- 704 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
İLK ŞAİR/e (Enheduanna)
Enheduanna’nın Sümer edebiyatına , kesinlikle ona atfedilen katkıları, İnanna’ya birkaç kişisel adanmışlığı ve "Sümer Tapınağı İlahileri" olarak bilinen bir ilahi koleksiyonunu içerir. Daha fazla ek metinler ona atfedilir. Bu onu dünya tarihinde ilk isimlendirilmiş yazar yapar. Genellikle kraliyet kızları tarafından üstlenilen, büyük siyasi öneme sahip bir rol olan En unvanını elinde bulunduran ilk bilinen kadındı . Bu role babası Akad Kralı Sargon tarafından atandı . Annesi muhtemelen Kraliçe Tashlultum’du . Enheduanna, Ur Şehri’nin bulunduğu krallığının güneyindeki gücü güvence altına almak için Sargon tarafından kurnaz bir siyasi hamleyle Yüksek Rahibe rolüne atandı. Kardeşi Rimush’un saltanatı sırasında, bir tür siyasi kargaşaya karıştığında görevde kalmaya devam etti , kovuldu ve sonunda yüksek rahibe olarak yeniden görevlendirildi. ’İnanna’nın Yüceltilmesi’ veya ’nin me šara’ adlı kompozisyonu, onun Ur’dan kovulmasını ve sonunda eski haline döndürülmesini detaylandırıyor. Bu , Enheduanna’nın altında hizmet etmiş olabileceği Naram-Sin’in Enlil tarafından lanetlendiği ve kovulduğu ’Akkade’nin Laneti’ ile bağlantılıdır . Ölümünden sonra, Enheduanna önemli bir figür olarak hatırlanmaya devam etti, hatta belki de yarı ilahi statüye kavuştu.
Babası Kral Sargon tarafından Ur şehrindeki Ay Tanrısı Nanna’nın (Sin) Ekişnugal tapınağına başrahibe olarak görevlendirilmiştir.
İsmi Gök Tanrısı An’ın başrahibesi veya Tanrı Nannar’ın eşi anlamına gelmektedir. Hece hece Sümerce karşılığı ise En-hedu-anna: En;(Başrahibe veya Başrahip), hedu; (gurur ve övünç kaynağı), ana; (..cennetin) şeklindedir. (Alıntı)
Edebiyat dünyasının ilk verilerinin bir kadına ait olması, bir tesadüf olamaz diye düşünüyorum. Şiir yazmak aşk veya herhangi bir inanış adına lirik ve estetik bir övgü vs anlatım tarzı, hepsi ama hepsi kadınların o zaman çok güzel edebi eserlere imza attığını gösterirken belli bir duraksama döneminden veya onların eserlerinin erkek yazarların eserlerinin arasında kaybolması ve en nihayetinde günümüz kadınları. Günümüz kadınlarının yazması ve o en eski edebiyat ruhunun canlandırılması için onlara değer vermek gerekir. Onların gördüğü değer sonrasında ki özgüvenleri ile yazdıkları denemeleri okuyarak ne denli kaleme Ellerinin yatkın olduğunu anlayabiliriz. Lakin her teşebbüs erkeklerde olduğu gibi bayanlarda da olumlu netice vermeyebilir. Önemli olan o bin kişinin içinde ki bir kişiyi bulup çıkararak edebiyat dünyasına kazandırmak ve Enheduanna’nın ruhunu onda yaşatmaktır. Şimdi kendi şiir yorumumla Enheduanna’nin bir şiirini sizlere sunmak istiyorum.
Tapınak İlahisi 7
Ninhursag’ın Kesh tapınağı,
Yüce ve azimli Kesh,
Cennette ve dünya da,
Sen surete biçim verensin,
Zehirli bir yılan gibi korku salsanda,
Güçlü vede heybetlisin,
Ah Dağların Kadını, Ninhursag ve hanedanı,
İnanılmaz bir mevkiye kurulmuşsun,
Ah ilahi tapınak kesh, Aratta’nın canı,
Karanlık ve derin bir rahim gibi yontulmuşsun,
Herşeyin üzerinde azametli duran yeleli başın,
Vahşi toprakların muazzam aslanı,
Yüksekleri dolanan muzazzam dağın,
Unutma büyülü sözlerle seni saklayanı,
İçerisi ışıksız solgun zindan oluyor,
Nanna’nın ışığı dahi, içeri giremezken,
Sadece Nintur doğumu kolaylaştırıyor,
Ah Kesh’in tapınağı, doğurganlığa mesken,
Tapınağın Kesh’in kulesinde taşır, lacivert taşlı bir tacını,
Senin prensesin, sessizliğin prensesi,
Yanılmaz, şaşmaz heybetli Göklerin kadını,
O ki ne zaman konuşsa cenneti sarsar sesi,
Açık ağzıyla kükrer o
Aruru.
Enlil’in kız kardeşi, Ah Kesh tapınağı
Bu evi senin aydınlık mevkine kurdu,
Ve senin kürsünün üzerinde, onun tahtı, sancağı,
Nanna=ay
Nintur=ebe
Çeviren ve yorumlayan
Mavitükenmez,
YORUMLAR
ne güzel ve özel bir esinti.
kendi adıma teşekkür ederim yürek dolusu.
nasıl da emek vermişsiniz.
az evvel okuduğum güzel bir yazının ardında sayfanıza tam da kondum ki...
seçkinin işi zor bu gün.
tüm tüm içtenliğimle tebrik ve teşekkür ediyorum.
ve de çeviri çok emek isteyen bir uğraş.
aklıma ne geldi?
hayallerimden biri idi çevirmenliği meslek gördüğüm yan uğraş edindim ve onlarca yüzlerce sayfanın karşılığı açılmayan bir kapı ve telefondu.
bu anlamda çok takdir ettim sizi.
