- 1185 Okunma
- 18 Yorum
- 10 Beğeni
KADIN ŞAİRLER LİRİK ŞİİR YAZAMAZ MI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
KADIN ŞAİRLER LİRİK ŞİİR YAZAMAZ MI
Dünyaya gözümüzü açtığımız anda ciğerlerimize çektiğimiz ilk oksijenle beraber havaya uyum sağlamaya başlıyoruz. Ailemiz, akrabalarımız derken yavaş yavaş etrafımıza; hava, su, ateş, toprak derken tabiata; gördükçe bitkiler ve hayvanlarla beraber çevremize uyum sağlamak zorunda hissediyoruz kendimizi.
Bazı çiçekler sadece belli yerlerde açar, bazı hayvanlar sadece belli mekânlarda yaşar. Halk arasında “arsız çiçek” dediğimiz çiçekler için güneş görse de olur görmese de; ışığı çok alsa da azsa da önemli değildir; suyu bol verince kökü çürümez, yetersizse de kurumaz. Tabiata en uygun canlının insan olduğu söylenir, aslında canlıların en arsızının insan olduğu ima edilir. Hayat, insan için hep bir uyum süreci.
Kendimizi, etrafımızı, tabiatı; tanıma ve tanıtma, anlama ve anlatmaya ihtiyaç duyuyoruz. Herkesin kendini ifade etme biçimi ve kendini ifade ederken seçtiği yöntem farklı. Sosyalleşmek için bulunduğu ortam farklı. Herkes birbiriyle iletişim ve etkileşim içinde.
İletişimin birçok yolu var. Bunlardan biri de sanat. Görsel yönü kuvvetli olanların renklere verdiği anlam, çizdiği şekiller kendini ifade etme şekli. El becerileri kuvvetli olanların tahtayı, taşı yontarak; heykel yapması, kapı yapması, pencere kenarı süsü yapması kendini ifade etme şekli. Halı kilim dokuyan kadınların her renge, her modele bir anlam vermesi kendini ifade etme şekli. Genç kızların yemenilerini, mendillerini firketeyle, tığla, iğneyle şekillendirdiği oyalarla süslemesi kendini ifade etme şekli. Kalemiyle kelimelerle oynayanların roman, hikaye, deneme, anı, şiir,… yazması kendini ifade etme şekli.
Herkesin kendine özgü tavrı, davranışı, hayata bakış açısı olduğu gibi her yazarın, her şairin de kendine özgü konusu, imgesi, üslubu vardır. Bir şiiri okuduğumuzda ismini görmesek de kime ait olduğunu tahmin edebilmeliyiz. Bir romandan o roman yazarının üslubunu çözebilmeliyiz ki okuduğumuz diğer romanının inceliklerini daha rahat fark edelim.
Birçok okura göre kadınlar roman, hikâye ve anı yazmakta erkeklere göre daha başarılı. Kadınlar daha detaycı, daha kuralcı, lafı uzun uzun anlatmayı sevdikleri için tasvirlerde daha başarılı; fakat şiirde, bilhassa da aşk şiirlerinde erkekler kadınlardan daha içten, daha başarılı.
Kısmen doğruluk payı var.
Şiir mümkün olan en az kelimeyle en çok anlamı bulmak içinse fıtratında çok konuşmak olan kadınlar başarısız olabilir; şiir belli bir birikim, şiir bilgisi, kelime haznesi ve derinlikse işte burada gönül devreye girer ki duyan, düşünen, hisseden ve gönlünü kaleme döken her şair başarıyı yakalar.
Bence kadınların aşk şiirinde az olmasının bir sebebi anaç olmasıdır, içindeki analık duygusudur. Kadın şair; toplumdaki gerçeklere, yaşanan acılara duyarlı bir insanın sadece kendi duygularından bahsetmesini bencillik olarak görür.
Kapı pencere oymacılığı, tahta maden kakmacılığı, halı kilim dokumacılığı zanaat olarak geçse de ben duygusuz fabrika ürünü, bir örnek modelleri gördükçe taş ustalarının duygularını işlediği eserlere sanat diyorum ki bence halı kilim dokumacılığı ve oyalar da bu kategoriye girer.
Hayallerini, sevincini, üzüntüsünü halıya yansıtan, içindeki renkleri kilime dokuyan kadın, edebiyatta neden lirik şiirde var olsun ki?
Başına taktığı yemeniyle mutluluktan parladığını, boynu bükük çiçekle küstüğünü anlatan kadın edebiyatta neden lirik şiirde var olsun ki?
Kadın kendi özelini neden ifşa etsin, mahremiyet duygusunu neden kaybetsin ki?
