VESAİRE -Roman -10' UNCU BÖLÜM
10’UNCU BOLUM
Hülya, Neriman Hanım’ı yoğun bakım odasının camından dalgın dalgın izlerken, cihazların acı acı ikaz vermesiyle avazı çıktığı kadar bağırdı: "Doktor, hemşire! Anneme bir şey oldu!" Sesini titreyen bir çığlıkla yükseltti, panikle beklemeye devam etti. Doktor ve hemşireler hemen Neriman Hanım’ın odasına koşarak girdiler
Neriman hanımın kalbi durmuştu. Başhemşire, hızla talimatlar veriyordu: "Defibrilatörü getirin, 2 mg epinefrin verin, hemen CPR’ye başlayın!"
Mert doktor telaşlı bir şekilde odaya girdi yoğun bir şekilde çalışan ekibe liderlik ediyordu: "Kalp atışlarını kontrol edin, ritmi düzeltmeye çalışın! İlaçları hazırlayın, şimdi şok uyguluyoruz "dedi.
Hemşireler, uyum içinde çalışarak ilaçları hazırladılar ve Mert doktorun direktiflerini izlediler. Yoğun bakım odası, monitörlerin hızla değişen ekranları ve müdahalelerin sesleri ile doluydu. Mert doktorun yüzünde yoğun bir odaklanma vardı, ama aynı zamanda kararlı bir inançla çalışıyordu.
Neriman Hanım’ın kalbi tekrar çalışmaya başlamak üzereyken, Mert doktor bir süre sessiz kaldı. Sonra, derin bir nefes aldı ve ekibine dönerek dedi: "Kalp atışları geliyor, ritmi kontrol altına alıyoruz. İyice izleyin."dedi.
Hemşireler, monitörleri izlerken yavaşça gelen kalp atışlarını gözlemlediler. Mert Doktor, rahat bir nefes aldı ve ekibine minnettar bir gülümsemeyle baktı. "Başardık. Şimdi stabilizasyon sürecine geçiyoruz, lütfen her şeyi dikkatlice izleyin."dedi
Koridorda bulunan Hülya, annesinin acil durumunu öğrenince büyük bir heyecanla içeriye girmek istedi. Ancak Merve, onu tutmaya çalıştı ve "Hülya, sakin ol, doktorlar işlerini yapsın bırak ya" dedi. Hülya, gözyaşları içinde başını salladı, ama heyecandan bayıldı.
Hülya’nın bayılması, koridorda daha da büyük bir telaşa yol açtı. Hemşireler, ona yardım etmek için hemen geldiler ve bayılan Hülya’yı güvenli bir yere taşıdılar. Bu sırada Mert doktor Neriman Hanım’ın kalbini tekrar çalıştırmak için ellerinden geleni yapıyordu.
Mert, Hülya’nın bayıldığını öğrendiğinde hemen yoğun bakım ünitesinden çıkıp koridora yöneldi. Yüzünde endişeli bir ifade vardı, ama aynı zamanda sakin ve güven vericiydi. Hemşirelerin yanından geçerken teşekkür ederek ve gülümseyerek ilerledi."Ellerinize sağlık arkadaşlar sağolun varolun"dedi
Odada sadece başhemşire kalmış rutin faaliyetleri yapıyordu son işlemi Neriman hanıma serum takmak oldu serum içerisine ilac ve ağrı kesici enjekte ettikten sonra yoğun bakımm odasından çıktı.Neriman hanım normal ve stabil hale gelmiş kriz ucuz atlatilmiştı.
Yoğun bakım odasından çıkan Mert Doktor oridorda ilerleyip , Hülya’ya yaklaştı ve nazikçe diz çökerek "Hülya," dedi yumuşak bir ses tonuyla, "her şey yolunda olacak, endişelenme. Annen şimdi daha iyi ve sen de iyi olacaksın."
