VESAİRE -Roman -5'İNCİ BÖLÜM
5’İNCİ BOLUM
Sırrı, Naci Bey’in ölümünden sonra Hülya’ya karşı soğuk davranmaya devam ediyordu. Ayağındaki sakatlık onun için bir bahane olmuştu ve bu bahane ile Hülya’dan uzak durmaya çalışıyordu.
Hülya, bu soğuk davranışlara karşı başta üzülse de zamanla kendini toplamaya başladı. Babasının ölümü onun için büyük bir kayıptı ve bu dönemde duygusal destek arıyordu. Ancak Sırrı’nın tavırları, onun daha da içine kapanmasına neden oluyordu.
Hülya, bir gün mahallesinde Sırrı’ya rastladı. Sırrı’nın yüzü asık ve mayhoştu, Konuşmadan geçmeye çalışıyordu ki Hülya, içinde biriken duyguları tutamayarak Sırrı’ya döndü.
"Sırrı hayırdır sende bu tuhaflik da neyin nesi Karadeniz’de gemin batmış gibi" dedi. "Babamın ölümü beni derinden etkiledi ama senin bu tutumuna hiç bir anlam veremiyorum insan bir Allah selamı verir."desi
Sırrı, "Hülya, anlayışlı olmalısın. Benim ayağımda ciddi bir sorun var, doktorların tavsiyelerine uymalıyım. Canım butnumda zaten birde sen üstüme gelme lütfen."dedi
Hülya’nın gözlerinde yaşlar belirdi. "Sırrı, bu sadece ayağınin sakatlığı ile ilgili değil. Başka bir şey varsa bilmek isterim"dedi
Sırrı, bir anlığına gözlerindeki soğukluğu bıraktı ve Hülya’ya baktı . Ancak sonra tekrar soğuk bir ifadeyle konuştu, "Hülya, şu an için bunun zamanı değil. Kendi sorunlarımla uğraşmalıyım öküzün altında buzağı aramadan iyi edersin."dedi
Hülya, içindeki üzgün duyguları bastırmaya çalışarak Sırrı’nın yanından uzaklaştı. Sırrı, biraz pişmanlıkla onu izledi, ancak içindeki kırık duvarları yıkma cesareti bulamıyordu. Kasabanın soğuk rüzgarları, bu iki insan arasındaki kırıkliklarida daha da derinleştiriyordu.Ayrilik yelleri esmeye başlamıştı bile.
Sırrı, mahallenin tek bakkalı olarak uzun yıllardır hizmet veriyordu. Ancak son zamanlarda ayağındaki sakatlık nedeniyle dükkanı gitgide daha az işletiyordu. Dükkanın sürekli olarak açık olmaması, kasabalıların dikkatini çekmişti. Bunun yerine bakkal dükkanınında Nuri duruyordu. Bakkalda artık Nuri devamlı görünmeye başlamış ,dükkanı açıyor toptancilarla alacak verecekler ile Nuri ilgileniyordu artık dükkana mal geldiğinde gelen malları depoya yerleştiriyor su Nuri sanki bakkalın çırağı değilde devren bakkalı almış gibi yada bakkal dükkani kendini. Gibiymis gibi davraniyorfu artık hatta Sırrı’nın prensibi olan veresiye vermeme olayını kaldırmış Vereaiye defteri ile imkanı olmayanları deftere yazmak sureti ile müşterilere hizmet veriyordu
Bir gün, Hülya, alışveriş yapmak için bakkal dükkanına gittiğinde Nuri ile karşılaştı. Nuri, sıcak bir gülümseme ile Hülya’ya selam verdi.
"Hoş geldiniz, Hülya Hanım. Size nasıl yardımcı olabilirim?" dedi Nuri.
Hülya, Nuri’nin bu tutumu karşısında şaşırdı ve konuşmasına hayran kaldı. Daha önce hiç tanışmamışlardı, ancak Nuri’nin samimiyeti ve cana yakınlığı, onu hemen etkiledi.
"Teşekkür ederim, Nuri.evde birkaç şey eksik onları alacağım," dedi Hülya ve alışverişine başladı.
Alısveris bitiminde Hülya Kasaya yöneldi aldıklarının ücretini ödemeye çalışırken kasanın yanında duran ve okunmaktan kapağı ve sayfaları aşınmıs kitaba gözü takıldı.
Nuri para üstünü verirken Hülya’nın kitaba baktığı gördü hafif bir gülümseme ile kitabı göstererek, "Bu kitap benim için özel bir anlam taşıyor. Aşkı ve yaşamı anlatıyor. Ben okudum bitireli iki gün oldu sahaftan almistim.yeni kitap.almaya vaktimde olmadı,İsterseniz vereyim kitap side kalsın vakit buldukça okusursunuz, Okudukça beni hatırlarsınız," dedi utangaçça.
