VESAİRE -Roman -9'UNCU BÖLÜM
9’uncu bölüm
Sırrı, yangın sonrası karakola götürülmüş polis merkezinde ifadesini verdikten sonra nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Sırrı’nın yangını çıkarmış olması ve çevresindeki işyerlerine ve evlere zarar vermesi nedeniyle "genel güvenliği tehlikeye sokma" suçundan yargılanmasına karar verildi.
Nöbetçi mahkeme, duruşma öncesinde tutuklama kararı verdi. Bu karar, Sırrı’nın kaçma veya delilleri yok etme ihtimali nedeniyle alındı. Sırrı, tutuklu olarak cezaevinde beklemeye başladı.
Duruşma günü geldiğinde, Sırrı ve avukatı mahkemeye çıktılar. Hakim, duruşma boyunca tarafların ifadelerini dinledi ve delil olarak sunulan kanıtları inceledi. Sırrı’nın dükkânını yakmasının ve çevresine zarar vermesinin, genel güvenliği tehlikeye sokma suçunu oluşturduğuna kanaat getirdi ve Türk Ceza Kanunu’nun 170/2. maddesi gereği Hakim, Sırrı’yı suçlu buldu ve 1 yıl hapis cezasına çarptırdı.Hakim cezada iyi hal indirimi veya cezada indirime gitmeyerek en üst sınırdan cezasını onadı.
Sırrı, hapis cezası alarak cezaevine gönderildi. Bu olay, mahalle sakinleri ve işyeri sahipleri arasında büyük bir şaşkınlık yarattı, çünkü Sırrı’nın bu kadar büyük bir tepki göstereceğini kimse beklememişti. Yangın sonrası yanan isyerleri tamirat ve tadilat ile onarilmaya başlandı Sırrının bakkal dükkanı tanınmaz hâl aldığından önce kepçe ile yıkıldı yanan malzemeler ve molozlar ile kamyonlarla taşındı, dükkanin yerinde yeller esiyor harfiyatın kaldırılmasından sonra binaların arasında küçük bir arsa kalmıştı geriye suskun yalnız ve garip bir toprak parçasindan ibaretti artık bakkal dükkaninin yeri.
Nuri’nin hastanedeki durumu ise gittikçe kötüleşmişti. Doktorlar, yapılan tüm müdahalelere rağmen onu kurtaramamıştı. Bu haber mahallede büyük bir üzüntü yarattı. Nuri’nin ani ölümü, mahalle sakinlerini daha da derinden etkiledi.Nuri hastane morgundan alınarak sessiz sedasız namazı kılınıp mahalle mezarlığına apar topar defnedildi.
Merve Hastaneden eve geldiği sırada komşuların konuşmasına şahit oldu."Hayırdır hanımlar fısır fısır ne konuşuyoruz "dedi hafif gülümseywrek.
Kadınlar konuşmayı kesip Merve’ye baktılar şaşkın şaşkın "Ayol nedir bir gariplik var sizde "dedi yaşlı teyze Nurhayat hanım "Kızım olanları duymadın heralde "dedi ardından Merve’nin konuşmasına fırsat vermeden "tabi nerden haberiniz olacak ki kızım sizin derdiniz başınızdan aşkın hak veririm sizede Allah kolaylık ve şifa versin "diye ekledi Nurhayat Hanım.
Merve’nin merakı dahada artmış ne olduğu hakkında bir şey duymak istiyordu"Nurhayat abla anlatirmısın neler oluyor" Nurhayat Hanım "Kızım, bizim Nuri varya Sırrı’ nın çırak.Bu Nuri bakkal dükkanını gece yarısı soymaya çalışmış bekçilerde bunu kovalamış durmayınca bekçilerin ateş etmesi ile sırtından vurulmuş hastanede üç gün yattıktan sonra vefat etti defnettik apar topar garibi "dedi
Merve eli ile ağzını kapatarak"Nurhayat abla ne diyorsun Nuri böyle bir şey yapmaz ki kendi halinde garibanın tekiydi Nuri hırsızlık değil karıncayı bile incitmez zarar gormesin diye "dedi Murhayat hanım ve yanındaki kadınlarda "Evet" "Yapmaz o çocuk" Bu işin içinde başka bir şeyler var " diye onay verdiler.
Merve şaşkın şaşkın "Eee Sırrı abi nasıl tepki verdi duyunca "dedi Nurhayat hanım Sırrının bakkal dükkanını yaktığı mahalldeden birkaç ev ve işyerine zarar verdigi içinde mahkemeye çıkıp ceza aldigığını şu an cezaevinde olduğunu söyledi
Merve’nin şaşkınlığı bir kat daha arttı"Yok artık Sırrı abi gözü gibi baktığı bakkal dükkanini yakacak inanamıyorum yaa"diye hayret içinde kadınların olduğu yerden ayrılıp eve girdi bir kaç parça eşya alıp evden çıkıp kadınların olduğu yerden geçerken Nurhayat hanıma "Abla ben bir kaç eşya aldım hastaneye gidiyorum"dedi.Nurhayat Hanım "Kızım annenin durumunu sormadık kendi derdimizden rabbim şifalar versin inşallah" dedi Merve "İnşallah amin Nurhayat abla inşallah"diyerek kadınların yanından ayrıldı.
