- 353 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Faiz 26
Oysa üretim, kolektif birim zamanlıydı. Ve üretim işi kişiye göre değil topluma göre yapılıyordu. Topluma göre yapılan iş te kişisi ihtiyacın çekim kuvvetiyle oluşan bir kolektif bağ hareketindendi. Kişisi çekim kuvveti, yani kolektif bağ hareketi çeşitliydi.
Çeşitlilik sekans hareketiydi. Farklı sekans hareketi işlerge oluş farklı kullanım ve farklı tüketim enerjisine dönüştü. Dönüşen enerjinin sekans hareketi içindeki işlerge kuvvetler içinde de açı sapmasına göre faz değişmeleri oluşuyordu.
Faz farkı beslenme, savunma, güvende olma, yavru bakımı, dingin olma gibi eksikliğin ihtiyaçların çekimi olan duygular çekimiydi. Her bir çekim her bir faz farkı işlerge kuvvet akışıyla taşıyıcılıktı.
Köleci sistem; kolektif sürecin işlerge kuvvetler girişmesi içindeki bu faz farkı taşıyıcı caziplikleri üzerine satıcılık, kâr kazanç gibi sömürü enstrümanları bindiriş edilecekti.
Satıcılık yapma, kazanç gözetme suni bir üretim koşulu olmakla bu bencil iştah, üretim süreci ve kolektif birikim süreci kişilere, kendilerini sisteme yabancılaştıracak olan düşünce çıkarımları verdi.. İşte satış, arz, talep, faiz kazanç, ticaret gibi aldatan mal putları, ya da mal fetişizmi; köleci sistem ile ortaya konacaktı.
Kolektif inşanın temelinde olan ortaklaşa işlerge kuvvetler dönüşümlü iş bölüşümü ve iş bölüşümüyle elde edilenleri paylaşmalar üreten kolektif yasalardı. Kolektif yasalara göre özgecil bir kolektif işleyiş, bencilliğin kâr amacıyla yapacak olduğu köleci üretimin hinliğini bilinmiyordu.
Köleci ilişki, üreten alandaki eksen merkezine, mal sahibi olmanın bencil iradesini koymuştu. Bencil irade kişiye; kolektif güç üzerinde çalışmadan yaşamını idame ettirmenin çıkarsamasını yaptırmıştı.
Mal sahipliği özelleştirmesi de kolektif gücü ele geçirme hinliği olarak, albenili ve bencil söylemlerle ortaya konuyordu. Kurnaz ve hin kişiler El söylemli özelleştiren mal sahipliği üzerinde, kolektif güce sahip olmakla çalışmadan hayatını idame ettirmenin yol taşlarını döşüyordu.
Kişiler bencil korunum yasaları nedenle kolektif alan içindeydi. Ama kolektif alanı düzenleyen enerji kişi benci enerji değil, kişiler dışındaki kolektif bağ enerjili özgecil bağ enerjisiydi. Kişi benci kazanç olgusu, üreten inşanın bir unsuru olmadığı gibi enfeksiyon olmadıkça kolektif yasa içinde yoktular.
Satış, kazanç, ticaret, faiz sömürme sömürtme enstrümanı olmakla, ittifakı köleci El yasaları içinde vardılar.
Her üreten grup bir totem mesleği ile yine farklı bir ihtiyacın karşılanması ve tüketilmesiydiler. Doğa içinde buldukları kadarla yetinilen sağlasan kolektif yasa içinde bir yanda kolektif sağlama devam ederken diğer yandan üreten tek tip bir ilişki vardı.
Gerek doğadaki sağlasan ilişkiler gerekse üreten ilişkiler bağrında ihtiyaçlar hiyerarşisi eksikliğini taşıyordular. İhtiyaçtan eksiğini tamamlama eğilimleri, içe kapalı grubu dışa doğru eylemli edecekti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.