- 517 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİME HER ZERRENİ YAZACAĞIM
İÇİME HER ZERRENİ YAZACAĞIM
Hayatın sihirli kaleminin “mürekkebi” bitmeden, yazacak çok şeyimiz olsun istedim. Akdenizin büyülü zemininde adın meltem gibi esse de, ayakların nazlı bir yâr gibi yürüsede, her zerreni içime yazacağım...
Kimi insanlar, parayı savurduğu gibi, sevgisini yerden yere vurmuş. Kimi insanlarda sevgisini yere göğe sığdıramamış. En güzel sevgiler cana dokununca başlamış, ruh ruhu sezince de titremiş, öğrendim...
Ömrün kısa olduğunu hesap etmeden, güneşin kavuran sıcağında; ayazın soğuğunda, gözlere “hüzün perdeleri” çekilmeden, zamanın asırlık hikayesi esmeden, ne olur yorgun kelimeleri azat et can evimden...
İçimizin yanması, hasretle buram buram kanaması, azıcık ah çekip sızlaması, hayatımızda büyük dengesizlikler kurmuş. Sen kendinden vazgeçmedikçe kimse vazgeçilmez değilmiş. İçimden geçenleri yaşamayalı çok vakitler geçmişti. Yaşamın kokusunu genzime çekmeyeli, rüzgârın devasal esintisini görmeyeli, güneşin altın sarısı güzelliğini hissedememiştim...
Örselenmiş anılarımla, arınılması gereken milyonlarca kirden; kabuk değiştirmesi beklenen türlü türlü yaralardan, çivisi çıkmış dünyanın çok uzağından ruh esintisi ne çok şeyi estirerek getirmiş bize...
Yerçekimi: Gökyüzünün mavi sularına doğru götürürken bizi, insanın duygularını sahipleneceği, ellerine tutunabileceği, bakışlarında kaybolacağı, sırtını dayayabileceği ağır sevgilerin esaretiyle kararmasın aşkı muhabbetler diledim...
Kaybolmasın renkler, tartsın herbir yanı gözler. Evrenin çizilmiş tablolarında, büyük bir keyifle içilen şerbetin kalıcı tadında; her insanın bir sırdaşı, bir yürekdaşı mutlak sürette olmalıdır...
Aynada beliren senli cümlelerin zehirli bakışlarıyla, üşüyen elleriyle; parmaklarında gezen sevgiyle, saçının her teliyle gülümsemenin her karesiyle, havanın her nesnesini solumak için adına türküler besleyerek, içime her zerreni yazacağım. Hadi, koş bana doğru, aç kollarını kucakla beni...
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.