- 327 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ÜNİVESİTELİ GENÇLE SOHBET
BİR ÜNİVERSİTELİ GENÇLE SOHBET
Yusuf Yılmaz
Anıt parkta sohbet ederken , temiz yüzlü, mütevazi bir genç yanımıza oturdu. Ali Ersoy Ağabey ,torunu olduğunu söyledi.
-Herhalde Lisede okuyorsun?
- Karadeniz Teknik Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyat bölümünde okuduğunu söyleyince…
Profesör Hasan Zeki Kalay , ilgi alanı olduğu için hemen konuya girdi.
Bir çok sözcüklerin Türkçe’den Rusçaya geçtiğini örneklerle ifade etti. Adının Kuzey olduğunu söyleyen genç “ Sadece Türkçe değil diğer etnik kökenlerin ama ağırlıklı olarak Türkçenin etkisinde kaldığını, dünyada saf dilin olmadığını bütün dillerin bir birinin etkisinde kaldığını “ Söyleyerek sohbete devam etik.
-Şiirle aran nasıl ?
Gülümsedi.
-Kendi halimde bir şeyler yazıyorum.
-Ezberinde var mı?
- Yok ama telefonumda bir iki tane var.
-Mahsuru yoksa okuyabilir miyim?
- Tabi ne demek.
Bazen kendimi bir boşlukta hissediyorum.
Ne düşüyorum olduğum gibi,
Ne de ayaklarımı yere basabiliyorum.
İçimdekilerle doluyum ama taşamıyorum.
Hüznümü ne yapsam da aşamıyorum.
Kimi zaman,
Bir çift kelama muhtaç kalırken,
Kimi zaman ise sessizliğe doyamıyorum.
Ne gözüm kapalı mutluluğa koşmak istiyorum,
Ne de hüzün içinde boğulmak…
Başka bir şiirinde
Olmuyor…
İnsan her istediğini anlatamıyor.
Ya anlatmak istemiyor,
Ya da anlayacak kimseyi bulamıyor.
Oysa o kadar çok şey var ki
İçimizde biriken.
Öylesine dolu ki gönlümüz hüzünden.
Bu yara,
Ulaşılmayacak kadar derinden.
Kelimelerin bile anlayamayacağı türden.
Ben sussam,
Sen anlasan dedirtecek cinsten…
Duygularını bu kadar güzel anlatan bu genci kutladım.
Demek ki içimizde ne cevherler varmış.
Kendisine başarılar diledim.
-Yeni şiirlerini bekliyorum.
Görüşmek üzere vedalaştık.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.