştı sağolasın onuda şimdi tükettim beynim yandıi"demiş Sırrı’ya dönerek "Gardaşım benden bundan gayri akıl fikir bekleme Hülya bacım sayesinde az buçuk aklım vardı ona da elveda dedim"dediğinde masada gülüşmelere yan masada ziyarete gelenler ters ters bakmışlardı. Hakkı bu anı düşünüp elindeki kitabı karıştırmaya başladı kiatabın sayfalarındaki kelimelerin altı çizilmiş sayfa yanlarına kısa kısa bazen uzun uzadıya notlar yazılmıştı,"vay be " dedi içinden "tanımadığım birinden hediye aldım helal olsun kıza "dedi.sayfaları kabaca karıştırırken kitap arasında evdeki çerçevenin kırılmasından dolayı Hülya’nın yıpranmasın diye kitabın arasına koyduğu fotoğrafı gördü Hakkı. Üç veya Dört yıl önce çekilmiş olduğunu tahmin ettiği fotoğrafta ki yaşça büyük kadının annesi, yaşça büyük kız çocuğunun ablası diğer kız çocuğunun da Hülya olduğunu tahmin etti.
Fotoğrafta Hülya’nın yüzüne dokunarak "Çok güzel bir kızsın be Hülya benim gönlüme ne ara düştün sen ya"dedi "bakışı gülüşü konuşması ve Sırrı gardaşın anlatmasıyla onca derdi içinde ziyarete gelmesi akıl almaz iş be" dedi kendi kendine fotoğraftan Sırrı’ya bahsetmek istedi, Sırrı elinden alır yada yırtar atar diye söylemedi bir şey,Kitabın sayfaları arasında durmasını istemediği kutsal emanet gibi kabul gören fotoğrafı kendi evrakların bulunduğu dosyadaki zarfa koyarak son kez Hülya’nın yüzüne işaret parmağı ile dokundu.
Hülya hapishanede geçirdiği ziyaret sonrası eve girip Asuman hanıma sarıldı.Asuman hanım "Kuzum hoşgeldin nasıldı ziyaretin" dedi Hülya hem kafa dağıtmak hemde kader mahkumu hemde abisi olarak gördüğü Sırrı’dan bahsederken üzülmüş ama ziyaret ettiği içinde mutlu idi "İyiydi teyze çok mutlu oldular" dedi Asuman hanim "Mutlu mu oldular kaç kişiyi ziyaret ettin sen kuzum " dedi Hülya Sırrı’nın koğuş arkadaşı Hakkı’dan bahsetti hediye gotüremedigi içinde elindeki kitabı Hakkı’ya hediye ettiğini söyledi. Asuman hanım"Ne iyi kalpli bir meleksin sen kuzum rabbim hep gönlüne göre verir inşallah" deyip elini yüzüne sürdü Hülya bu duaya kayıtsız kalmayarak"Amin teyzem insallah" dedi
Hülya Asuman Hanıma "Teyze, hapishaneye gitmek gerçekten de zor bir deneyim. Sırrı’nın orada olduğunu görmek, onunla konuşmak, umutlarını ve endişelerini paylaşmak beni hem mutlu ediyor hem de içimi burkuyor," dedi.
Teyzesi, endişeli bir ifadeyle Hülya’ya dönerek, "Evet, biliyorum kızım. Bu süreç Sırrı için çok zorlu ama destek olduğunuz sürece, bu zor zamanları atlatırız. Sırrı’nın yanında olman onun için büyük bir moral kaynağıdır," dedi.
Asuman hanım "Bakkal dükkanini yaktı kabul de o sinirle diğer ev ev işyerlerine sıçramasaydı yada ev ve işyeri sahipleri şikayetçi olmasalardı bu kadar ceza almazdı aslında Sırrı" dedi
Hülya "evet teyze bu yüzden şikayetçi oldukları için hakim de en üst seviyeden verdi cezayı indirim bile yapmadı cezada" dedi
Asuman hanım "Allah kurtarsın Allah Sabırlar versin inşallah" dedi
Hülya "amin inşallah teyze "diye sözünü tamamladi
Hülya Asuman hanım ile akşam yemeğini yedikten sonra "Kahve içermisin Teyzelerin gülü" dedi Asuman hanim "Sen yaparsında içmem mi kuzum zahmet olmasın bugün çok yoruldum zaten" dedi. Mutfağa giren Hülya elinde iki fincan kahve ve bir kaç lokum olan küçük ikramliklarla Asuman hanımın yanına geldi "Afiyet olsun canım teyzem "dedi Asuman hanım"maşallahhhh çok güzel olmuş ellerine sağlık kuzum " dedi
Kahveleri yudumlarken Asuman hanım Neriman hanım ilgili bir konuşma başlattı. Asuman hanım Neriman’ın sağlığı ve durumu hakkında endişeliyim kızım hastanede yattığından beri, her geçen gün daha fazla artıyor bu endisem Doktorlar ne diyorlar?" dedi.