Edebiyat kelimesi edep kelime kökünden gelir. Türk Edebiyatı’nda kadın yazar ve şairler aşk şiiri yazamaz değil, yazmazlar.
Kadın şairler lirik şiir yazmasalar da kadın şairlerin her yazısı, her şiiri liriktir; çünkü kalemlerine damlayan kelimeler, gönüllerinden dökülen kelimelerdir.
Hamiyet Su Kopartan ✍️
24.10.2022
YORUMLAR
Siz Aşktan N’anlarsınız Bayım?
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum…
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
Limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!..
Didem Madak'tan ...saygıyla
Zeynep Hatun'dan kaleminden duyuşlarını sözlere yükleyen yüzlerce kadın şaire kocaman bir derya şiir bizde
önemli olan sanırım iyi şiir yazma
kadın erkek olma değil
Hamiyet Su Kopartan
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim sayın snyilmaz.
Hamiyet Su Kopartan
Hocam çok güzel ve anlamlı bir çalışma okudum kadınlar aslında erkeklerden daha içli ve duygusaldır sorun bunu ifade de değil içtenlikte yani saklamak saklamamak meselesinde, şiirin genel bir tarifi yok , buna rağmen şiir yürek sesi gibidir , kadınlarımız analık duygusu nedeniyle erkeklerden daha yürekli olması dolayısıyla erkeklerden daha güzel şiir yazarlar , sorun toplumun bakış acısında kutlarım sizi saygılar
Hamiyet Su Kopartan
Herkesin kendine özgü tavrı, davranışı, hayata bakış açısı olduğu gibi her yazarın, her şairin de kendine özgü konusu, imgesi, üslubu vardır. Bir şiiri okuduğumuzda ismini görmesek de kime ait olduğunu tahmin edebilmeliyiz. Bir romandan o roman yazarının üslubunu çözebilmeliyiz ki okuduğumuz diğer romanının inceliklerini daha rahat fark edelim.
bu bölüm başka güzeldi
tebrikler
Hamiyet Su Kopartan
Çok güzel bir yazı , gün için kutlarım...Edebiyatın da "cinsiyetçi yaklaşımdan" sıyrılması ve özgürce yazma ortamlarına kavuşma zamanı geldi de geçti çoktan. Önyargılardan ve mahalle baskısından sıyrılıp tıpkı İran'da şahlanan kadınlar gibi haklarımız, değerlerimiz, mobbinglerimiz ve kalemimiz için ayaklanmak şart.
Hamiyet Su Kopartan
İsterlerse her iki taraf
Şiirin cennetini de
Cehennemini de yazarlar.
Bir'likte
Bizlikte var olsunlar.
Saygılar...
Hamiyet Su Kopartan
M. Akif Ersoya bir kadın sorar neden şairlerin çoğu erkekler diye?
Yanlış hatırlamıyorsam M.Akif;
Erkekler Kadın gibi muhteşem güzelliklere bakıp yazarlar. Kadınlar ne yapsın kütüğe bakarak ne çıkarsa işte.. demiş.
Her ne ise Kadın neden lirik şiir yazamıyormuş..? Yani onca şiir modelini yazıyor da lirik mi yazamıyormuş?
Bence kadının yapamayacağı hiç bir şey olamaz..
Erkeklerden daha iyi yaptıkları halde acizmis gibi yaparak onların gurularini okşayan kadınlar var.
Özelikle geçmiş tarihimize bakarsak kadınların neler yapabildiği delillerle meydandadır.
En önemli şeyse bence, bir toplumu, ülkeyi devleti aslinda kadınların yonettigidir. Kadın nasılsa toplumda öyledir çocuğu da erkegide yöneten kadındır. O kötü ise toplum kötüdür, iyi ise iyidir. Hz Adem den beri bu böyledir ve eşittir.. çok şey yazabilirim oyleki sonu gelmez..
Kadınların başarılarının devamını dilerim.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Alkislarimla.
Hamiyet Su Kopartan
İsmet Özel'in "Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman, Mangalın küle mahcubiyeti artar" dizeleriyle başlayıp devam eden bir şiiri var, nükteli bir duruş sergileyebilir de
Öncelikle erkekle kadında parametreler değişmekte
Mesela kadına ziynet, mücevher helal, erkeğe haram misali
Kadına işve, cilve ne kadar yakışırsa, erkekte o denli eğreti durur
İsimleri, cisimleri, ruhi eğilimleri arasında farklar vardır, vs.
