- 303 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEY BİZİ ANLATIR 2
Ney kesilmeden evvel, kamışlıkta iken daima büyür, taze hayat bulurdu. Kamışlıktan kesilen Ney ise artık gariptir. Arifin ruhu da ruhlar âleminde iken nihayetsiz manevî lezzetlerden istifade ediyordu. Gaddar ve kuru dünyaya gelince benzersiz nimetler ve hayat kaynağı olan ruhlar âleminden mahrum olduğu için garip düşmüştür; susuz kalmış kamış gibi kurumuştur. Ney’’den âşıkâne sadâlar çıkar, kâmil olan insandan da âşıkâne ve ârifâne sözler çıkar. Ney’’in sesi, dinleyenlerin aşklarını artırır, ârif olan kişi de hikmet dolu sözleriyle âşıkların aşklarını çoğaltır. Ney’’in güzel sesinden ekseriya bir hikâye, bir aşk macerası hissedildiği gibi, ârifin sözlerinden de çok kere hakiki âşıkların halleri, lâhût âleminin sırları işitilir ve hissedilir.
Ney olması için olgunlaşmış, yani sararmış, ney olmayı hak edecek bir ömür sürmüş sazın sonbaharda kesilmesi gerekir. Eğer “ney” olabilecek kadar olgunlaşmadan saz kesilirse, kısa zamanda buruşur ve pörsür. Ayrıca ney olacak sazın düzgün olması gerekir. Bir saz, ney olması için dışarıdan müdahale ile düzgünleştirilirse, o saz eninde sonunda eski eğriliğine döner. Ney’’in boyu doğru olduğu gibi, ârifin hâli de doğrudur.
Ney’’in içi her şeyden boştur, yalnız aşk üfürüğü ile doludur. Ãrif de her çeşit dedikodudan uzak, kalbi yalnız Allah’’ın muhabbeti ve aşkı ile doludur. Ney, kendiliğinden âşıkâne ses çıkarmaz, üstad bir üfleyenin nefesine muhtaçtır. Ãrif de zincirleme bir halde vâris olageldiği çok feyiz verici bir üfürükle yaşar." Sözün özü; bataklıktaki sazın neye dönüşme süreci aslında insanın ham iken pişmesi sürecindeki bir aşamaya denk düşer.
Uygun sazın kesilmesinden sonra sıra kurutma işlemindedir. İklim koşullarına göre güneş altında 2-3 ay kurutulan sazlar daha sonra üstü kapalı ama iki yerden rüzgâr alan bir mekânda 6-9 ay arası bir süre içinde kurutulur. Özel bir ihtimamla delinen ney daha sonra yağda bekletilip süzüldükten sonra üflenmeye hazır hale gelir. Bir neyzenin yetişmesi nasıl zor ise bir sazın ney olması da güçtür.
Ney’’e yüklenen bu vasıflar, aşağı-yukarı benzer vasıflardır. Ortak vasıf, Ney’’in "İnsân-ı Kâmil"i temsil ediyor olmasıdır. "Nefsânî arzulardan kurtulmuş, nefsini yok etmiş, ilâhî sevgi ile dolmuş kâmil insanın sembolüdür. Ney, kamışlıktan ayrı düştüğü için inlemektedir. İnsan da, ezel âleminden, ruh âleminden dünyaya sürgün edilmiştir. Hakk’’tan ayrı düştüğü için muzdariptir. Dünyada yaşadığı müddetçe acılar, hastalıklar, belâlar içinde çırpındıkça insan, ruh âlemindeki mutluluğun özlemini duyacak, yabancı olduğu ve sürgün gibi yaşadığı dünyadan kurtuluş yollarını arayacaktır."
“Ney”in biz olduğu, bizim “ney” olduğumuz ve “ney”in hikâyesinin de bizim hikâyemiz olduğunun anlaşılmasının gittikçe güçleştiği bu zamanda, “baki kubbede bir hoş sadâ bırakmak” için, umarım ki “ney”e yetecek kadar terbiyeli bir nefesimiz ve nefsimiz olması kısmetimize yazılır.
Remzi Ormancı
Mayıs 2021
BURSA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.