Amerika Niçin Adına Yaraşır Başkan Seçemiyor
Amerika dünyanın öncüsü değil ama yönlendiricisidir. Güçlü bir ülkesidir. Bir nevi süperidir. Eskinin imparatorluğudur. Avrupa’dan Amerika’ya göçenlerin vatanıdır.
...
Beş yüz yıllık tarihinin önemli bir bölümünü iç savaşlarla geçirmiş, İngiltere’nin peyki iken güçlendiğinde patronuna baş kaldırmış, bağımsızlığını ilan etmiş bir ülkedir. Son yüz yılına bakıldığında ikinci dünya savaşını sonlandırma istidadını göstermiş, iki kutuplu dünyada özgürlükçüleri peşine takmış, Sovyetler çöktükten sonra patronluğunu ilan etmiş ama liderliğini kabul ettirememiş bir ülkedir.
...
Bunun nedenlerinden önemli birisi gücüne yaraşır lider yoksunluğudur. Tam donanımlı adam eksikliğidir. Gerçi bu sistemde lider her şey değildir. Sadece nihai merhalede son sözü söyleyen kişidir. Her ne kadar öyle olmasa da öyleymiş gibi gösterilmesidir. Bu sadece Amerika’ya özgü değidir ancak diğerleri Amerika’nın konumunda değildir.
...
Lider sıfatlı bir ülkede liderinin liderliği taşıyacak sıfatlara haiz olması, hemen herkesin onu kabullenmesidir. Tüm bunlara bakıldığında bu vasıflara haiz bir kaç başkanı vardır Amerika’nın. Bunlardan biri kurucusu, ikincisi son dünya savaşını sonlandırıcısı, üçüncüsü soğuk savaş dönemini bitiricisidir. İlki George Washigton, sonuncusu ise Ronald Reagan’dır. Ortada olansa Franklin D Roosevelt’tir. Diğerlerini hatırlamaya gerek var mıdır? En önemli olanı kurucu liderliktir. Sonraki dönemlerde ise dönem açıcı ve kapayıcı olan liderlik önemlidir. Bu sırf Amerika’ya özgü değil tüm dünyaya şamil bir durumdur. Bu anlamda Otto Von Bismark Almanya’da, Napolyon Bonapart Fransa’da, Lenin Rusya’ da, Atatürk Türkiye’de önemli kurucu liderlerdir. Bununla birlikte ülke tarihlerine bakıldığında ikinci kurucular da vardır ancak ilk kurucular kadar bilinmez anılmazlar. Bizde Metehan, Bilge Kağan, Atilla, Sultan Alparslan, Osman Bey hiç unutulmaz, ikinciler pek hatırlanmaz.
Kemal GÜL
21.05.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.