Bunun gibi kadının anaç yönüne değinmişsiniz haklı olarak
Erkek aşk şiirinde kadının hallerini resmediyor, kadın bunları telaffuz etmekten mahcubiyet duyabilir elbette, doğaldır da
Bunun dışında kimilerinin öne sürdüğü erkek kadına yazıyor, kadın kime yazacak kendisine mi türü sorgulamalar anlamsız bence
Aşk şiiri kadına yazılır diye bir şiir talimatnamesi mi var? Karşı cinse hitaptır bir şekliyle
Öte yandan aşk çok geniş bir kavram, Allah aşkı, doğa sevgisi de o tutku değil mi?
Dolayısıyla kadın aşk şiiri yazamaz diye bir genelleme, kadına gelince aşkı cinsiyet üzerinden okumak hata bence
Erkek şairlere konu sonsuz, kadın şairlere gelince e abla erkek kadına hitap ediyor, sen aynı jargonla ne yazacaksın sorgulamaları anlamlı değil bence
Kadın şairlere naçizane önerim, erkek jargonuyla kadına hitap havası estiren şiirlere öykünmesinler, baştan kaybederler, öyle şiirlere rastlıyorum, oradaki dille bir erkek kadına seslenir ancak
Öte yandan, konunun tartışılmasının kadından şair olur mu halini aldığı, entelektüel uğraşları tümden erkeğe mal eden bir damarda var
Bu damar tarihsellik ve gelenek çizgisinde haklılık kazanıyor, çünkü felsefe, sanat, bilim alanlarda asırlar boyu hemen herkes erkek
Ne ki, dediğim gibi bu işin doğası mı, yoksa toplumsallık, geleneksellik mi tayin ediyor, hakkaniyeti yitirmemek lazım
Erkekler bu tip konularda tarihselliği mutlak bir fıtrat olarak ilan edip, kolaycılık yapıyorsa yanlış
Nazan Bekiroğlu'nun "Osmanlı'da Kadın Şairler" makalesi var mesela
Geleneğin hakim olduğu bir dönemin dahi son demlerinde nice kadın şair ismine rastlıyoruz bu çalışma kanalıyla
Bu husus, Tanzimat, Meşrutiyet dönemi ve saray ve konak çevresi kadınlarını kapsıyor ekseri
Demek ki sosyal konum ve imkâna da bağlı olarak geleneğin gücü bir nebze aşılabilmekte
Elbette fıtrat ögesi var ama, hemen fıtrattır demek suretiyle kestirip atmamalı derim
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Gün başarınızı tebrik ederim
Selam ve saygılarımla.
Hamiyet Su Kopartan
Her kadın aşktır dil yoktur onları anlatmaya;lakin her şiir de değerlidir,konu ayrımı yapılmaz çünkü..
İnsan duyguları sözcüklerle aşk yaşadığında konu tanımaz akar gider ..
Aşkı arsızlaşlaştıran gönüle vuran sırdır,kendi bencilliğinde kalıp diz dövünmek de yakışık kalmaz bir kadına .
Velhâsıl,
Aşk arla pişer,...
Saygı ve sevgilerimle...
Güne düşeni bir kez daha kutlarım
Tebriklerimle..
Hamiyet Su Kopartan
Her kadın aşktır dil yoktur onları anlatmaya;lakin her şiir de değerlidir,konu ayrımı yapılmaz çünkü..
İnsan duyguları sözcüklerle aşk yaşadığında konu tanımaz akar gider ..
Aşkı arsızlaşlaştıran gönüle vuran sırdır,kendi bencilliğinde kalıp diz dövünmek de yakışık kalmaz bir kadına .
Velhâsıl,
Aşk arla pişer,...
Saygı ve sevgilerimle...
Güne düşeni bir kez daha kutlarım
Tebriklerimle..
Hamiyet hanım değinilmesi mutlak olan bir konuyu kaleme aldığınız için öncelikle tebrik ederim
Sözü uzatıp yormayacağım
En âlâsını yazarız lakin kadına edep yakışır
Biz yazsak onların yazdığını okuyan bile olmaz
Ama neneh şairemin sözlerine sonuna kadar katılıyorum
Kadın anadır
Sevgimle beraber kutluyorum sizi
Hamiyet Su Kopartan
Teşekkür ederim sayın Deryada Bir Zerre.
"Birçok okura göre kadınlar roman, hikâye ve anı yazmakta erkeklere göre daha başarılı. Kadınlar daha detaycı, daha kuralcı, lafı uzun uzun anlatmayı sevdikleri için tasvirlerde daha başarılı; fakat şiirde, bilhassa da aşk şiirlerinde erkekler kadınlardan daha içten, daha başarılı."
