- 549 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BAĞIMIN YANI OLDUN
BAĞRIMIN YANI OLDUN
Ne kadar yıkıntılara uğrasa bedenim, çakılıp kalsam ıslak zeminlere; bir rüya gibi görsem de yaşanmışlıkları, sen benim, “daimi yoldaşım” olacaksın... Kısırdı aydınlıklar, yürekler pare pareydi, “kazan dibinde” yakılmıştı acılı zaman, kül olup yok edilmişti. Tutsak kelimelere aldırmadan, kırılgan duygulara kapılmadan, ben, ebediyete kadar “hakiki sevgimle,” gülen yüzünün aynası olacağım...
Hiç bir cennet kapısı usanmadı senli sevgimi sahiplenmekten, adın, dikenli yollarda çıksa bile, tüm engelleri aşıp “yanına” geleceğim. Tenin büyülü kokusuyla, içtiğim şarabın rengiyle; sana ömrümü “sonsuza dek” adayacağım, hayatımı senli renklerle boyayacağım, ben, her gün senin “gül kokulu nefesini” soluyacağım...
Acının kör düğümünü çözdüm bu gece, sen, gölgende boylu boyunca ilerlerken, sana beslediğim “destani aşkı” hissediyordum. Ağaçların sessizliğinde kanattım sevdamı, çok uzaklara içimdeki hüznü fırlattım, uzun bir yolun sonunda sana olan özlemi artık susturamıyordum... Ruhum hep seni düşlüyordu, yorgun argın kelimeler biriktiriyordum, seni, yüreğime “kocaman bir sır gibi” ekiyordum...
“Güvendiğim emin ellerindi, canıma can katan...”
Nehrin kıyısında buluştu can yüreklerimiz, uzaklardan senli güzellikler akarken ruhuma, nefesinin kokusunu “iliklerime kadar” hissediyordum. Hücrelerime, dokularıma işlemiş varlığınla, bir bütün olarak, ebediyete kadar sürecek mutluluğu seninle seçiyorum...
Giden zamandı bizi uzaklara götüren, sınanmış hüzündü bizi içimize gömen, ruhsuz yuvalardı, bizi darmadağın eden!..
Ziynetin sevgi dalına asıldığım her santim de, hiç bıkmadan, “seni bedenimde taşıdım...” Her saniye sen yüreğime değiyordun, deli fırtınalarla boğuşuyordun; içimdeki sevinç rüzgârlarını diriltiyordun, hüzünlerimi yok ediyordun, gözlerimden akan her damlayı kurutuyordun. Sen, ulu sevginle, bana “mutluluk” bahşediyordun... “Sıkıntılarıma umut, dertlerime çare; bana âdeta hayat veriyordun.” Hayatımdan kopup giden zamanın ardından, acıların büyülü sırlı masallarından, yalandan çok uzak mesafelerden, bana, “hep doğrularınla geldin,” yüreğime, bedenime, can evime girdin. Suskunluklarımı yok ederek, “sevgiyle konuşmayı” öğrettin... Sen, beni hayata döndürdün, umudum, çarem, “bağrımın yanı” oldun...
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.