- 616 Okunma
- 7 Yorum
- 8 Beğeni
Delinin Günlüğü-2
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kaldırım adı buydu, taştı yığıntıydı, benim enkazımdı elleriyle kazıp ittiği, umudumu çaldığı yıkıntı.
Sonbaharın haşin rüzgarı üşütmemişti içimi,habersiz vedanın helâllik alınmadan gidişine takıldım, saat kaçtı hangi gündü yada hangi yıldı hepsini unuttum, gidişi hariç!
Aklını oynatmış bir mezcup gibi, yarınlara taşıyacak bir sevgim kalmadı, düne bırakılmış, dünle avunan kalıcı acısına sığınan, hâlâ bekleyen.
Aşk birazda delirmek galiba, aklı olan sevmez demişler, akılla sevmek mümkün mü? Gönüle düşmeyen zerre ,akılda yer bulabilir mi?
Yok aklımı kaybetmedim, aşkımı kaybettim!
Içim benliğim, her hücrem kaybolanı arıyor, hani diyorum aramayı bıraksam, düşün anıları, kuyulara düşmese kuytulara saklanmasa, yine olmuyor.
Ruhumu teslim ettiğim o kaldırım her defasında çağrıyor, en son içtiğimiz çayın tadı, bardağa çarpan kaşığın sesi sağır ediyor, üstünden yıllar geçti o çayı kaç defa içtim, o sesi kaç kez çıkardım bilmiyorum! ama senin nefesini alamadım, kimbilir kaç gün aynı masada aynı sandalyede oturdum, aynı çayı kaç kez içtim, alamadım tad ,kapıya diktiğim gözlerim ne çok gelmeni diledi, telefona bağlanan kulaklarım başka seslere kapandı, ama aramadın gelmedin..
Hani seni beklemek neyse de ,gelmeyeceğini bile bile yollara kalbimi adamayı da geçelim, hepsini boşver!
Esas sorun ne biliyor musun? Ne unutabiliyorum, ne de başkasını sevebiliyorum! Unutmayı unuttum, sevmeyi de sende bıraktım, her çaba her uğraş boşa, her sevmeye girişimim hüsranla sonuçlandı, senin gülüşünü ,mimiklerini arandım bulduğum her ize ömrümü bağladım, ama olmadı olduramadım..
Sanırım çok beceriksizim, ne sevmeyi ne sevilmeyi başaramadım, içimde senden çığlar yaratırken,kendimi sana koyacak yer bulamadım, oysa ne toy ne de yeni yetme bir kızdım, aklımın en başında olması gereken çağdaydım, dedim ya aşk akılla yürümüyor, toyluğa tecrübeye bakmıyor.
Daha kaç dize daha yazacağım senin için bilmiyorum, ama tek istediğim bu bekleyişin sonunda vuslat yoksa ,terket kalbimi, azad et beni, ruhumdaki ezaya son ver..
Adı sadece kaldırım, bölündüğüm, dağıldığım kaldırılmadığım..
YORUMLAR
Merhabalar.
Bence anlatımınızın kahramanı, iyi ki sevmeyi unutmuş. Sevmenin, son gidende bırakıldığı da isabet olmuş. Unutmanın da unutulduğu iyi olmuş. Çünkü unutmak, balık hafızalı bir millet olduğumuz için, bizim her zaman aynı hataya düşmemize neden olmaktadır.
Sevgi nedir ki? Sevgi, aslında insan doğasının kumaşına Yüce Yaratıcı tarafından işlenmiş en güzel, en muhteşem bir motiftir. O ruh gibi bir varlığın özüne konulmuş, eşyanın tabiatına üflenmiş en yüksek değerdir. sevginin kıymetini kim biliyor ki? Giden bilsin. Gitmek kolaydır. Ardına bakmadan çekip gidersin. Zor olan kalmaktır. Kalmayı her adam beceremez. Zor gelir, ağır gelir, Bu zorluk ve ağırlık da işine gelmez gidenin. Onun için gider.
Ben buraya misafir gibi gelip giderim. Bazen okuduğum bir şiire ya da yazıya yorumlar yazarım. Günlüğünüzü okudum ve bana bir ilham geldi ve kendimi tutamayıp işte bu karalamayı yaptım. Sürç-ü lisan ettimse affola.
Sözlerim yüreğim
Teşekkür ediyorum..
Duygularınızı o kadar güzel ifade etmişsiniz ki yüreğimin derinliklerinde hissettim.Kutluyorum.Mutlu yarınları kucaklamanız dileğimle.Saygılar.
Sözlerim yüreğim
Unutulur mu, orasını bilemem... Hani bir söylem vardır;
"Sevdiğinizi özgür bırakın, eğer gelirse senindir, şayet gelmezse seni hiç sevmemiştir." Ama yine de unutulması zor olsa gerek, yüreğine bir oturmayı versin, aradan yıllar geçse de gözler ufukta birilerini umutla bekler.
Duygularıma hitap eden bir yazı okudum, kutlarım değerli kalemi.
Saygılarımla.