- 416 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
En Hayırlı Sermaye
Sermayenin hayırlısı mı olur? Olur,olur bal gibi olur neden olmasın ki?Çalışmak gibi bir sermayen varken daha hayırlısı olsa olsa Lütfü Hüdadır.Belki de en büyük lütuf insanda azim ve yılmazlıkla yoğrulan çalışma şevkidir diye de düşünebiliriz.
Cibran, alın yazınızı ancak alın terinizle silebilirsiniz derken çalışmanın önemine farklı bir açıdan bakmamıza vesile oluyor.Alın terinden daha temizi ne olabilir hakikaten?
Helali haramı birbirine karıştırmadan yaşarken gösterilen say ve gayret ne güzel. Azme sımsıkı sarıl diyen Akif hikmete ram ol diye de ekliyor ve çıkar yol olarak bize çalışmayı işaret ederek kadim geleneğin çalışmaya verdiği kıymeti ne harika bir üslupla şiirleştiriyor.
Çalışkan anlayışlı akıllı insanlar her zaman takdire şayandır elbette.Ancak burada çalışma konusunda herkesin kendine göre özelleştireceği durumlar olduğunu bilerek neler yapabileceğini sesli düşünmenin faydalı olacağı kanaatini taşıyorum.
İnsan her işte başarılı olamaz.Her kitabı okumakta mümkün değildir.Zihnen karışık bir insanın şunu da yapayım bunu da yapayım diye sağa sola sarılması ne kadar doğrudur.Bu kafa karışıklığı ve gönül bulanıklığı insanı öyle bir çıkmaza sokar ki bal yapmayan arı gibi günübirlik vız vız vız vır vır vır hem kendi zihin kovanında kuru gürültü yapar hemde başkalarının dimağında.
Yapmamız gerekenleri belirleyip onlara odaklanmayı başaramazsak şayet bize sunulan her reçete bizi iyileştirmek zihin ve kalp karışıklığını gidermek yerine olmadık durumlara sokar ki bu da kimse için istemeyeceğimiz bir haldir. Burada bize düşen ne yapacağımıza karar vererek boşa zaman kaybından kurtulmayı başarabilmektir.Vermemiz gereken en önemli sınav budur. Boş heveslere kapılarak olmayacak işlerin peşine düşerek kaybettiğimiz zamanın telafisi mümkün değildir.Çalışmanın anlamlı olması için kısaca ne yapacağımıza neyi başarmak istediğimize çok iyi karar vermek olmazsa olmaz bir kaidemiz olmalıdır.Karar verme noktasında bize rehberlik edecek yoldaki işaret taşlarından zihnime düşen imajlarını ne kadar yansıtabilirim. Bunu bilemiyorum.Ancak niyet hayır akıbet hayır diyerek başlamakta fayda var.
Neyi yapıp neyi yapamacağımızı az çok kestirebilriz.Bunları belirlemek bizim ilk adımımız olursa işlerimiz daha da kolaylaşacaktır.
Her işte iyi olmak mümkün olmadığına göre bir işte en iyi olmaya çalışmak çok önem arzetmektedir.
Her yeri gezmeye her kitabı okumaya her iyiliği yapmaya ne vaktimiz ne imkanımız ne de senedimiz olmadığına göre ölçüyü kaçırmadan eldeki imkanları zorlayarak sürekli bir çaba içersinde olmak çok daha mantıklı değil midir?
İnsan tabiatı gereği maymun iştahlıysa ne kapasitesinin farkına varabilir ne de zihnen rahat edebilir.Üzerinde böyle bir hal varsa şayet önce bundan kurtulmak gerekir.
Bir arkadaşımın tabiriyle elinde tuzlukla gezip her gördüğü işe salatalık muamelesi yapmak ne kadar doğrudur.Şu meslek sahibi çok kazanıyor bende bunu yapayım düşüncesiyle her şeyi para ve makam üzerinden değerlendirmekte çok doğru bir tutum değildir.
Herşeye heves etmek bizi yorar heveslerle yoğrulan zihin ne uyku uyutur ne iş yaptırır.
İnsanın kendisini tanıması çok zordur ancak insan insanı insanda tanır bilincini taşırsak eğer kendimizi tanımak içinde kendimize bir çıkar yol bilebiliriz. İlmîn zirvesi kendini bilmekse tüm çabamız bununla ilgili olmalıdır.
Ben kimim ?Neler yapabilirim ? Ne yapmak istiyorum?Bu ve buna benzer soruları sormak doğru cevapları bulabilmek için gerekirse rehberlik yardımı almak çok önemli değil midir?
Devlette mi çalışsam özelde mi? Evde mi çalışsam ofiste mi? Türkiye mi yurtdışında mı?
Akademisyen olarak kalmak mı? Otuzuna kırkına hatta ellisine kadar evlenmemek mi ? Bu kafa karışıklılıklarını gidermeden ilerlemek mümkün müdür? O halde daha somut kanaatlerimizi ortaya koyalım.
Peki neler yapabiliriz?
