Aklın Yolu

• 10 Şubat 2021 Çarşamba 22:33:11

Namık Kemal "Müsademe-i efkardan barika-i hakikat doğar" demiş. Yani fikirlerin çatışmasından hakikat şimşeği doğar. Fikirlerin özgür ifade edilemediği bir yerde bilimsel faaliyet veya uzlaşma kültürü de olmayacağı için farklı düşünceleri gelişmenin olmazsa olmaz koşulu saymamız gerekir. Ancak tıp, hukuk, ekonomi gibi çeşitli disiplinlerde dün doğru diye genel kabul görmüş bir tez bugün yanlış ya da tersine dün yanlış bilinene bugün doğru deniliyorsa durup "Aklın yolu birdir, ne oluyor?" diye sormak hakkımızdır.

Hatırlarsınız, yakın zamana kadar tereyağının sağlığa, kalbe zararlı olduğu yönünde bize verilen bilgiler, Canan Hoca’nın açıklamalarıyla tamamen değişti. ( bkn. Canan Hoca’dan tereyağı tavsiyesi-youtube,10.03.2019)Meğer boşuna bu değerli besinden kendimizi mahrum bırakmışız. Üstelik toplum olarak damar sertliğine sebep olan margarin reklamlarının etkisinde kalarak kendimize zarar vermişiz.

Diğer bir örnek organ nakli ile ilgili görüşlerdir. DİB. fetva kurulu, hayat kurtarmanın önemine dikkat çekerek organ naklinin caiz olduğuna karar vermiştir. (sabah.com.tr 01.08.2019) Aynı konuyla ilgili aksi görüşler olup bunlar hiç de yabana atılır cinsten değildir. (bkn. Organ nakli hakkında gizlenen gerçekler/youtube,26 Aralık 2016)Buna göre ölen bir insanın organları işe yaramaz. Bir kimsenin beyin ölümünün gerçekleşmesi durumunda tekrar hayta dönenler vardır. Birileri fakirlerin organlarını zenginlere nakletmektedir.
Kamuoyuna mal olan zihinleri karıştırıcı konulardan biri de hukukun siyasallaşmasıdır. Yine hatırlayacağınız eski bir bakan, hakim ve savcı atamasıyla ilgili olarak kendisine yapılan suçlamaları açık ve net bir şekilde cevap vermişti : "Evet, hükümetten sınavlı beş bin kişilik kadro çıkarttım. Bu kadroları örgütüme vermeyip milliyetçilere mi verseydim." (yeni şafak,3 Ocak 2007) Moğultay’ın itiraflarını birçok kişi unutup gitmiştir. Belki durumu kanıksayıp normal karşılayanların sayısı da az değildir. Kısadan hisse, yasalar tabea içindir. Hükümran olanlar la yüs’eldir, onlara hesap sorulamaz. Hal böyleyken özellikle siyasetin önde gelen isimleri zaman zaman kısır tartışmayı alevlendirmek isterler. Aslında "yargı siyasallaştı" söylemiyle demek istedikleri şu mudur: "Sen yeterince kadrolaştın. Dur artık!"

10.02.21