- 297 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Fitre (Sadaka-i Fıtr)
Sözlükte ‘İcat etmek, kesmet, ikiye ayırmak’ anlamlarına gelen ‘fatr’ kökünden türeyen ‘fıtr’ kelimesi; oruca son vermeyi, orucu açmayı ifade eder. Bundan dolayıdır ki ramazan bayramına ‘îdü’l-fıtr’ denildiği gibi ramazan ayını yaşamanın, mükâfat ve bereketinden faydalanmanın bir şükran nişanesi olarak verilen sadaka’ya da Sadeakatü’l-fıtr (Sadaka-i fıtr) denilmektedir. Bu tamlama kısaltılmış olarak ‘fıtra’ Türkçe de ‘fitre’ olarak kullanılmaktadır. Fitre (Sadaka-i Fıtr; aslî ihtiyaçlardan başka nisap miktarı bir mala sâhip bulunan her Müslüman’ın vermesi gereken, vacip olan (Hanefi Mezhebine göre) bir sadakadır. Ramazanın sonuna yetişen veya Ramazan’ın son günü Bayramdan önce dünyaya gelen bir çocuk içinde verilmesi gereken bir ibadettir.
Fitre, Orucun ve ibadetlerin kabûlüne, yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, maddi yönden bayram gününe zenginler gibi hazırlanmalarına vesiledir. Aynı zamanda bayram gününün neş’esinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle fitre, insanî bir hayır ve İslâmi bir vazifedir. Fitre vermek için şart olan, Müslüman olmak, hür olmak ve aslî ihtiyaçlar dışında nisab miktarı mala sâhip olmaktır. Akıl ve bülûğ fitrede şart değildir. Fitre vâcib olduktan sonra nisap miktarı olan mal zayi olsa bile, fitrenin ödenmesi şarttır.
Fitreyi, Ramazan bayramının birinci günü Bayram Namazına kadar vermek gerekir. Fitrenin bayramdan önce verilmesi uygundur. Ramazan içerisinde Sadaka-i fıtr’ı verenler fakirlerin bayram ihtiyaçlarını önce den karşılamalarına, noksanlarını telâfi etmelerine vesile olurlar. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir. Esasen Ramazan Bayramından önce ödenmesi gerekir. Zamanında ödemeyenler ibadetlerini terk ettikleri için günaha girerler. Onun içindir ki, bir an önce mutlaka bu borcu ödemek için çaba sarf edilmeli, ödemeyi geç yapanlar da tövbe ve istiğfar etmelidir.
Nisap miktarı malı olan bir Müslüman, hem kendisi için, hem de bakmakla yükümlü olduğu ailesi, eşi ve çocukları için fitre verir. Aklî dengesi yerinde olmayan çocukların fitresini de yine babası verir. Henüz doğmayan çocuk için ise, fitre verilmez. Fitrede aslolan husus, herkesin kendi fitresini kendi malından ödemesidir. Eşlerin ayrı ayrı gelirleri varsa, herkes kendi kazancından vermelidir. Eşi çalışmıyor ve geliri yoksa aile Reisi ödemelidir.
Fitre, Zekat’ın verilmesi yasak olan (usul - füru’)’a verilemez. Anneye, Babaya, Dedeye, Nineye yukarı doğru devam eden akrabalar ile Oğul, Kız, Torun’a, aşağı doğru devam eden yakınlara verilemez. Meselâ; Bir kimse fitresini, zekatta olduğu gibi fakir olan kocasına, eşine, babasına, oğluna, kızına veremez. Fakir olan amcaya, teyzeye, dayıya v.b. verilebilir. Akrabaların fakirlerine vermek daha faziletlidir.
Fitre başlıca 4 madde üzerinden hesap edilip verilir: 1 - Buğday veya buğday unundan 2 - Arpadan veya arpa unundan 3 - Her türlü kuru üzümden 4 - Kuru hurmadan. Bu dört gıda maddesinden herhangi birine göre fitre verilebilir. Bu fitreler aynen hurma, buğday, arpa, üzüm olarak verilebileceği gibi, kıymetleri para olarak da verilebilir. Hattâ kıymetlerinin para olarak ödenmesi, daha da efdaldir.
Kişinin fitresini verirken kendi malî imkânını ve zenginliğini göz önünde bulundurarak, fitresini bu dört gıda maddesinden birinin kıymeti üzerinden ödemesi gerekir. Meselâ çok zengin olanlar fitrelerini hurmanın değeri üzerinden ödemelidirler. Çünkü en yüksek fitre miktarı hurmadır. Her yıl Ramazan ayında, Diyanet İşleri Başkanlığı bu dört gıda maddesine düşen fitre bedellerini belirleyip açıklamaktadır. Bu yıl belirlenen asgari en düşük fitre bedeli 70 (Yetmiş ) TL’dir. En ideali ise; yediklerimizden ortalama bedel olarak hesap edip, bu belirlenen rakamdan aşağı olmamak üzere daha fazla verilmesi güzel olur.
Zekâtta ve Fitrede; nisap miktarı, hem altın’a, hemde gümüş’e göre hesap edilmektedir. Gümüşün esas alınması fakirin lehine olduğu için tercih edilmelidir. Gümüş’e göre değerlendirildiğinde Zekât’ın da, Fitrenin daha çok kişi tarafından verileceği aşikardır. Nisan 2023 itibariyle ortalama gümüş için 10.000 (On bin )TL bedel, altın içinde ortalama yaklaşık 90.000 (doksan bin) TL imkana sahip olan nisap miktarına sahip demektir. Zekatta üzerinden bir yıl geçme şartı aranırken fitre de böyle bir şart yoktur. İslâm; yardımlaşmayı, dayanışmayı, kaynaşmayı, başkalarını düşünebilmeyi amaçlamaktadır. Oruçla hem nefsimizi kontrol altına alalım, zorluklara dayanma anlayışını kazanalım, hem de Zekât,Sadaka-i Fıtr v.b. ibadetlerle başkalarını düşünelim. Namaz, Oruç, Zekât v.b. ibadetlerin; Maddi ve Manevi yönden sayılamayacak güzelliklere vesile olacağı aşikardır. Haramlardan da uzak kaldığımız zaman dünyevi ve uhrevi bir çok nimete sahip olacağımızı bilmeliyiz. Hep hayır söyleyip ibadet ve duâlara devam etmeli, cimriliği terk edip cömert olmalı, günahların bağışlanması için nasuh tövbeler etmeli sevapları artırmalı, gıybeti, tüm kötülükleri terk edip iyilikleri artırmalı, kısacası tüm emirleri yapıp haramların her birinden kaçınmalı ki gerçek anlamda arınıp kurtuluşa erebilelim.
Allah (c.c.), herbirimize gerçek anlamda; Namazı dosdoğru kılmayı, Oruç tutmayı, Zekât’ı, Sadaka-i Fıtr’ı vermeyi, kısacası bütün ibadetleri gereği gibi yapmayı ve haramlardan uzak durmayı nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.