Hülya hala hafifçe titreyen elleriyle gözlerini sildi ve Mert’e bakarak, "Bayıldım, her şey bir an için çok korkunçtu," dedi. Mert, onun elini sıktı ve devam etti: "Annenin durumu şimdi daha iyi. Doktorlar ve hemşireler mükemmel bir iş çıkardılar. Onun yanındayken güçlü olmalısın."
Mert, Hülya’ya moral verdi ve devam etti: "Bu zor zamanlarda birbirimize destek olmalıyız. Seninle buradayım ve hep beraber bu krizi atlatacağız inşallah. Üstesinden gelebileceğimizden eminim."
Hülya, gözlerindeki yaşları silerken, Mert’in sözleriyle biraz rahatlamış gibi görünüyordu. "Teşekkür ederim," dedi titrek bir gülümsemeyle. "Sizin yardımınızla daha iyi hissediyorum."
Merve herşey için teşekkür etti ve "Hızır gibi yetistiniz sagolun Allah razı olsun sizden"dedi elimdeki su şişesini Hülya’ya uzatarak "Kuzum korkuttun beni bir yudum su iç lütfen" dedi.Hülya şu şişesinden ufak bir yudum.alarak şişti Merve’ye uzattı."
Mert, Hülya’ya için bir sedye istedi tansiyon ölçümü yapılıp sakinleştirici iğne yapılıp uyutulmasını baş hemşireye rica etti Hülya tansiyonu ölçüldü iğnesi yapıldı ve gözlerini kapatıp derin bir uykuya daldı Hülya.
Uyandığında saate baktı "vay canına kaç saattir uyumuşum " dedi kendi kendine odaya gelen hemşireye kendini iyi hissettiğini ve damar yolu ile serumun çıkartılmasını rica etti.Hemsire Mert doktora durumu bildirdi Mert doktor Hülya’nın tansiyonunu ölçtü."Maşallah şimdi daha iyisin"dedi Hülya "teşekkür ederim müsade ederseniz kalkayım zaten bayağı bir süre uyumuşum kendimde iyi hissediyorum" dedi.Mert doktor damar yolu ve serumu çıkartıp"Bununla geçmiş olsun"diyerek beraber müşade odasından ayrılıp koridora çıktılar.
Akşam saat 20 civarında nöbetçi doktorlar, Neriman Hanım’ı tekrar kontrol ederek olumsuz bir durum olmadığını Merve ve Hülya’ya bildirdiler. Merve ve Hülya bu haberle büyük bir rahatlama yaşadılar.
Merve, doktora içtenlikle teşekkür etti: "Gerçekten minnettarız, doktor bey. Annemin sağlığı bizim için çok önemli ve sizin çabalarınızı takdir ediyoruz."
Hülya da ekledi: "Evet, teşekkür ederiz. Bu zorlu anlarda yanımızda olduğunuz için."
Nöbetçi doktor, nazikçe gülümseyerek, "Her zaman buradayız, sağlık durumu konusunda endişelenmeyin. Neriman Hanım’ın durumu şu an stabil, ancak dikkatli bir gözlem altında tutmamız gerekiyor. Herhangi bir ihtiyaç duyduğunuzda lütfen bize bildirin."
Merve ve Hülya, nöbetci doktorlar ve yanındaki hemşirelere teşekkür etti.Nobetcindokyor müsade isteyip diğer hastaların kontrol etmek üzere koridordan ayrıldılar.