Hülya, kitabı alıp inceledi. Kapak tasarımı ve kitabın adı onu etkilemişti. "Elbette, Nuri. Bu kitabı okumayı çok isterim," dedi içtenlikle.
Nuri, minnetle gülümsedi ve Hülya’ya teşekkür etti. Bu küçük jestleri aralarındaki bağı daha da güçlendirdi. Hülya, kitabı okumaya başladığında özellikle altı çizili kelimeleri yada satırları daha pür dikkat okuyor Nuri’nin dünyasına daha da yaklaşıyordu.
Nuri’nin okulu bırakması ve Hülya’nın üniversiteye gidememiş olması, aralarındaki bağı iyiden iyiye sağlamlaştırmıştı.ikiside aynı kaderi yasıyordu ve ikiside aynı şartlar içinde gibiydi İkisi de hayatın getirdiği zorluklarla başa çıkmaya çalışırken birbirlerine destek oldular. Kitaplar, düşüncelerini ve duygularını paylaştıkları bir yol haline geldi.
Hülya, Nuri ile kitapları üzerinden konuşarak zaman geçirmeyi seviyordu. Her kitap, onların daha da yakınlaşmasını sağlıyordu. Aralarındaki dostluk giderek daha da derinleşti.
Bakkal dükkanının önünde Nuri ve Hülya, sohbet ederken kasabanın yaşamı hızla akıp gidiyordu. Bu beklenmedik karşılaşma, hayatın tuhaf ama güzel sürprizlerinden biriydi ve iki insanın hayatında önemli bir rol oynayacaktı.
Hülyanin hayatı yeniden anlam kazanmaya başlıyor derken Hayatındaki trajediler bitmek bilmiyordu. Naci Bey’in ölümünün ardından aile, daha da büyük bir felaketi yaşadı. Bir gün, Neriman Hanım, evin ikinci katındaki merdivenlerden ani bir baş dönmesi nöbeti geçirerek yuvarlandı. Bu korkunç olayın ardından acil hastaneye götürüldü.
Hülya ve ailesi, hastaneye geldiklerinde Neriman Hanım’ın durumu hala ciddiydi. Doktorlar beyin kanaması geçirdiğini söylediler ve acil bir ameliyat gerekiyordu. Aile, bu haberle birlikte büyük bir şok yaşadı.
Olayı duyan sırrı Sırrı hastaneye gelmişti, yanında Nurinde vardı.
Ameliyat başladığında, aile üyeleri dualar ediyor, ellerinden gelen desteği sunuyorlardı. Her anın ne kadar önemli olduğunun farkındalardı.
Ameliyatın başarılı olması için dua ediyorlar, Neriman Hanım’ın sağlığına kavuşmasını umuyorlardı. Bu bekleyiş, ailedeki herkesi derinden etkilemiş, aile bağlarını daha da güçlendirmişti. Birlikte yaşadıkları bu zorlu anlar, onları daha da yakınlaştırmıştı. Artık sadece birbirlerine değil, aynı zamanda annelerinin sağlığına da sarılmışlardı.
Neriman Hanim’ın ameliyatı zor geçti kafatasinda ki kırılan kdmikler beyin zarını yırtıp sol beyin bölgesine ağır zarar vermisti.doktorlar 5 saat sonra ameliyattan çıktı ama Neriman hanım için hiç umut yok gibiydi yaşama tutansa bile yatalak kalma ihtimali fazla idi
Ameliyatın tam beş saat sürdüğü o uzun süreçte aile, hastane koridorlarında dua ediyor ve bir araya gelerek destek oluyordu. Hülya’nın gözlerinde biriken endişe ve korku belirgin bir şekilde okunuyordu. Merve ve diğer aile üyeleri de aynı şekilde beklemekteydiler.
Neriman Hanım’ın ameliyat sonrası yoğun bakım odasına alınmasının üzerinden tam bir hafta geçmişti. Ancak doktorlar, onun uyutulmaya devam edilmesi gerektiğine karar vermişlerdi. Bu durum ailenin büyük bir endişe ve sabır gerektiren bir bekleyiş içinde olmasına neden oluyordu
Yoğun bakım odasındaki durumu ciddiydi. Beyinin zarar görmesi nedeniyle doktorlar Neriman Hanım’ın uyutulmasının en iyi tedavi yöntemi olduğuna inanıyorlardı. Bu durum, onun beyin aktivitelerinin istirahate alınmasını sağlıyordu ve bu da iyileşme sürecini desteklemek için önemliydi.
Aile, bu süreçte sabırla beklemeye devam ediyor, dualarını Neriman Hanım’ın sağlığına adıyorlardı. Doktorların önerilerine ve tedavi sürecine güveniyorlardı.Hülya Annesinin sağlığına kavuşması için bekledigi müjdeli haberin yakında geldcegini umut ediyor ve durmaksızın dua ediyordu.
5’İNci BOLUM SONU
(5/20)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.