Merve, Sırrı’nın hapishaneye girdiğini öğrendiğinde duygusal bir karmaşa içine düştü. Hem Sırrı’nın olayın içinde olduğunu kabullenmek hem de onun hapis cezası alması, Merve şaşkındı uzun yıllar mahallenin abisi amcası ve arkadaşlık ettikleri birinin böyle bir duruma düşmesi, onu derinden etkiledi.
Ancak bu duygusal karışıklığın yanı sıra daha fazla şaşırtıcı olanı Nuri’nin bakkal dükkânında hırsızlık yaparken vurulup hastaneye kaldırıldığını ve hayatını kaybettiğini öğrenmek, Merve için büyük bir şoktu. Nuri’nin ani ölümü ve Sırrı’nın hapishaneye girmesi,olacak iş değildi.
Merve hasteneye geldiğinde koridorda Hülya’yı gördü yanına oturdu."Varmı bir gelişme "dedi kısık ses tonuyla Hülyada kafası yerden kaldirmadan "yok aynı "dedi
Hülya başını yerden kaldırmıyor düşünceli ve endişeli hali devam ediyordu. Merve Neriman Hanımın hastane sürecinin uzaması, onu acil bir maddi çözüm arayışına itti. Merve’ye döndü ve düşüncelerini paylaştı, "Aslında Nuri’de birikmiş biraz para varmış, onu istesek bir nebze rahatlarız" dedi. Ancak Merve, bu teklife karşı ani ve sert bir tepki verdi. "Annemizi buraya biz kendi kararımızla getirdik, dilenme ile annenize bakacaksak hiç bakmayalım. Daha iyi" dedi, gözleri öfkeyle parlıyordu. Hülya, ablasının bu sert cevabına karşılık vermekten çekinmedi. "Abla, elimizde avucumuzda bir şey yok, bir de gurur yapıyorsun. Senin yaptığın saçmalık değil mi?" dedi. Oturduğu yerden ayağa kalkti, Merve’de ayağa kalktı karşılıklı konusuyorlardi şimdi.
Merve’nin beyninde "Gurur yapıyorsun"kelimesi yankılanıyordu. Hülya’ya sert bir tokat atarak sinirli ve sert bir ses tonuyla "Asıl senin yaptığın saçmalık. Biz dilenci miyiz?" dedi, hala öfkeyle titriyordu.
Hülya, ablasının yüzüne vurduğu yeri eli ile ovusturmaya başladı şamar çok sertti ve resmen Merve’nin parmak izleri Hülya’nın yüzünde kırmızı bir iz bırakmıştı Merve öfkesini bir nebze yumuşatmaya çalışarak sözlerine devam etti. "Abla, ne dersen de, ben Nuriden bir miktar para isteyeceğim. Hem uzun vadede ödeme şartı koyar, zorlanmadan öderiz" dedi.
Merve ise biraz önceki konuşmasından daha sert ve kararlı bir şekilde cevapladı: "Benim asabımı bozma Hülya, kimseden bir şey almayacağız. Hem o hırsız ve gebermiş Nuri mi yardım edecek sana?" dedi, kendi duruşundan vazgeçmeye niyetli görünmüyordu.
Merve, sert ve öfkeli bir tonla, "Hırsız ve gebermiş Nuri mi yardım edecek sana?" dediğinde, Hülya önce bir şaşkınlık yaşadı. Ardından ablasının sözünü anlamaya çalıştı. Gözleri bir an için büyüdü ve şaşkın bir yüz ifadesiyle tekrar sordu, "Abla, sen ne dedin? Ne demek istedin? kim hırsız kim geberik açiklarmısın"dedi.
Hülya Sırrı’nın hapse girdiğini ve 1 yıl ceza aldığını,Nuri’nin ise bakkal dükkanında hırsızlık yaparken olayı gören bekçiler tarafından kovalama sonunda vurulduğunu üç gün hastanede yatıp hayatını kaybettiğini anlattı.
Hülya gözlerinden yaşlar akarak "Ama nasıl olur Sırrı,Nuri ama asıl okur diye ağlamaklı halde koridordaki koltuğa oturdu bir anda nefesi kesilir gibi oldu hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı küçük çocuklar gibi.
Hülya’nin sesi koridorda yankılanıyor du Mert Doktor sesin Hülya’dan geldiğini anlamış olacak ki koşarak Koridora çıktı.Hülya koridordaki sandalyede dört büklüm olmuş ağlıyordu.
Mert doktor müdahale etmek isteyip Hülyaya ne olduğunu sormak için yanına geldi ne olduğunu soracakken Merve işaret parmağını dudağına goturerek "Sus"işareti yaptı Mert Doktorda Merve’nin işareti ile Hülya’ya soru sormaktan vaz geçti.
Neriman Hanım yoğun bakım odasında stabil bir şekilde uyutuluyor ve bu olanlardan habersiz güneş yine hastanenin koridorlarında dev gölgeler oluşturup batamaya hazırlanıyordu. Akşam serinliği koridoru doldurmuş koridor serin bir hal almıştı bir gün daha geçmiş ve yarına neler olacağıni kimse kestiremiyordu.Sabah ola hayrola derler ya o misal işte Hayat aslında takvimin yaprakları gibi dökülüp saçılmaya -savrulmaya yerlere düşüp ayak altında parçalanmaya gebe ..
Hayat işte...
9’uncu bölum sonu
(9/20)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.