- 194 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUR NEREYE KOŞUYOR
KUR NEREYE KOŞUYOR...?
Kurdaki son dönemde baş gösteren yukarıya doğru hareketlilik zirveye çıkınca 20 Aralık akşamı Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, alınacak yeni tedbirler için şu açıklamayı yaptı:
"Üretimi ve istihdamı desteklemek için çeşitli başlıklar altında çok sayıda paketi harekete geçiriyoruz. Serbest piyasa ekonomisi kuralları çevresinde yeni tedbirleri alıyoruz. Kur getirisi mevduat kazancının altında kalırsa aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek. Dövizdeki dalgalanma nedeniyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçıya ileri vadeli kur rakamı verilecek."
Açıklaması sonrasında, gün içinde yüzde 10’u aşkın değer kazanan döviz kuru 20 Aralık akşamı itibarıyla yüzde 30’dan fazla değer kaybetti. Dolar 18.00 seviyesini de aşı.Daha sonra 13 seviyesinin altına kadar düştü. 20,80 seviyesindeki euro ise 18’in altına indi.
Muhalefet partilerinin ekonomi kurmaylarının sosyal medyada uyarılarda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak, Erdoğan’ın açıkladığı önlemlere ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,.
"Uyardık! Elini tüm düğmelerden çek dedik. Gittin yine yanlış düğmeye bastın. Örtülü faiz artışının ve kur riskinin tüm yükünü Hazinenin sırtına taşıdın" ifadesini kullandı
İYİ Parti’li Usta’dan yabancı sermaye uyarısı
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü açıklamalarına ilişkin tepkisini sosyal medya hesabı üzerinden duyurdu. "Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere yurt dışından gelecek sıcak paraya, milletin sırtından, kur garantisi verildi. Yoğun yabancı girişi olursa, kur daha da düşeceği için, yabancılar başlangıçta faizden, çıkarken de kur garantisinden kazanacaklar" diye yazdı.
HDP: Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan,
Sosyal medya hesabından "Ziraat Bankası Genel Müdürü ’yük bankalar tarafindan değil Hazine tarafindan karşılanacak’ dedi.Yoksulların vergilerini yine dolar ve faiz baronlarına aktaracaklar" ifadelerine yer verdi.
HDP’li politikacı kur dalgalanmalarının yatırımlar üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekerek, "Doların bir gün içinde 6 TL oynaklık yaşadığı bir ülkede kimse; yatırım, üretim, istihdam, ihracat yapamaz!
Bundan sonra mevduatlar gibi krediler de dolara endeksli olacak. Borçlular hem faiz hem kur farkını ödeyecek. Bu örtülü ve katmerli olarak faizi yükseltmektir" dedi.
DEVA partisi Genel Başkanı ve Eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan açıklamasında "Türk lirası faiz oranlarını talimatla düşürüp, Türk lirası faizinin çok üstündeki kur artışı beklentisinin garanti yoluyla karşılanacağını söylemek, örtülü bir faiz artırımından başka bir şey değildir. ‘Sen Türk lirasının faizini al, üzerine bir de döviz farkını ödeyeceğim’ diyor. Döviz farkı Türk lirası faizine eklendiğinde, gerçek Türk lirası faizi, kur farkının eklenmiş şekliyle oluşan nihai faiz haline geliyor" ifadelerini kullandı.
Hiçbir şey başından beri normal, kendi mantığı içinde ilerlemiyor. Enflasyon, hırsızlıktır. Para kaybolmaz, bu iş bir kumara benziyor, birileri kaybediyorsa, birileri, kazanıyor. Asıl kazanan ve bu dünya ölçeğinde kaybetmeyen tek kişi kumarhane sahibidir. Döviz yükselirken de düşerken de kazananlar aynı çevreler, kaybedenler ise ülke.
Yüksek kur ya da alçak kur, yüksek tansiyon ve düşük tansiyon gibidir. En tehlikeli tansiyon dalgalı tansiyondur. Dalgalı kur da öyledir. Hele de bu dalgalanma manipülatörler eli ile yapılıyorsa, birileri dalgalandırdıkları piyasanın bulanık suyunda balık avlamak istiyor demektir.
Son zamanlarda ekonomide yaşanan sorunlar, ekonomide baş gösteren güven bunalımıdır. Bu güven kaybı uygulanan yanlış politikaların gerçekliğine aykırı bir hal aldı. Ayrıca bir çok kurum ve kuruşlarda güven kaybına neden oldu.
Ülke ekonomisine, ülke hukukuna, İnsan hakları ve demokrasisine duyulan güven nerdeyse ’’eksi seviyelere’’ kadar inmiştir.
Acilen yapılması gerekenlerin başında, güven kaybını önlemek amacıyla acil tedbirler alınmalıdır. Bunlar da şu şekilde sıralanabilir;
1 - Demokrasiyi tüm kurum ve kuruluşlarıyla etkin hale getirmek.
2 - İnsan hakları konusunda biran önce eksiklikleri gidermek.
3 - İmzalamış olduğumuz uluslararası sözleşmelere riayet emek.
4 - Hukukun üstünlüğünü egemen kılmak.
5 - Ekonomik rasyonalizm ve kurumları bağımsız kılmak.
Bunlar sağlanırsa ülkemize içten ve dıştan gerekli yatırımlar yapılır. Ülke ekonomisi gelişmeye başlar diye düşünüyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.