şair yüreğinizle eşlik eden değerli çevirinizi tüm saygımla selamlıyorum.
sevgisiz olmuyor hiç bir şey.
emek ve sevgi ürünü her güzellik takdir e şayan.
en derin selam ve saygılarımla kıymetli üstadım
mavitükenmez
Değerli üstadem öncelikle yorum ve ziyaretiniz için teşekkür ediyorum.
Sağlıcakla kalınız
Saygılarımla...
"Edebiyat dünyasının ilk verilerinin bir kadına ait olması, bir tesadüf olamaz diye düşünüyorum. Şiir yazmak aşk veya herhangi bir inanış adına lirik ve estetik bir övgü vs anlatım tarzı, hepsi ama hepsi kadınların o zaman çok güzel edebi eserlere imza attığını gösterirken belli bir duraksama döneminden veya onların eserlerinin erkek yazarların eserlerinin arasında kaybolması ve en nihayetinde günümüz kadınları." demişsiniz ki çok gerçekçi
Şimdi efendim
Elbette binlerce yıl önce bir kadın şair tek olamaz, kadın edebiyat insanı kulvarında
Bir tek kadın ilk şiiri yazıp sonra erkeklere mi devretti bayrağı?
Evveliyat olabilir şüphesiz, bir duraklama, bocalama girmiş olabilir araya mesela
Son asırlarda tüm dünyada kadınların edebiyatla meşguliyeti var kuşkusuz
Kimi zaman entelektüel çevrelerde kadından şair olur mu sorusu atılır ortaya
İlk anda, olanlar ne diye sorası gelebilir insanın
Halbuki, nicelik nitelik farkı da akla gelebilir, tongaya düşmeden ciddi tutarlı eğilmek gerekir
İsim olarak kadın şairler elbet var da, ne kadar etkili şeklinde karşı bir soru alabilir de
Öyle ya, antolojilerde hemen herkes erkek, tek tük kadın isim var, onlarda önde gelen erkek şairler kadar güçlü mü diye kontra sorgulamalar mümkün
Oysa kadının doğasından gelen bir engel yok
Geleneğin baraj koyan etkisi var
Binlerce yıldır erkek bir alandan bahsediyoruz
Mesela kadınlar romanda daha etkili
Neden? Modern çağın evladıdır roman da ondan
Erkekler içinde şiire oranla çok çocuk bir dünya roman
Modern çağlarda kadınlar etkinleşirken romanda aşağı yukarı yeni gelişiyordu
Bu yüzden de erkek o denli avantajlı başlamadı, başlayamadı romana
Ancak şiirde de kadınların geçmiş asırlarda dahi sınırlı bir yeri görülmekte
Bizi alırsak, Nazan Bekiroğlu'nun "Osmanlı'da Kadın Şairler" makalesi aklıma gelmekte
Bakın dikkat edin, Osmanlı'da
Kuşkusuz payitaht ve saray çevresidir bunlar çoklukla
Ancak bir birikimdir sınırlı da olsa
Cumhuriyet döneminde de uzun süre azınlık bir kesimdir
Günümüzde ise sosyal medya, amatör siteler derken bir gelişme görülmekte
Açıkçası sosyal medyanın olmadığı evrelerde kimi yeteneklere ket vurulmuş, vücut bulma şansı bulamamış simalarda olabilir, yabana atmamalı geleneğin psikolojik gücünü
Erkek çevreler şöyle itiraz etmekte çok kez
Efendim! Erkek kadına yazıyor, kadın kendine mi hitap edecek?
Yine bakın, gelenek
Aşk yalnızca erkeğin kadına duyduğu bir şey sanki
Yalnız kabul etmek gerekir ki, erkek daha yoğun yaşıyor aşkı, içselleştirme potansiyeli erkekte ağır basmakta
Bir de kadın şairler aşk şiirlerinde erkek jargonuyla yazınca baştan kaybediyor sanki
Kadın şairlere önerim şudur naçizane
Karşı cins şiirin tek mevzuu değil
Erkek şairler de yalnızca kadına seslenmiyor
Doğa, ölüm, sonsuzluk, kahramanlık, hiciv, insanlık problemleri
Bu konuların cinsiyetle alakası mı var?
O yüzden önyargıyı bırakmalıyız beyler
Yalnız kadınlarda saçlarıyla, rujlarıyla çok fazla uğraşmayacak, erkek önyargılarını beslemeyecek hani
Şairin, "bir elinde cımbız bir elinde ayna, umurunda mı dünya" dizesini destekle, sonra da bilimde, sanatta kadın üretimi neden az?
"Ne yardan geçer ne serden" deyişinin hakkını vermeyi bırakmalı açıkçası
Sözün özü
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket hocam
Saygı ve selamlarımla.
mavitükenmez
Bazen sizin yazılarınızı okuduğumda tamamlayıcı olamayacak detaycılığınızdan dolayı yorum dahi yapamadan okuyup beğenip geçiyorum. Neden mi çünkü yorum yapacak olursam klişe olacağından dolayı bir nevi pof poflama gibi gelebileceğini düşünüyorum bu sitede değer verdiğim kalemlerden birisi sizsiniz.
Yorum için çok teşekkürler
Sağlık ve mutluluk sizinle olsun
Saygılarımla