- 434 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANADOLU'DAN OZANCA
ANADOLU’DAN OZANCA
Şiir harmanımın arasından burada yeralan şiirlerimi, Anadolu güneşinin aydınlatıp ısıttığı bereketleri topraklarda olgunlasıp sararmış, Siyez buğdayı başaklarından en olgun evinli güzellerini seçip, özen, sabır ve titizlikle bir duvar süsü örer gibi örmek ve düşlerinize asmak istedim.
İlk şiir kitabım, Ay Güzeli Sevda Seli’nin, ülkemizde Kırk yılı aşkın süredir başarıyla yayın yaşamını sürdüren, Arkeoloji ve Sanat yayınlarının çok değerli sahibi ve editörü, arkeolog , yazar sayın Nezih Başgelen tarafından, yazınsal yayın bölümü Mozaik Yayınları arasında, Aralık 2014 te yayınlanmasından bu yana tam Altı yıl geçti.
Sevgili muhterem dost Nezih beyin daha o kitabım basılmadan evvel, Antalya’dan Adrasan Çavuşköy’e, değerli eşi Sema Başgelen de yanında olmak üzere birlikte yolculuk yapmıştık. Tam Tahtalı Olympos Dağı eteklerinde Ulupınar köyünden geçerken, o dağın zirvesine bir turist grubu ile yaptığım yolculukta, teleferik kabinin camından aşağı bakarken görüp, mor rengine vurulduğum nadide bir çiçek için yazdığım "Küle Düşen Kelam" adlı şiirimi arabanın içinde okuyunca, bana söylemiş olduğu sözler, gün gibi tüm sıcaklığı ve sevecenliğiyle aklımda. " Getir, senin şiirlerini ben basacağım, bir kitap yapalım, bu toprağın şiiri olsun, bu toprağın kokusunu, havasını, lezzetini sunsun!" deyince çok duygulanmış ve o an beraberimde olan bağlamamı elime alıp, ister istemez tellerine dokunarak " Bir Çingene Çaldı Seni" adlı en hüzünlü şarkımı çalmış ve ardından şunları söylemiştim: "Yapalım bir kitap, ama benim yıllardır içimde bir ahtım var, ilk şiir kitabım "Ay Güzeli Sevda Seli" olacak, bu kitapta yalnızca sevda şiirlerim yeralsın istiyorum! Önce onu hazırlayıp basalım, sonra sizin istediğiniz nitelikteki şiirlerimden bir seçme yapar basarız, o tip şiirlerim de var zaten... " demiştim ve beni kırmadı sağolsun. Sevgili Nezih beyin bu sıcak, sevecen güleryüzlü dostluğuna ve aydın yaklaşıma ne kadar teşekkür etsem azdır...
Rahmetli annemin bir sözü vardı, "Yedi yılını yetirdim, karabıyığını bitirdim" derdi.
İlk kitabımın üstünden geçen altı yılın dolup, yedinci yıla girmişken yedilerin uğurunu taşısın bu kitap "Anadolu’dan Ozanca"
Ve biz yedi kardeştik, bu vesile ile beni doğurup besleyip büyüten, beni hayata armağan eden, canından can, geninden gen aldığım, sevgili biricik annem Ayşe Aktaş’ın aziz hatırasını gönüllerde yaşatmak için, sonsuz sevgi minnet ve şükran duygularımla naçizane bir sunum olsun Anadolu’dan Ozanca...
Nasıl ki güneş doğudan doğar, aydınlatır tüm dünyayı her sabah ve her akşam hüzünle batar, yine doğar, doğacaktır ve aşkla yine yeni ozanlar, yeni şiirler, yeni şarkılar, yeni türküler olacaktır hep...
Yeter ki şiir olsun, aşk olsun, ışık olsun yürekten yüreğe, gönülden gönüle!..
"Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş"
Şaban AKTAŞ
Almanca öğretmeni, Almanca ülkesel
profesyonel turist rehberi
Antalya, 6 Aralık 2020, 10.36
Not: Bu yazım bir taslak, hazırlık çalışmasıdır ve kitap henüz basılmadı, basılacaktır.
.
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.