Hülya Merve’ye dönerek abla Sırrı ne yapıyordur acaba yarın açık görüş günü aslında yanına bir uğrak verip hem geçmiş olsun hemde bir ihtiyacı varmı diye açık görüşe gitsek nasıl olur dedi"Merve ikimiz gidemeyiz burayı yalnız bırakmayalım bugün olanları gördük yarın ben hastanede kalırım sende Sırrı’yı ziyarete gidersin olmazsa" dedi, "Hem.uzun zamandır dışarıya çıkmadın biraz hava al kafan dağılsın istersen görüşten sonra eve git biraz dinlen "dedi,Sırrı’yı gördükten sonra eve gitme fikri Hülya’nin da aklına yatmıştı "hem hastane ortamından ilaç kokusundan hemde hastane yatağından birazda olsa ayrılmış olurum".diye düşünerek "Olur abla yarın olsun bakalım inşallah.Merve "hava almak için hastane bahçesine çıkacağım, gelirken birşeyler alayım mı kantinden" dedi.Hülya"Yok abla beni serum bayagı doldurmus hiç bir şey canım istemiyor "dedi Merve Müsade isteyerek koridordan merdivenlere doğru yönelerek bahçeye çıktı.
Hülya tek huzur kaynağı okuduğunda kendini bulduğu ve elimden düşürmediği kitabını açtı.Bu kitabın artık manevi bir değeri vardı,Rahmetli Nuri’nin hediyesi idi şimdiye kadar kimseden hediye almamıştı, "Yarın" dedi "Sırrıyı gördükten sonra Nuri’nin de mezarına uğrar bir Fatiha okurum hiç olmazsa" diye düşündü içinden. diğer manevi değeri de Mert Doktorun yıllar önce okuyup elden çıkardığı kitaptı ve "bu bir tesadüf olamaz"diye düşündü,okuduğu satırlarda bunu tasdiklenir nitelikteydi aynı cümleleri 7-8 kere tekrar edip her okumasında derin karalamalar yaparak kalın çizgiler elde etti kelimelerin altında "Bugünlerde ne istediğimi biliyorum ve istemediğim şeylerle vaktimi boşa harcamıyorum." Her şeyi son derece açık seçik ortaya koymuşum, öyle değil mi? Ve çoğu zaman öyle oluyor
ya da geçmişte öyle oldu. Ama anlıyorum ki, sadece basit şeyler, önemsiz şeyler için. Onları istiyor ve elde ediyorsunuz. Ya da elde
etmiyorsunuz."kitaptan bir kaç sayfa daha okuyup çantasına koydu.
İlk önceleri Sırrı’ya karşı duygular besliyordu aslında Sırrı’dan yeşil ışık alamamış ve hep seviyeli olmuslardı nedense her ikiside birbirlerine açılamamışlardı, Sakatlığı ile tüm hayalleri yıkılan Sırrı sadece Hülya’ya değil dünyaya küsmüş gibiydi zaten sonra dedi Nuri çıktı karşısıma Nuri’ de öksüzlügün vermiş olduğu bir gariplik vardı sevilmeyi bilmeyen sevmeyi de bilmez aslında dedi ve iyi niyetli olarak yaptığı hırsızlığın bedelini ağır ödedi. Aslında hırsızlığı annemin hastane masraflarını karşılayıp kendini ispat edecekti ama kahraman olamk yerine kara toprağın oldu dedi hem ben ondan para pul istememiştim ki hele hele hırsızlık yapılarak kazanan paradan ne hatır gelirdi ki dedi içinden.
Mert doktor çıktı en son karşısına bu hastaneye gelmek,burada olmak,burada bulunmak kader miydi acaba dedi hem bayıldıgında ne kadar ilgili idi canından can gitmiş gibi davranıyordu Mert Doktor dedi hatta elinde kutsal emanet gibi duran zamanında okuduğu kitabı vardı Mert Doktorun bunlar tesadüf olamazdı diye düşündü kalbinden geçenler bu idi Hülya’nın
Ve Mert Doktora bir şeyler paylaşmanın zamanı geldiğini hissetti "yarın dedi birşeyler paylaşacağım inşallah kaderimde yazılanlar" dedi ve cam kenarına giderek şehrin karanlığı içinde adeta dans edercesine giden araç ışıklarını izliyordu ."Sabah ila hayrola yarın yoğun bir gün olacak inşallah üstesinden gelebilirim" dedi ve daldı gitti uzaklara.
10’UUNCU BOLUM SONU
(10/20)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.