- 527 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bel bağlamak
Birisine güvenmek, bir işe ümit bağlamak yerinde kullanılan bel bağlamak, dilimize tarikat ritüelleriyle yansımış bir deyimdir.
Sufiler, bir tarikata girmek ve ikrar vermek anlamında bel bağlamak derler.
Fütüvvet ehli, kendi halkalarına dahil olanlara şet (yünden dokunmuş kemer) kuşatagelmişlerdir.
Mevlevilikte buna elif-î nemet (keçeden dokunmuş uzunca kuşak), Bektaşilikte de tiğ-bent denilir.
Bir kişi tarikata girince beline bağlanan bu kuşak, dervişin, artık o yolun bütün yasaklarını kabul ettiği, bütün emirlerini yerine getireceği anlamına gelir ve bu hususta kuşak kuşatma merasiminde kendisine telkin olunurdu.
Hayat tarzında köklü değişiklikleri öngören bel bağlamak, insana bir tür kurtuluş ve güven hissi telkin eder; böylece bel bağlayan kişi de huzur bulurdu.
Bugün deyim, daha ziyade olumsuz anlamıyla "Sana bel bağlamıştım, bu işe bel bağladım, ona bel bağlanmaz, böyle bir işe bel bağlamak doğru değildir" gibi kullanımlarıyla yaşar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.