O bir çok okura sadece Goethe'nin Faust'u yeterli bir cevap da aslında ama uç nokta olur, Umberto Eco'nun iki romanı kalitesinde bir roman yazacak kadın da ne yaşadı ne de yaşayacak diye düşünüyorum bu güneşin altında.
Diğer taraftan da detaycılık dediğinizde nereden baktığınız çok çok önemli. Sosyal ilişkilerdeki manipülatif tavırların detayları ile mühendislikteki detaylar... Buraya indirgemek istemem ama Aristo'dan Schopenhauer'a bu konuda çok şey de söylendi zaten.
Neyse, çağ sizin çağınız, istediğiniz gibi sanıp gereken etkileşimleri alır, hatta akıllı bir şirine olursanız tatlı tatlı fonlanırsınız bile.
Ancak gerçekler gasp edilemez...
Hamiyet Su Kopartan
Yine de teşekkür ederim, saygılarımla...
Çok güzel ve anlamlı bir yazı insanın dusunduklerini anlamlı bir şekilde kaleme dökmesi ve okuyamada hissettirmesi ayrı bir zevk katıyor yazıya emeğinize yüreğinize sağlık
Hamiyet Su Kopartan
Yazdıklarınızı okuyunca neden edebiyat defterinde olduğumu yeniden hatırladım da keyfim yerine geldi. Edebiyat adına konuşabilmek, düşünebilmek ve fikirlerimizi kaleme alabilmek ne kadar önemli ve değerli hepimiz için.
Sitedeki bütün kadınların bu yazının altında toplanıp düşüncelerini dile getirmesi çok güzel bir etkileşim olabilir bence.
Kadınların yaşattığı duygular sayesinde erkekler bu kadar güzel lirik şiir yazabiliyor olmalı...
Eskiden nasıl güzel sevmiş adam diyordum okuduklarım karşısında. Şimdilerde fikrim değişti. O kadında ne vardı böyle derin cümleler kurduracak kadar etkili olan diyorum.
Yazabilmek kabiliyet de peki ya yazdırabilmek...
Kalemimin saçları olsa şöyle bir yana sallar hıh derdi :)
Sevgilerimle, sizi okumak güzeldi.
Hamiyet Su Kopartan
Teşekkür ederim, saygılarımla...
Yazamaz olur mu hem de gerçek şiiri yazabilenler en alasını yazar. Günümüzde lirik şiir denilince çoğu kesim tarafından aşk şiirleri akla geliyor. Toplumsal sevinç veya felaketlerden etkilenip yazılan şiirler gibi hasret, ölüm acısı , ayrılık gibi bireysel duygular da lirik şiirin konusu içindedir. Şiirin içinde ahenk, duygu ve doğru teknikler kullanılırsa lirizmin en üstüne çıkabilir. Kadınlar kadar duygulu ve hayalperest olabilir mi erkekler. Saygıyla.
Hamiyet Su Kopartan
Herşeyi yazarım, her açıdan yazarım, her açıklıkta yazarım. Fıtrat diye bişey yok. Zorla biçilen roller var. İran'daki patlama fıtratına göre dişi kurdun dirilişidir. Kadınların tek yapması gereken içindeki dürtüsel coşkuya kulak vermesidir. Hiçbir hegemonya o sesi susturamaz.
Sevgilerimle...
Hamiyet Su Kopartan
Benim burada bahsettiğim şey genel. Türk Edebiyatı’nda kadın şair ve yazar az, ayrıca kadınların aşk şiiri yazamayacağına dair algı da var.
Ben de yazıyorum her şeyi üslubuyla. Teşekkür ederim, saygılarımla...
Muhteşem!..Kadınlar aşk adına hep acı çektikleri için,baskı altında ikinci bir vatandaş statüsünde görüldüğü için inanmadıkları duyguları beyan etmezler.Duygusal olarak ayakları yere basar.Olmayacak şeyleri kaleme aldıklarında hafifmeşrep olarak nitelendirilirler.Daha bir yan gözle bakılırlar.Ya erkekler öylemi?..Dörde kadar izin verildi diye kendilerine her şeyi reva görürler..Sakınmazlar..En aklı başındaki bile gözü kaydığında kadını suçlar.Zira kendisini dünyanın tüm nimetlerinin sahibi sanır.Böyle düşünür adem..Hayalide daha geniştir şiirlerle süslesin madem.Kadın anadır.Analar evlatlarına adar kendilerini..Yaban için hayal kurmaz ve hayali ile de bir şeyleri süsleme gereği duymaz..Kaleminiz daim olsun.Sağlıcakla..Saygıyla..
Hamiyet Su Kopartan
Yüreğinize sağlık, teşekkür ederim, saygılarımla...