Öğüdü Değil De Hayır Mı Şer Mi Diye Rüyayı Yorumlarlar
Yok oldum. İnsanlar beni görmüyorlar. Geziniyorum aralarında… Bir şeyler söylüyorum cevap vermiyorlar, başka menzilden gelir gibi sanıyorlar sesimi… Ben yok oldum onlarsa saklanıyor, içlerinde var binlerce kafesler! Ne mekânım ne zaman ne de canım umurlarında değil aralarında. Kalbimde bilmedikleri sevgi, duvar olmuş görmeyen gözlerine. Ne yazık ki şifa olmuyor kabuk bağlamış yaralarına. Ben diriyim onlar hep çırpınıyor! …
Dalganın köpüklü haykıran dili,
Sese ruhu veren aynıdır piri…
Görmezden gelince bakıp seyrimi
Acılarımı bu kat kat artırıyor
Ben diriyim onlar hep çırpınıyor!
Perdeler renkten renge giriyor. Gözler kapkara görmüyor. Her perde sırrını bilmek isteyene tek tek söylüyor, her Nisan yağmurunda gözyaşlarıyla yunmuşçasına… Perde ki Hak dostum olmuş Sevr Mağarasında… Ondan yansıyan deli fişek bakışlarım içi fitne dolmuş düşmanım olanı uyandırmıyor. Ezberlenmiş her nakaratında gerçek sandığı gölgeleri aynıdır-simsiyah. Ben diriyim onlar hep çırpınıyor!
Suyun yüzeyinde ak sanılan akış, dibine saldıkça kıskanç ve kibir dolu eli sarıyor. Düşmanlığı ve ön yargıya alışmış meraklı el suyu karıştırdıkça altındaki balçık duruluğu allak bullak edip soluyor… Alışkanlıklar, yaşanmışlıklar çelişkiler savruluyor! Bataklığı oluveriyor o duru su. Eğer yaşamak istiyorsa uyanmalıdır çırpındıkça. Çünkü çökmesi gereken çamurdur, kendisi değil! Acısı beneklenmiş tende, belki kanser hücresi bende ki… Çirkinlik saklansa ele verir kendini o ben dağlansa, oluveriyor sönmeyen yalnızlığın ateşi, Kanarya adalarında şu an patlayan yanardağ gibi… Yayar gibi yaktıkça yalnızlığın ateşini… Yaşayanlar kaçıyorlar, güzel sandıkları her şey yandıkça. Ben diriyim onlar hep çırpınıyor!
Tuna ki, Osman Paşa’dan beri kimleri boyun eğdirmedi ki böyle… Fırat aktıkça kimleri içine almadı ki koynuna. Amazon dedikleriyse balta girmemiş ormanlarda sadece insansız bir akışa efsane oldu…
Aktılar ama hep sonunda:
Onlar aktıkça ters düz olurlar muson yağmurları düştükçe tene, kalpleri de şeytana kanan… Dünyayı sevip de gözlerinde büyüttükçe küçülür ve kaybolur iman. Bulamaz nereye sıçrasa tek güvendiği yanında olsun dediği insan-saf liman. Ben diriyim onlar hep çırpınıyor, aksa da damardan aynı kan…
Ölmek tenden çıkmak değil ki… Rüyada da çıkar ruh ama uyandığında geri döner. Ancak öğüt versen dinleyen onu uzaya gönderir. Ancak rüya olsa, yahut fincanda kahveyi yorumlasa hayır mı şer mi diye yorumlar, o şekilden medet umar. Doğruyu yanlış anlar, etkiye tepki gibi… Duyarsa dostum dediğinin sesini, kalbe ve vicdana dokunması umuttur belki. Lakin dünya dedikçe talan etse de elinde ne kalacak yahut bir bakarsın hırsız çalıp onu yok etmeyecek mi?
Kıyametini bilen biri
Düşünse ya bir gün dünyada olmayacak diri
Ben diriyim onlar hep çırpınıyor!
Tek doğruya kul oldum
Hiç oldum, yok oldum sebebi…
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
varlık, değerli ağabeyim:
nasıl da göreceli.
yaşamın ikramı ve bizlerin aralıksız talan ettiği.
diri ve dingin olmaksa bir rengin coşkusu.
yok olmak da göreceli.
ve mutluluk
ve sevgiyi şiar edindiğimiz tek gerçek ve yok sayıldığımız genelde.
sessizlikse en büyük gürültü
aşk sürükleyen değil sonsuzluğa koştuğumuz.
akıl ve bilgi ve vicdanların kof olduğu ve küflendiği.
hali hazırda yaşamak ve yaşatmak değerleri.
değerlerse yitip giden.
var olun ağabeyim.
günümün ve gönlümün yazısı ki nasiplenmek ne güzel tüm güzelliklerden
selam ve dua ile ağabeyim