- 380 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUDDUSİ, Tarik-ul Kur'an Tefsiri (Hucurat)
KUDDUSİ, Tarik-ul Kur’an Tefsiri
HUCURÂT SÛRESİ
2-يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَرْفَعُوا أَصْوَاتَكُمْ فَوْقَ صَوْتِ النَّبِيِّ وَلَا تَجْهَرُوا لَهُ بِالْقَوْلِ كَجَهْرِ بَعْضِكُمْ لِبَعْضٍ أَن تَحْبَطَ أَعْمَالُكُمْ وَأَنتُمْ لَا تَشْعُرُونَ
"Ey îman edenler, seslerinizi Peygamberin sesinin üzerine yükseltmeyin. Kiminizin kiminize bağırması gibi ona sözle bağırmayın. Sonra farkında olmadan amelleriniz boşa gider."
{وفي قراءة ابن مسعود, {لا ترفعوا بأصواتكم}
{وهي في قراءة ابن مسعود, (فَتَحْبَطْ أعمالُكُمْ)
Allahü teâlâ, peygamberinin tazim edilmesi, ona gereken saygının gösterilmesi için, bu âyet-i kerime ile, mü’minlere, peygamberle konuşma âdabını öğretmekte ve onun huzurunda konuşurken seslerini kısarak konuşmalarını emretmektedir.
Yani o konuşurken siz de konuşacak olursanız, sesinizin sesinin ulaştığı sınırı aşmamasına dikkat etmelisiniz. Sesinizi öyle kısmalısınız ki, onun sözleri sizin sözlerin perdesinden daha yüksek, onun sesini yükseltmesi sizinkinden üstün olmalıdır; ta ki onun size üstünlüğü açıkça ortaya çıksın,
تفسير الخازن;
قوله تعالى : {يا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لا تَرْفَعُوا أَصْواتَكُمْ فَوْقَ صَوْتِ النَّبِيِّ...}
أي لا تجعلوا كلامكم مرتفعا على كلام النبي صلّى اللّه عليه وسلّم في الخطاب وذلك,
لأن رفع الصوت دليل على قلة الاحتشام وترك الاحترام.
,
Ey iman edenler, peygamber konuştuğu zaman sesiniz onun sesini bastıracak şekilde yüksek olmasın.
Çünkü sesini yükseltmek, tevazu eksikliğinin ve saygıyı terk etmenin delilidir.
وقوله : لا تقدموا نهي عن فعل; - وقوله: لا ترفعوا أصواتكم نهي عن قول
İlk yeti kerime de, yüce Allah (celle ve ala) mü’minleri fiillerinde (davranışlarında) nasıl hareket etmesi gerektiğini,
Bu ayeti kerime ile de nasıl konuşmaları gerektiğini öğretmektedir.
Şöyle bir anlamda verilmiştir: Ona ismi ve lâkabı ile hitap etmeyin, Meselâ birbirinize hitap ettiğiniz gibi etmeyin.
Peygamber ve Resûl diye hitap edin. يا نبي اللّه ، يا رسول اللّه
Aksi halde, farkında olmadan iyilikleriniz boşa gider.
Bazı âlimler, bu ayeti delil getirerek, Rasûlüllah’ın kabri şerifi yanında sesi yükseltmeyi ve selâmlarken kabre dört arşından daha fazla yaklaşmayı mekruh görmüşlerdir.
Bazı âlimler de, fukaha meclisinde, onları ta’zim için, sesi yükseltmeyi mekruh görmüşlerdir. Çünkü onlar, peygamberlerin vârisleridir.
3-إِنَّ الَّذِينَ يَغُضُّونَ أَصْوَاتَهُمْ عِندَ رَسُولِ اللَّهِ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ امْتَحَنَ اللَّهُ قُلُوبَهُمْ لِلتَّقْوَى لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ عَظِيمٌ
"Allah Rasûlünün yanında seslerini kısanlar, şüphesiz Allah’ın kalplerini takva ile imtihan ettiği kimselerdir.Onlar için bağışlanma ve büyük mükâfat vardır."
Bundan önce anılan yasağın ihlalinden korkutulduktan sonra, burada da bu yasağa uymaya teşvik edilmektedir.
Yani edebe riâyet için, yahut yasağa muhalefet korkusuyla,
Seslerini peygamberin yanında kısanlar, yüksek sesle konuşmayanlar muhakkak ki, Allah onların gönüllerini takva ile imtihan ettiği kimselerdir. Mağfiret, büyük mükâfat ve kurtuluş onlarındır. Allah, onların günahlarını affedip kusurlarını bağışlamış ve mükâfatlarını da kat kat verecektir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. Allah, emirlerine itaat edip yasaklarından sakınanları işte böyle mükâfatlandırır.
Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)’dan rivâyet olunduğuna göre, yani onların kalplerinden şehvetleri kaldırmıştır,
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.