- 405 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
YAĞMUR YÜREKLİM
Müge, yaşamayı seven,merhametli,içten,insanları anlayan ve dinleyen, zeki ve de güzel bir bayan. Beline kadar inen uzun kıvırcık siyah saçları,kahverengi gözleri ve beyaz teni ışıl ışıl. Bundan seneler önce tıp fakültesini bitirmiş, yüksek lisansını Kadın Doğum Hastalıkları alanında yapmış. Artık iyi bir kadın doğum uzmanı.
Çocukluğu ise annesi ve babasının sevgi dolu yörüngesinde, eğlence, sevgi ve huzur içinde geçmişti. Etrafındaki herkes hatta akrabası olmayan insanlar bile ona ve kardeşlerine sevgi dolu yaklaşırlardı. Ailecek hafta sonları dışarıya yemeğe çıkar, piknik yaparlar ya da evlerinde ailecek yapacak bir şeyler bulurlardı. Annesi, babası, ablası ve kız kardeşi ile çok güzel bir çocukluk geçiren Müge geleceğinin de böyle geçeceğine kendisini inandırmış ve bu güzel yaşam, mutlu hayaller kurmasına sebep olmuştu.
Çocukluğu güzel geçen, başarılı bir öğrenci olan Müge üniversitede Serdar’la tanıştı. Aslında Serdar ondan bir üst sınıftaydı ve ortak arkadaşları vasıtasıyla tanışmışlardı. Bir doğum günü partisinde ilk kez gördüğü Serdar’ı çok beğenen Müge ilgisini gizlememişti. Tabii fazla hareketlerle değil bakışlarını Serdar’dan alamayarak anlatmıştı beğenisini. Kantinde, koridorda gözleri hep Serdar’ı arıyor ve gördüğü her yerde onunla konuşmak için bahaneler buluyordu. Hep oradan buradan en çok da derslerle ilgili konuşuyor sorular soruyordu. Serdar Müge’nin ilgisini farkındaydı. Ancak o başkasını seviyordu. Aynı sınıfta oldukları Merve’yi seven Serdar Müge’ye de umut veriyordu.Bunu bilen arkadaşları da Müge’yi uyarmışlardı.Müge ondan ne kadar uzak durmaya çalışsa da gönlü onu sevmişti bir kere. Kendisiyle dalga geçildiğini anlayan Müge, artık onu unutmaya çalışıyor onu görmemek için onun olabileceği her yerden mümkün olabildiğince uzak duruyordu. Serdar iki yıl sonra uzmanlık olarak Plastik Cerrahi’yi kazanıp başka bir üniversiteye gitmişti.Müge arkadaşlarıyla güzel vakit geçirirken Serdar’ı daha az düşünür olmuştu. Artık derslerine yoğunlaşmıştı. Sakin, sevgi ve merhamet dolu yüreği stajyer iken hastalarının dertlerini dinleyip umut vererek ve arkadaş gurubuyla vakit geçirerek soğumuş,hayatın akışında ona sevgilisinden ayrılan Serdar’dan haber gelmesine rağmen umurunda olmadığını fark etmiş ve çoktan unuttuğunu haberi getirene açıkça söylemişti.Serdar çok peşinde dolandı ancak o hep tersledi.Serdar’da ağzının payını,ukalalığının sonucunu buz gibi bir kalp ve sert bir yüzle aldı.
Müge öyle sevgi ve merhamet doluydu öyle alçak gönüllüydü ki tüm hastaları onu seviyordu.Hatta stajyerlik yaptığı son sınıfta,Nefroloji bölümünde yatan bir hastasına Onur Akın’ın şarkısı Yağmur Yüreklim ’in ortak şarkıları olmasını söylemiş hastasıda kabul etmişti.. Zaten Müge daha önce de hastasının güldüğünde bile gözlerinde bir hüzün olduğunu kendisine söylemiş “senin adın o zaman Yağmur Yüreklim olsun “demişti.İşte öylesi masumdu ve huzur veren bir farklılığı vardı Müge’nin.Dolayısıyla ikisine de bu ortak şarkı uygundu.
Okulunu bitirdi ve sonra uzmanlığını aldı. Özel bir hastanede doktorluk yaparken Haluk’la tanıştı. Koyu mavi gözleri, düz gür saçları, uzun boyuyla çok yakışıklı olan Haluk ilk günden Müge’yi beğenmiş ve tanıştıklarının üçüncü ayında arkadaşlık teklif etmiş ve sevgili olmaya, evlenmeye ikna etmesi ve evlenmeleri üç yılı bulmuştu. Çok mutlu bir evlilikleri vardı.