Hülya, teyzesinin gözlerindeki endişeyi gördü ve duygusal bir tonla cevap verdi, "Teyze, doktorlar annemin durumunun biraz daha iyileşmeye başladığını söylüyorlar. Gece boyunca nöbetçi doktorlar kontrol ediyorlar ve her şey normal görünüyor. Ama yine de ben de endişeliyim geçen gün kalp krizinde doktorların müdahalesine cevap verdi yoksa kalbi durmuştu annemin" dedi
Asuman Hanım Hülya’nın elini sıkarak, "Kızım, senin için çok zor bir dönem. Annen için endişelenmek hastane köşelerinde sabahlamanız her şey bir arada olunca gerçekten zorlu bir süreç. Ama sen güçlü bir kızsın."dedi
Hülya, gözlerindeki yaşları sildi ve teyzesine teşekkür etti, "Teyze, senin bu zor zamanımızda yanımızda olman gerçekten çok önemli iyiki varsin yanımızda annem için elimden geleni yapacağım. Umarım her şey yoluna girer Allah’ın izninile inşallah dedi"
Asuman hanim,Hülya’ya bir süre gülümseyerek baktıktan sonra, "Kuzum her şey zamanla düzelecek. Biz birlikte bu zor zamanları atlatırız. Hem annen sağlığına kavuşacak inşallah , inanıyorum," dedi.
Hülya ve Asuman hanım,Neriman hanımın sağlığı için dua ederek hahveleri yudumlamaya devam ettiler. Bu zorlu dönemde birbirlerine destek olmak, onların arasındaki bağı daha da güçlendirmişti.
Vakit gece yarısını çoktan geçmisti ve yoğun bir gün olmuştu yarın hastane maratonu yeniden devam edecek bir umut diye yine hastane yollarına düşecekti Hülya.
Asuman Hanım,"zaman nasıl geçti sen evdesin ya kuzum" dedi "Normal de böyle geçmiyor zaman "dedi Hülya’da Asuman hanımı onaylar gibi "hakikaten teyze hastanede zaman geçmiyor dördüncü aya girdik hastane süreci başlayalı dört asır gibi geliyor bana sanki"dedi
Hülya müsade isteyip odasına geçti.Asuman Hanım Hülya’yı yatağına götürüp yorganı üzerine örttü "Allah rahatlık versin kuzum"diyerek alnından öperek ışığı kapatıp odadan çıktı.
Hülya başını yastığa koyduktan sonra gözlerini tavana dikip derin derin düsüncelere daldı
İlk olarak annesini düşündü. Annesi hastanede yatıyordu ve sağlığı için endişeleniyordu. Kalbi durmuştu ve bu gerçekten zor bir durumdu. Gözlerinden yaşlar süzülürken annesine olan sevgisi ve onun iyileşmesi için duyduğu umutla doluydu.
Ardından ablasını düşündü. Ablası ile aralarındaki bağ çok güçlüydü, ailelenin destekleyiciydi onun varlığı ve desteği her şeyin üstünde idi.annesinin rahatsızlığı nedeniyle üniversite eğitimini dondurmuş 9nceligi annesinin iyilesmesine vermiş gibi gözüksede aslında kendisini hastanede yanlız bırakmamak adına yapmıştı bu fedakarlığı ama sonuç ne olursa olsun ablasının okumasını canı gönülden istiyor mezuniyet töreninde onunla gurur duymak istiyordu."Allah razı olsun senden "dedi.
Mert Doktor geldi birden aklına "o kadar temiz kalpli ve temiz bir ruhu vardı bu temizlik yüzüne nur olarak yansımış sanki, insan yanında huzur buluyor doktordan başka Hızır gibi idi sanki her konuda destek oluşuyla birlikte kitabın hikayesi bile bambaşka bir tevafuk idi ney üflemesi insana huzur veriyordu ve rabbim yolunu bahtını açık etsin inşallah" dedi içinden.
Sırrı’nın zor bir dönemden geçtiğini biliyordu. Onunla geçirdiği zamanlar, Sırrı’nın moral bulmasına yardımcı olmuştu. İyikide bu ziyareti yapmıştı kendince huzur buldu vicadani rahataladi "Mahalleden kimse ziyaretine gitmemiş yazıklar olsun " dedi
Son olarak Hakkı’yı düşündü. Hakkı Sırrı’nın arkadaşıydı ve onunla da bir bağ kurmuştu. Hakkı’ya kitap hediye ederek kendisine teşekkür etti Hülya "konuşması tavırları ile hoş ve orjinal adam "dedi kendi kendine Hakkı’nın da bu zor dönemi atlatmasını diliyordu.Derin bir nefes Alıp "Bu günümüze şükür ya rabbi" diyerek esneme ile birlikte Besmelesini çekti,Başını yastığa koyup derin bir uykuya daldı Hülya.Hastane yatağının ve hastane kokusundan uzak ev kokusu ve huzuru ruhunu okşadı adeta,
12’NCİ BOLUM SONU
(12/20)