3 ile 63 arası iyi sonrası kayıt dışı
Yıl 1963 (Annem fırında 3 yaşında dedide 1958 e 3 ekledim.Yani 1963 yılını bildiğimden değil)üzerimde omzumdan ayak şemileklerime kadar uzun fistan var.O zamanda kız oğlan karışık fistan giyilirdi 7 yaşına kadar taa okula başlanırken pantolon alınırdı.En zenginin çocuğu 7 yaşına kadar giydirilmezdi yalnızca fistan ayaklar yalın fistan çıkınca anadan üryan.Oyunu bırakan evlerine gitti bende anamın fırında olduğunu bildiğim için mahalle fırınına gittim.Herkes teknesinde hamuru yoğurur fırına götürür hayvanların yemediği kes dediğimiz iri samanla fırını ateşlerler ve ekmeği kendileri yaparlar.Haala ilçemizde bu fırınlar var.
Koşarak fırına girdim anamın kucağına atıldım düğmeleri çözüp emmeye başladım evet süt yoktu ama alışıktım.
Fırıncı:
-Vay gız bu kaç yaşında.Dedi.
Annem:
-Üç.Dedi.
Fırıncı:
-Galk leeen eşşek gadaa olmussun dahamı emiyooon...
Yan gözden fırıncıya kinli bir bakış attım.
Fırıncı:
Şuna bak bide bede bede bakıyoo utanmaz dutun gız şunu donuma guyen.
Deyip şalvarı çözmeye başladı.Bende kapıdan fırladığım gibi evin yolunu tuttum avlu kapısını zorla açtım doğru samanlığa girdim.Demekki aklımda kalmış üzülen sopayı yiyen oraya girip rahatça ağlamak.
Uyuya kalmışım Anamın sesiyle uyandım :
Mısdııık nerdesin guzuuum mısdıııık.
Açlığın verdiği üzgünlük fırın meselesini unutturmuş olsa gerek hopladım kalktım :
Burdayın Anaaa...
-Vay len her yerde seni arayyon neediyon orda yaaav
-Üyüye galmıssıyın ana vallaa çok acıgdım gıııı.
Haşgeş yağına batırılmış yalangıyı verdi aman Allahım öyle lezzet hiç bir yerde yoktur büyük bir iştahla yemeye başladım.Anamın gözleri yaşardı:
Seni aklın ermeden memeden ayırmam ilazımıdı guzum vallaa içim parçalanıyoo.
En küçük bendim evde bi dediğim iki olmazdı sofranın ortasında tencere herkes aynı tencereye kaşık daldırır ve hiç ses çıkmazdı kaşık takırtısından başka.Sofrada konuşacak olsam:
-Yemek yerken gonuşulmaz suus yemeğini ye.Denirdi.
Kapaklı pınarı mevkiinde bostanlar olgunlaşmaya başladığında Anamla beklemeye giderdik.Tarla komşumuz Ayşe de bostan beklerken beyez fasulye ile tam olgunlaşmamış barbunyalar kırmızı renkte avucuna toplamış ileden bana:
Mısdık bak Anan bana şeker veedi.
Diye gösterdi.Senmisin renkli şekerleri gören
Anaaa banada şeker veeee.Diye ağlamaya başladım
Guzum vallaa şekee mekee veemedim gız gara cıngaaan çocuğun biyeri şişcek getide gösdee neyise onnaa gııı.
Ogün akşama kadar şeker diye ağladığımı hatırlıyorum.
Ertesi yıl çayırların güzlesini bekliyorum.Akşama kadar ben beklerim akşam olunca Babam gelir eşeğe biner eve gelirdim.O gün Babamın amcaoğlu silahla yaralanmış hastahaneye yetiştiren Babam akşam gelemedi.Açlık bi yandan ilk defa çayırda yalnız kalıyorum etrafta kimseler yok.Otlardan bir parça koparıyorum hoşuma giderse yiyorum.Ekmeğin yerini tutmuyorki yeşil otları yedikçe karnım galdır guldur sesleniyor korkum dahada artıyor.
Tabii geç yatınca sabah uyanamamışım Babam gelmiş:
Gaksanya leeen dahamı yatıyoon diye üzerimi açtı hemen peşinden:
Yat oolum yat yat yar üyü nasoosa ben geldim.dedi
Ertesi günü eve varınca Anamın beni kucaklayıp:
Vay guzuuum ilannarınanmı yaddın :diye ağlamaya başladı.
Meğersem Babam üzerimi açtığında yılanlar bağrıma çöreklenmiş sıcaklığımdan faydalanıyorlarmış Babamda bana zarar vermesinler diye dokunmamış.
Nasıl olsa yılanlar beni sokmuyor diye kendi korkumu yenmeye çalıştım ama yinede yılanı gördüğümde halimi görmeniz gerek.
Babam elinde Tahtadan yapılmış küçük bir çanta siyah önlük ve yakalıkla geldi bir çift de lastik ayakkabı.Aman Allahım okula gideceğim ayakkabılar yastığın altında lastik kokusu sevinçten etkilemiyor bile.Anamın ördüğü yün çorapları ayağıma giydirirken uyandım.Beyaz canfırdan göynek giydirdi pantolonu ve önlüğü kendi elleriyle giydirdi.
Ayaggabılaa nerde?dedi
Yastığın altından ayakkabıları çıkardım ve onlarıda giydirdi sofraya oturacaktım ki:
Ayaggabılarınan sıfraya oturulmaz çıkaasanya ayaggabıları.
Çıkarıp yanıbaşıma koydum sanki biri alıverecekmiş gibi.
Babam elimden tutup okula götürdü aboooo ne çok öğrenci var küçüklü büyüklü inanın öğretmenlerden uzun önlüklüler var ama yadırgamadım sanki olağanmış gibi karşıladım .
Ortaokula gittiğimizde Babam niye çocuk gibi başımda gidiyor diye düşünüyordum okula varınca Öğretmenlere:
Eti sizin kemiği benim bunu eyi yetişdirin hocalarım.dedi
Anlatmakla bitmeyen bir haya serüvenim var sadece küçüklüğümü ve önemli olayları çok iyi hatırlıyorum daaa...
Asıl size anlatmak istediğim şimdi 63 yaşındayım ve en önemli bir konu dahi olsa konu sonunda meselenin ne olduğunu hatırlamıyorum.Doktora çıktım alzaymır olabilirmi diye test sonuçları sağlam çıktı.Demakki kaset dolmuş kayıt yapmıyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.