Bize her konuda çıkış yolu gösterebilecek tek sığınak ve dayanağımıza sığınmak “yalnız ve sadece senden yardım isteriz “ayetini samimiyetle söylemek gırtlaktan kalbimize ve kafamıza bu ayeti indirerek öncelikle haram helal dengesini hayatımıza çok iyi tatbik edip günahlarla aramızı doğuyla batının ayrıldığı gibi ayırmayı başarmamız çok önemli. Hiç günah işlememekten bahsetmiyorum. Tevbemiz sürekli kalbimizde kafamızda olmalı ki bilmeden ve istemeden girdiğimiz her türlü kötülükten ve günahtan Rabbimize sığınabilelim.Bunu başarmamız halinde biiznillah ferasetli hareket eder ne yapmamız gerektiğini biliriz veya çok daha isabetli kararlar alabiliriz.
Her iyi durumda şükür ve hamdimizi yönlendirebileceğimiz her başımız sıkıştığında sığınağımız bizi yoktan var eden Rabbimizden başka kim olabilir. Onu sürekli anmaya çalışırken bunun adı dua olur zikir olur fikir olur düşünce olur vs mühim olan bu irtibatı kesmemektir.Beyhude gamlanmak yerine herşeyin sahibine sığınmak daha mantıklı değil mi?
Hayatımız pamuk ipliğine bağlı misal dün elektrik çarpıverdi.Düşündüm ölüm bu kadar yakın insana.Ne kır ne kırıl dedim sonra kendime.Her an her şey olabilir.Bugün dert diye gördüğümüz şeyler ne kadar dert?Şunu kabul ediyorum. Karıncanın yükü karıncaya fazla gelir filin yükü file. Ancak ilahi bir taahhüt var. Kimseye taşıyamayacağı yük yüklenmez. O halde üstümüzde bir hal bir yük varsa bunu taşıyacak kapasitede bizde olmalıdır.
Bugün bizi şımartan gurura kibire sevk eden durumlar yarın elimizden alınabileceğini bilerek yaşamazsak kontrolü kaybettiğimiz gün başımıza artık hangi taşa vursak nafile.
Garantisi olmayan bir hayat sürüyoruz veya sürdürüyoruz.Her şeyi garantiye alıp yaşamaya çalışmak olmaz.Sağlığımızı elimizden alan çalışmanın bize ne faydası var?
Garip gelebilir belki ama kendi kendimize kendimiz hakkında konuşup kendimizi dinlemek çok çok önemlidir. Kendi kendine konuşana deli deriz ancak kendi varlığından haberi olmayana kendini hiç düşünmeyene kendisiyle ilgili bir düşüncesi olmayana ne demeli? Kim ne derse desin.Kimseye bakmadan kendimize planlarımızdan bahsedelim. Bu çok önemlidir ve tahminizden de iyi gelecektir bize.
Hayatın bir süreçtir.Zafere değil sefere dönük bir anlayışla hareket edersek doğru bir iş yapmış oluruz.
Bizi hedefimize götürecek şey bu sürecin bugünden geçtiğini unutmamak günün hakkını vermektir.
Ya şimdi sonrası yok. Zamane çocuğu değil vaktin evladı olacağız. Günümüzü adam akıllı değerlendirebilirsek ne güzel.
Her koşulda işimizi iyi yapmalıyız.Paslanmaktansa varsın yıpranalım• Elimizle, dilimizle, kalbimizle
yanlışa karşı dur demesini bilmeliyiz.Bizimle aynı fikri taşıyan gerçek anlamda dertli insanlarla hemhal olmalıyız.Onlarla güç birliği yapmalıyız.Kendi etki alanımız içinde doğru model olmadıkça ne kendimize ne bir başkasına faydamız dokunabilir.
Başımızdan geçen veya geçmesi muhtemel olayları gözümüzde büyüterek tereddüt ve korkuyla ortaya çıkan ruhi bunalımlardan belki de tek çıkış azim ve kararlılıkla yılmadan usanmadan çalışmaktır.Mutluluk ancak çalışmayla elde edilebilecek sonuçtur.
Moralimizi maneviyatımızı motivasyonumuzu yüksek tutmak için mizahtan musikiden muhabbetten geri durmayalım.
Her koşulda işimizi iyi yapmalıyız.Elimizle, dilimizle, kalbimizle yanlışa karşı yanlış diyebilmeliyiz. Gerçekten dertli insanları bulup güç birliği yapmalıyız.Kendi etki alanımız içinde
doğru model olmayı başarmalıyız. Zaferden değil, seferden sorumlu
olduğumuzu her zaman hatırlamalıyız.
Yerel bir tabirle sağda solda meydanlarda sorutarak sırıtarak duracağımıza gıybet dedikodu iftira bermuda şeytan üçgeninden ruhumuzu sıyırıp cidden önemli ve güzel işlerde çalışmaktan geri durmamalıyız.Haydi bu kadar laf yeter. En hayırlı sermayemizi artırmaya devam.Ha gayret…
Murat CANBOLAT
3 Ocak 2023
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.