Bir gün Ankara’da tıp fakültesini bitirdiği okulun hastanesinde ona tanıdık gelen anne kız olabileceğini düşündüğü iki kişiyi görünce dikkatle baktı.O kızın Yağmur Yüreklim olduğunu anladı. Her zamanki mütevaziliğiyle yanlarına gitti zaten Yağmur Yüreklim onu tanımış ancak kendisini tanımaz ve rahatsızlık vermeyeyim diyerek yanına gitmemişti. Yeniden karşılaştıklarına ikisi de çok sevinmişti. Müge mezuniyetinin on ikinci yılını kutlamaya ve hocalarının odalarına ziyaret için gelmişti hastaneye. Yağmur Yüreklim de kontrolleri için oradaydı. Yarın ki gün bir yemek teklifinde bulunan Müge geri çevrilmedi. Yarın ki gün mezuniyetinin on ikinci yılını kutlamış ve gülen gözlerle buluşacakları yere geldi. Yemek yendikten sonra kahve içmeye getirdi anne kızı. Kahvelerini yudumlarken hastanede yatarken çok kahrını çektiği, derdini dinlediği ve hep yardımcı olduğu Yağmur Yüreklim ’e hayalindeki mesleği için uğraşıp uğraşmadığını sordu. Her zamanki kendine güvensiz, ezik ve çekingen haliyle hayır cevabını alınca şaka yollu kızdı. Sonra o sene üniversite sınavına girmesini ve onu hep takip edeceğini söyledi bunun için de telefonunu aldı. Biraz konuşmayla Yağmur Yüreklim sınava hazırlanmaya hazırdı. Çünkü yüreklendirmeye, başarırsın kuşkum yok denilmesine, özgüven verilmesine ihtiyacı vardı ve o da Müge sayesinde oldu.
O sene hayalindeki meslek olan gazeteciliği kazandı. Dört yıl boyunca da Müge ona manevi desteğe devam etti. Okulu bittiğinde daha özgüvenliydi. Çünkü Müge’nin arkadaşı Psikolog Büşra ona terapiyle destek vermişti. Yağmur Yüreklim yani gerçek adıyla Şermin çocukluğundaki, ergenliğindeki travmaları aştı ve özgüvenli güçlü bir birey oldu.Böbrek hastalığı da büyük ölçüde düzelmiş,düzenli ilaç ve kontrollerle hayatını devam ettiriyordu.
Müge artık bir arkadaş daha bulmuştu kendisine. Şermin de bir abla, arkadaş edinmişti yıllar sonra karşılaştığı doktoruyla. Gazeteciliğe memleketindeki yerel bir gazetede önce muhabir olarak başladı sonra köşe yazarı olup devam etti. Bu arada kendini geliştirecek kurslara gidiyor, okuyor, araştırıyordu. Beş yıl sonunda bir tanıdığı vasıtasıyla tecrübesinin de sayesinde büyük bir medya kuruluşuna muhabir olarak girdi. Başarılıydı ve dikkat çekecek zekâya, bilgiye, meraka ve çevikliğe sahipti. Elinden hiçbir haber kaçmıyor; başarıyla yayınlıyordu. Üstlerinin dikkatini çekti. Artık tecrübeyi de ziyadesiyle edinmişti. Üstleri terfi ettirdiler Şermin’i. Diksiyon kursuna da giden Şermin sohbet programıyla başladı terfi aldığı yeni göreve. Program, haber spikerliği derken kitapları olan köşe yazarı Şermin Kara artık tanınmış ve sevilen bir gazeteciydi.
Müge ile Şermin’in irtibatı, arkadaşlığı, abla-kardeşliği, doktor-hasta ilişkileri ve umutları, hayalleri hiç bitmedi. Bir gün bir programa tanınmış ve mesleğini çok iyi yapan iki kariyer sahibi bayan olarak katıldılar. Hayatları ve bir araya gelmeleri,başarıları arkada çalan Yağmur Yüreklim müziğiyle konuşuldu o gün.Herkes bu iki güçlü karakterin dimdik ayakta durmasını ayakta alkışladı.
ÇİĞDEM KARAİSMAİLOĞLU
MAYIS/2022
YORUMLAR
tebrikler canım arkadaşım
bir solukta okudum etkin anlatımını.
var olsun kalemin
sevgimlesin sevgili Çiğdem